Uğur Bakıcı

Ata İttifakı ve Cumhur İttifakı Dış Politika Yol Haritası

Kıymetli okuyucularımız, seçime artık sayılı saatler kaldı. Bu süreçte siyasette 24 saatin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anlamış olduk çünkü Cumhurbaşkanı adaylardan Muharrem İnce adaylıktan çekildiğini açıkladı. Hemen ardından da YSK bir açıklama yaparak basılmış olan oy pusulalarının geçerli olacağını, yeniden basılmayacağını ve Muharrem İnce'ye verilen oyların da geçerli olacağını açıklandı. Bu çekilme neticesinde siyasi dengelerin nasıl değişeceğini ise hep birlikte seçim gecesinin sabahında göreceğiz. Bir önceki yazımda Millet İttifakının dış politika yol haritasını mercek altına almıştım. Bu yazımdaysa Ata İttifakı ve Cumhur İttifakını ele alıyorum.
ATA İTTİFAKI
Ata İttifakının seçim vaatlerine baktığımızda bu ittifakta da Millet İttifakında olduğu gibi Türk Dünyasıyla olan ilişkilerini geliştirilmesine ve Türk dünyasıyla olan ilişkileri merkeze alındığını görüyoruz. İttifakın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın Türk milliyetçisi ve Turancı olmasını göz önüne alırsak Türk dünyasıyla ilişkilerin merkeze alınması ve bu bölgeye öncelik verilmesi doğal bir durum. Diğer taraftan seçimi kazanmaları durumunda bir an önce Suriye ile temas kurulacağını, ülkemizde misafir olarak ağırladığımız 13 milyon Suriyelinin hızlı bir şekilde ülkelerine gönderilmesine yönelik adımlar atılacağını ifade ediliyor. Ülke içinde demografik krizin önüne geçilmesi için bu adımların mutlaka atılması elzem. Öte yandan dış politika özelinde Türkiye'nin raydan çıktığını düşünülüyor. Raydan çıkan ülkemizin tekrar rayına oturtmak için adımlar atılması planlanıyor. Mevcut sistemde dış politika yapım sürecinde tek kişinin iki dudağının arasında olan dış dünya ile olan ilişkileri tek adam rejiminden kurtarma sözü veriliyor. Bu kurtarma işini de ülkeyi siyasetçi edasıyla değil de devlet adamı edasıyla yapacaklarını ifade ediyorlar. Ata İttifakının başa gelmesi durumunda tüm ülkelerle "Dengeli İlişki Yürütme" prensibiyle ikili ilişkiler yürütülecek. Diğer bir taraftan Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya arasındaki arabulucu role devam edeceklerini fakat bunun karşılığında da Rusya'dan Suriye özelinde arabulucu olmaları yönünde destek isteyeceklerini ifade ediyorlar. Avrupa birliğiyle olan ilişkiler de yeniden gözden geçirilecek. Türkiye'nin zararına işlemeye başlayan gümrük anlaşmasını bir an önce Avrupa ile masaya yatırılacak. Daha makul bir anlaşma yapılması için aktif bir şekilde çalışılacak. Vurguladıkları diğer bir önemli konuysa Türk Dış politikasının dış ticaretimizin önünü açmasına yönelik. Dış ticaretin önünün açılması demek ihracatımızın önünün açılması demek. Bu bağlamda Türkiye ekonomisinin kurtuluşu da buna bağlı olduğu ifade ediliyor. Ülke olarak üretip dış dünyaya daha da fazla ürün satacağız. Bu sayede de ülke ekonomisine ciddi oranda döviz girdisi olacak.
CUMHUR İTTİFAKI
Uzun bir süredir ülkemizi yöneten Cumhur İttifakının dış politika yol haritasına baktığımızda iktidarda olunan dönem içinde dış politikada adil olunduğu vurgusunu görüyoruz. İyi ve kötü günde dünya ülkeleriyle dayanışma içinde olunduğu ifade ediliyor. Tekrardan başa gelinmesi durumundaysa uluslararası sistemin büyük bir dönüşüm sürecinden geçmesinin bilinciyle hareket edilmesi planlanıyor. Hazırlamış oldukları yol haritasında iklim değişikliği, küresel sağlık krizleri, enerji krizi ve dünya genelinde doğal afetlerin artışına dikkat çekiliyor. Bu sorunların uluslararası sistemi tehdit ettiğinin altı çiziliyor. Bu sorunların çözümüne yönelik ise uluslararası örgütlerin aktif bir şekilde sürece müdahale edilmediği belirtiliyor. Uluslararası örgütler dışında bu sorunların çözümüne yönelik küresel liderliğin de eksik olduğu bundan dolayı da ülke olarak bu sorunların çözümüne yönelik aktif rol alınacağı ve lider ülke konumuna gelineceği vurgusu yapılıyor.
Hazırlanan metinde dikkat çeken başka bir konuysa; yönetimde kalınan süreçte dış politika özelinde geçmişte yapılan hataların farkında olunduğu; bu hataların tekrarlanmayacağı ifade ediliyor. Dış politikada istikrar, denge ve atılım hedeflerinin eş zamanlı gerçekleştirilmesinin planladığı ve bu amaç uğrunda küresel aktörlük rolü üstlenerek uluslararası sistemin geleceğini şekillendirme yolunda söz sahibi olan bir ülke olacağımızın sözü veriliyor.

YORUM YAP