Silivri Belediyesi 2019 yılında başlattığı "Çiftçiye Tohum Desteği" projesini her geçen gün daha ileri taşıyor. Bu sene elde edilen sertifikalı Yerli ve Milli Arpa Tohumları 1.500 çiftçimize ücretsiz dağıtılarak 15.000 dönüm yer ekmesine imkân sağlanacak. Çiftçilerimizin üretimle yeniden barışması açısından değerli bir hamle olmakla birlikte ‘kendi kendine yetebilme' kabiliyeti açısından da çok kıymetli bir uygulama. Tohumu alıp, üstelik onu da hibe şeklinde, verene (Sarılar Tohumculuk'un ortaklarından ve aynı zamanda Trakya Tohumcular Derneği Başkanı İbrahim Toruk, Silivri Belediyesi ile başlattıkları çalışmadan sonra Büyükşehir Belediyelerin aynı çalışmayı örnek aldığını paylaştı tohum dağıtım töreninde yaptığı konuşmada) de kendi alanında geniş ufuklar kazandırmak ayrı bir muvaffakiyet olarak kayda geçmeli.
Silivri Belediyesi bu ay ilk kez devlete olan borçlarını (sigorta, vergi ve stopaj) günü gününe ödüyor. Kaç belediye bunu yapıyor, hiç yapan var mı, bilmiyorum ama Silivri Belediyesi başlıyor. Bu konuda da bir istikrar tutturursa Volkan Yılmaz dönemine ait ilkler hususuna yeni bir satır başlığı ilave etmiş oluruz.
Mali disiplin ve kendi kendine yeterlilik arasında önemli bir bağ var. Sizi gerçek zenginliğe, sağlıklı büyümeye, ihtiyaç, hizmet ve yatırımların karşılanması hususunda özgürleştiren, kuvvetlendiren…
Üretim, yatırım ve mali konularda güven kazanan bir iktidar güçlenmekle kalmaz hata yapma kredisini de yükseltir. Allah'tan bizim iktidar her türlü kredi kullanma konusunda olduğu gibi saçmalama hususunda da cimriliğinden taviz vermiyor : )
Şaka bir yana Volkan Yılmaz'ın ‘kendi kendine yeterlilik' hususunda oluşturduğu yerel yönetim sistemi her geçen gün daha çok alanda ve belirgin hatlarla kendini hissettiriyor.
YÜREĞİNİZE SAĞLIK…
“Şehrin simgeleri”ne şahsına münhasır insanların katkısının ilk etkileyici gözlemi benim için Lütfü Ertürk'ün yazı dizisi oluşturdu. Sonra daha yakın bir geçmişten belgesel şekline bürünmüş biçimiyle Kamil Bilici ve Ata Pro'nun keyifli çalışması ile bu yöndeki hissiyatım daha zenginleşti.
Bir insan hafızasının sınırları var ama toplumun neredeyse yok, git gidebildiğin kadar derine her katmanında bambaşka hikayeler ile farklı heyecanlar.
Yaşanmışlığın ve samimiyetin yerini bu hayatta çok az şey tutabilir. Belki de yeri başka şekilde asla dolmayacak ender şeylerdir aynı zamanda.
Ata Pro ekibindeki birbirinden yetenekli ama üretim ve emeğe yaklaşımları asabiyle bende ayrıca saygı uyandıran ekip bir yana Kamil Bilici'nin kasaba kültürü sınırlarını her daim zorlayan girişimleri başka tarafa. Birleşince de şahane bir şey çıkmış ortaya gerçi.
Şehrin hafızasına ömür, toplumsal yaşantımıza zenginlik katan bu çabada emeği bulunan herkese sonsuz teşekkürler.
Kültürümüzü oluşturan unsurları bedenimizde kanın dolaşmasını sağlayan damarlar gibi düşünün. Her bir kılcal damarın genel işleyişe faydası, bedenin bütününde yeri apayrıdır.
Ali Korsan ve Ercan Çakır gibi söyleyecek söz bulamıyorum gerçekten… 20 Yıllık yerel basın mensubu tecrübemle değil sadece, Radyo-TV-Sinema mezunu olarak da ortaya çıkan işe de çabaya da hayran kaldım… Yolunuz açık, başarınız daim olsun!
