Aşkın: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın”

Aşkın: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın”

02.03.2020 13:15:36

Silivri Belediye Meclisi'nin Mart ayı birinci oturumunda gündem dışı söz alan MHP Meclis Üyesi Av.Sultan Aşkın, İstiklal Marşı'nın kabulünün 99. yıldönümü hakkında konuşma yaptı.

Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan eserin, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından “İstiklâl Marşı” olarak kabul edilişinin yıldönümü yaklaşırken Aşkın, konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini Silivri Meclisinde şu şekilde ifade etti: “23 Nisan 1920' de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılır. 1920 yazı içinde ülke topraklarının büyük bir bölümü işgal altındadır. Ankara düzenli bir ordu kurma çalışmaları içindedir. İstiklal Marşı da halkın ve ordunun moral gücünü yükselteceği düşünülerek gündeme getirilmiştir.

Bunun üzerine bir milli marş belirlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığınca ödüllü bir yarışma düzenlenir. Ödül 500 liradır. 

Yarışmaya katılanlardan istenen, Kurtuluş Savaşının anlamını ve milletin bağımsızlık isteğini dile getirecek bir şiir yazmalarıdır. 

Yarışmaya 724 şiir katılır. Ancak, hiçbir şiir milli duyguları ifade etmek için yeterli bulunmaz.

Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, yakın arkadaşı ve dönemin ünlü şairi, Burdur milletvekili Mehmet Akif Ersoy'dan İstiklal Marşı'nı yazması için mektup aracılığıyla özel bir talepte bulunur. 

Çünkü Hamdullah Suphi Bey'e göre böyle bir şiiri ancak Mehmet Akif yazabilir. Akif'in Çanakkale Savaşı‘nda hayatını kaybeden Çanakkale Şehitlerine yazdığı şiir, bunun en net göstergesidir. 

Mehmet Akif, böylesi bir marşı para için yazmayı kabul etmediğinden söz konusu yarışmaya katılmamıştır. 

Ona göre böyle bir şiirin maddi bir karşılığı yoktur.

Nihayetinde Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Akif'in çekincelerini gidermeyi başarır ve onu bir şiir yazmak konusunda ikna eder.

Mehmet Akif şiiri yazar.  12 Mart 1921'de “Kahraman ordumuza” ithafıyla başlayan şiiri okumaya başlayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in sesi Büyük Millet Meclisinde yankılanır.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl.

41 mısra ve 12 kıtadan oluşan milletimizin bağımsızlığa ve kutsal değerlerine olan inancını destanlaştıran İstiklal Marşımız, Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda arka arkaya 3 kere okunarak büyük coşku ve alkışlar arasında milli marş olarak kabul edilir.

İstiklal Marşı'nı para için yazdığının düşünülmesinden endişe eden Mehmet Akif, aynı dönemlerde ciddi maddi sıkıntı içerisinde olmasına rağmen, kazandığı 500 liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai'ye bağışlamıştır.

Bu vesile ile İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milli Marş olarak kabul edilişinin 99. yıl dönümünü kutluyor; başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm kahraman şehitlerimizi ve Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle anıyorum.

Mehmet Akif'in o gün kendisini tebrik edenlere söylediği gibi “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın”."

 

YORUM YAP