6. ve 7. Sınıf SBS puanlarını değerlendirerek Milli Eğitim Müdürlüğü’nce hazırlanan sıralı listede Özel Fatih Koleji yok. Müdürlükten okula verilen cevap ise şaka gibi; unutulmuş. Hem de 6. ve 8. sınıf iki öğrencinin SBS’de 500 tam puan almışken, nedense bu özel kolej Şube Müdürümüz Erdal Aslan’ın gözünden kaçıvermiş! Yok ki yardım edeni! Geçici görevlendirildiği müdürlükte tüm yetkileri kendinde düğümledi. Öyle bir ağ ördü ki, sormayın. Hangi kapıyı çalsanız, hangi yetkiliye uzansanız, Aslan’ın ağlarına takılıp kalıyorsunuz. Kurumdaki şefler acınacak durumda. ‘Vallahi benden yana bir sorun yok, siz asıl Şube Müdürüyle görüşün’ diyor. Başka Şube Müdürü mü yok? Var tabi ki ama onların yetkileri dondurulmuş. Üzerine de mühür vurulmuş. İnanmayacaksınız ama mührün üzerinde de aslan resmi var. Aslan, harıl harıl çalışıyor, kimseye iş bırakmıyor. Maşallah, nazar değmesin! Yanlış anlamayın bu bazen benim de işime geliyor. Yalvar yakar arayıp okul müdürlerinden toparladığım sınav sonuçlarını bir hafta sonra da olsa hazır buluyorum. Bu güne kadar bu işleri yoğunluktan Müdürlüğümüz toparlayamazdı. Aslan resmen tarih yazıyor. Yiğidi öldür hakkını yeme. Geçenlerde tebrik etmek için aradım, ne yazık ki telefonlarıma bile çıkmadı. Küstü mü tam küsüyor. Hemen duvarlarını örüyor, atla üzerlerinden atlayabilirsen. Biraz politik davranmayı Halis Müdürümden öğrense fena mı olur? Her şeyi en iyi bilen havasına bakılırsa, kimseden birşey öğrenmeye, akıl almaya niyeti yok.
Söylenenler karşısında bu kadar alevlenmeye ne gerek var? Varsa cevabını verirsin, açıklamanı yaparsın. Böyle yapma, sonra ‘yarası var ki gocunuyor’ derler değil mi? Basın sorgular. Velilerin, öğretmenlerin, toplumun tepkilerini, yakınmalarını gündeme getirmek bizim işimiz.
Neyse bu konu böyle uzar gider, ben asıl Aslan’a dönmek istiyorum. Ne demiştik… Her şey onun elinden geçiyor. Eğitim öğretimden güya Bayar sorumlu, ona hiiç iş kalmıyor. Aslan maşallah her şeyi hallediyor. Sınav, yarışma v.s tüm konulara o bakıyor.
Müdürlüğün ihale ilanları da onun alanına giriyor. Bana Baş Müdür o gibi geliyor. Halis İşler, işler de nerede işler? Anlamadık ki. Aslan geleli durdu işler. Ah, Halis Müdürüm neredesiiin sen? Hani şarkı vardı… Hem bizi tatlı tatlı yanıltır hem gülümser. Tatilin de pek uzun sürdü. Döndün gerçi ama dönüşüne henüz alışamadık. Nasıl bir travma yarattıysa seninki artık?! Neredeyse diktatör gibi hava estiriyor. Senin aslan herkesi sıradan dişler, sonra kenardan kişner. İnan müdürüm hep fesatlık işler.
Şimdi de özel okulların yerel basındaki ilanlarına el attı. Anladık ondan da nem kaptı. İki kolejin çekişmesine kendini de kattı. Maksat bizi baltalamak ya, o hesap ama işe yaramadı. Yetkileriyle iç hesaplaşmalarına rahatça devam ediyor. Dur diyecek, diyebilecek kimse mi yok? Halis Müdürüm bu kadar güvendin ona demek!
İmam Hatip olayına gelince, Halis Müdürüm, ‘Vallahi haberim yoktu’ diyor. ‘Daha önceden talepte bulunan öğrenci velilerini, Bakanlığa yönlendirdim, elimden fazla bir şey gelmiyor’ dedim gönderdim diyor. Bakanlığın dönüşüm projesi bu. Selimpaşa Lisesi’ni seçmişler ne yapabilirim ki?’ diyor. Vallahi o diyor. Hem işin içinde başka iş de var diyor. Diyor da diyor ama şimdilik orası bana kalıyor. İmam Hatip Lisesi ile ilgili herhangi bir talebi iletmediklerini söyleyen Halis İşler’e, İmam Hatipliler Yardımlaşma Derneği Başkanı Uğur Kanoğlu ise düzenleme hakkında teşekkür ediyor, yetmiyor AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş da bir teşekkür ekliyor. İşler, işin içinden sıyrılmaya çalıştıkça “İmam Hatipler ahlaki çöküntüde toplumun freni” diyenler ‘gel yükün altına birlikte girelim, ezileceksek de birlikte ezilelim’ diyor.
Ya ahlaki çöküntüye ne demeli? Hele frenine bir bak! Ey, Silivri başına bunlar da mı gelecekti!?