Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 9 aylık görev süresinde yaptığı çalışmalar ve gündemdeki konuları Hürhaber İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun'un sorularına yanıt vererek değerlendirdi.
"KAYBEDECEĞİM AKLIMIN
UCUNDAN BİLE GEÇMEDİ"
HÜRHABER: SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANI OLDUĞUNUZ KESİNLEŞTİĞİ ANDA İLK ANDA AKLINIZDAN GEÇENLER NELER OLDU? NE HİSSETTİNİZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Kazanacağımdan adım gibi emindim. Kaybedeceğim aklımın ucundan bile geçmedi. Saat 17.15 gibi eve geldim ve eşime 'Biraz toparlanayım 21-22.00 saatleri arası burası kalabalık olur. O zamana kadar biraz dinleneyim' dedim. 21.30 gibi eşim geldi "Seçim bitti sonuçlar açıklandı. Atv'den arıyorlar canlı yayına davet ediyorlar" dedi. Seçim sonucunu eşimden öğrendim.
Seçim sonucunu öğrendikten sonra yaptığım ilk şey 'Allah'ım beni şaşırtma, doğru yoldan ayırma. Allah'ım bizi mahcup etme ben de Silivri'ye biriktirdiklerimi yapabilme fırsatı ver' diye dua ettim.
İnsanların benden ne kadar büyük beklentileri olduğunu fark ettim birden. Bir an için beklentilerin büyüklüğünden irkildim. Ama çok şükür düşüncelerim beni yanıltmadı. Hedeflediğimiz alt yapıyı oluşturduk.
Bazıları alarak, bazıları da vererek mutlu olur. Ben halka hizmet etmekten mutlu oluyorum. İnsanlar beni gördüğünde gülümsüyorsa, ya da benim içim rahatsa mutlu oluyorum, bundan güç alıyorum. Belediye Başkanı olarak çalışırken bu hisse sahip olacağımı düşündüm.
HÜRHABER: 9 AYLIK GÖREV SÜRENİZDE PLANLADIĞINIZ ÇALIŞMALARI YAPABİLDİNİZ Mİ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Evet. Planladıklarımızın da ötesine geçtiğimizi düşünüyorum. Bu dönem içerisinde Silivri'nin geleceğine dönük vizyonunun oluşturulmasını başardığımızı düşünüyorum. Kadrolaşmayı yapamadık. Belediyede çok ciddi bir personelle karşı karşıya kaldık. Artı beldelerden 220 personel geldi. Bu personel ve beldeleri tekrardan konumlandırmak hiç kolay olmadı. Çalışan kişiler tam yerinde olmayabilir. Onları tekrardan düzenliyoruz.
Beldelerde 9 aylık süre içerisinde muhasebe, imar, fen, yazı işleri ve mevzuat açısından bütün bilgiye hakimiz. Verileri toplandı ve birleştirildi. Her bir beldenin ayrı muhasebe ve sistemleri vardı. Bunları tek bir hesap alanında birleştirmek, bir alanda toplamak çok zamanımızı aldı. On binlerce imar dosyası teslim alındı.
"SİYASİ NEDENLERLE İBB'DEN
İSTEDİĞİMİZİ ALAMAMA DURUMUMUZ
BUGÜNE KADAR OLMADI"
HÜRHABER: 9 AYLIK GÖREV SÜRENİZ BOYUNCA İBB'NİN ENGELİ İLE HİÇ KARŞILAŞTINIZ MI?
ÖZCAN IŞIKLAR: Bu zamana kadar İBB'nin doğrudan, baskıcı, bir engel olma durumuyla karşı karşıya kalmadık. Ama ilk anda bizi tanımadıkları için siyasi tanımların ön plana geçtiği bir süreç yaşadık. Geçen 2-3 ay içerisinde özellikle kendimizi çok iyi anlattığımıza ve doğru bir şekilde anlaşıldığımıza eminim. İBB'de siyasi bir tavrımız olmadığını, tamamen uzlaşmacı, 'birlikte bu işi yürütelim' mantığı içinde olduğumuzu anlattık. Proje, çözüm üreten ekibin parçası olduğumuzu hissettirdik. Onlar da samimi düşüncelerimizi artık biliyorlar. Ve ben şunu açıkça söyleyebilirim bugüne kadar siyasi nedenlerle bize bir şeyin verilmediğini veya istediğimizin yapılmadığını görmedim, hissetmedim. Bizim isteyip de İBB'yi ikna edemediğimiz bir konu da olmadı.
"İBB Başkanı Kadir Topbaş ile görüşmek için neden 7 ay sonra randevu alabildiniz' diye sorarsanız, bu konuyu ben kendisiyle görüştüğümde benim gibi oturup da 1,5 saat görüştüğü kimse olmadığını söyledi.
"BELEDİYEYİ BAŞIBOŞLUK
İÇERİSİNDE BULDUK"
HÜRHABER: SİLİVRİ'Yİ SİZDEN ÖNCE YÖNETEN İKTİDAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZDE DEVRALDIKTAN SONRA BİR DEĞİŞİKLİK OLDU MU? DIŞARIDAN BAKINCA GÖRÜLMEYEN AMA SİZİN İÇ İŞLEYİŞ HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLARAK KAMUOYUNA AKTARACAĞINIZ ÖZEL GÖZLEMLERİNİZ, DÜŞÜNCELERİNİZ NELER?
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 9 aylık görev süresinde yaptığı çalışmalar ve gündemdeki konuları Hürhaber İmtiyaz Sahibi İlhan Uygun'un sorularına yanıt vererek değerlendirdi.
"KAYBEDECEĞİM AKLIMIN
UCUNDAN BİLE GEÇMEDİ"
HÜRHABER: SİLİVRİ BELEDİYE BAŞKANI OLDUĞUNUZ KESİNLEŞTİĞİ ANDA İLK ANDA AKLINIZDAN GEÇENLER NELER OLDU? NE HİSSETTİNİZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Kazanacağımdan adım gibi emindim. Kaybedeceğim aklımın ucundan bile geçmedi. Saat 17.15 gibi eve geldim ve eşime 'Biraz toparlanayım 21-22.00 saatleri arası burası kalabalık olur. O zamana kadar biraz dinleneyim' dedim. 21.30 gibi eşim geldi "Seçim bitti sonuçlar açıklandı. Atv'den arıyorlar canlı yayına davet ediyorlar" dedi. Seçim sonucunu eşimden öğrendim.
Seçim sonucunu öğrendikten sonra yaptığım ilk şey 'Allah'ım beni şaşırtma, doğru yoldan ayırma. Allah'ım bizi mahcup etme ben de Silivri'ye biriktirdiklerimi yapabilme fırsatı ver' diye dua ettim.
İnsanların benden ne kadar büyük beklentileri olduğunu fark ettim birden. Bir an için beklentilerin büyüklüğünden irkildim. Ama çok şükür düşüncelerim beni yanıltmadı. Hedeflediğimiz alt yapıyı oluşturduk.
Bazıları alarak, bazıları da vererek mutlu olur. Ben halka hizmet etmekten mutlu oluyorum. İnsanlar beni gördüğünde gülümsüyorsa, ya da benim içim rahatsa mutlu oluyorum, bundan güç alıyorum. Belediye Başkanı olarak çalışırken bu hisse sahip olacağımı düşündüm.
HÜRHABER: 9 AYLIK GÖREV SÜRENİZDE PLANLADIĞINIZ ÇALIŞMALARI YAPABİLDİNİZ Mİ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Evet. Planladıklarımızın da ötesine geçtiğimizi düşünüyorum. Bu dönem içerisinde Silivri'nin geleceğine dönük vizyonunun oluşturulmasını başardığımızı düşünüyorum. Kadrolaşmayı yapamadık. Belediyede çok ciddi bir personelle karşı karşıya kaldık. Artı beldelerden 220 personel geldi. Bu personel ve beldeleri tekrardan konumlandırmak hiç kolay olmadı. Çalışan kişiler tam yerinde olmayabilir. Onları tekrardan düzenliyoruz.
Beldelerde 9 aylık süre içerisinde muhasebe, imar, fen, yazı işleri ve mevzuat açısından bütün bilgiye hakimiz. Verileri toplandı ve birleştirildi. Her bir beldenin ayrı muhasebe ve sistemleri vardı. Bunları tek bir hesap alanında birleştirmek, bir alanda toplamak çok zamanımızı aldı. On binlerce imar dosyası teslim alındı.
"SİYASİ NEDENLERLE İBB'DEN
İSTEDİĞİMİZİ ALAMAMA DURUMUMUZ
BUGÜNE KADAR OLMADI"
HÜRHABER: 9 AYLIK GÖREV SÜRENİZ BOYUNCA İBB'NİN ENGELİ İLE HİÇ KARŞILAŞTINIZ MI?
ÖZCAN IŞIKLAR: Bu zamana kadar İBB'nin doğrudan, baskıcı, bir engel olma durumuyla karşı karşıya kalmadık. Ama ilk anda bizi tanımadıkları için siyasi tanımların ön plana geçtiği bir süreç yaşadık. Geçen 2-3 ay içerisinde özellikle kendimizi çok iyi anlattığımıza ve doğru bir şekilde anlaşıldığımıza eminim. İBB'de siyasi bir tavrımız olmadığını, tamamen uzlaşmacı, 'birlikte bu işi yürütelim' mantığı içinde olduğumuzu anlattık. Proje, çözüm üreten ekibin parçası olduğumuzu hissettirdik. Onlar da samimi düşüncelerimizi artık biliyorlar. Ve ben şunu açıkça söyleyebilirim bugüne kadar siyasi nedenlerle bize bir şeyin verilmediğini veya istediğimizin yapılmadığını görmedim, hissetmedim. Bizim isteyip de İBB'yi ikna edemediğimiz bir konu da olmadı.
"İBB Başkanı Kadir Topbaş ile görüşmek için neden 7 ay sonra randevu alabildiniz' diye sorarsanız, bu konuyu ben kendisiyle görüştüğümde benim gibi oturup da 1,5 saat görüştüğü kimse olmadığını söyledi.
"BELEDİYEYİ BAŞIBOŞLUK
İÇERİSİNDE BULDUK"
HÜRHABER: SİLİVRİ'Yİ SİZDEN ÖNCE YÖNETEN İKTİDAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZDE DEVRALDIKTAN SONRA BİR DEĞİŞİKLİK OLDU MU? DIŞARIDAN BAKINCA GÖRÜLMEYEN AMA SİZİN İÇ İŞLEYİŞ HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ OLARAK KAMUOYUNA AKTARACAĞINIZ ÖZEL GÖZLEMLERİNİZ, DÜŞÜNCELERİNİZ NELER?
ÖZCAN IŞIKLAR: Belediyeyi kesinlikle mevzuat açısından bir başıboşluk içerisinde bulduk. Personel atamaları, yapılan ihaleler, belediyenin envanteri, düzeni hiyerarşisi konusunda kesinlikle bir boşluk içerisinde buldum. Belediyenin hiçbir mevzuata düzgün bir şekilde uyularak yönetilmediğini gördüm. Nereye el atsak bir eksiklik, yanlışlık çıktı ortaya. Özellikle personel atamaları, yapılan imar hatalarından, verilen ruhsatlara, yapılan 347 tane kaçak binaya dur denilmemesi, sözleşmeler belirtebileceğim temel yanlışlar arasında. Kamuoyunda bilinen yanlışların çok üstünde hatalar.
Örneğin Kültür Merkezi ile ilgili imzalanan protokol; üç tane yan yana koyuyorsunuz üçü de başka. Kanunun ve imzalanan sözleşmelerin üzerinde kişi diyor ki "Benim sözüm söz. Ekonomik kriz düzelsin ben bunu yapacağım!" Koca Silivri Belediyesi bir Ahmet Öztek sözü. Ben de dedim ki; Size verilen planı biz geri alalım, size verilen rantı, ne zaman Kültür Merkezi'ni yapmaya başlarsanız o zaman verelim. Bu da size Silivri Belediye Başkanı sözü. Ahmet Öztek'in sözüne itimat edeceğiz de Silivri Belediye Başkanının sözüne niye etmeyelim!?
Genel olarak söylemek gerekirse dışardan bakmakla Silivri halkı içeride olup biteni çok iyi anladığını, gördüğünü zaten ortaya koydu. Yerel yönetimde bir anlayış farklılığının zorunlu olduğuna inanarak gerekeni yaptı. Beyaz Masa’ya ve Gıda Bankacılığı ile her iki iktidar anlayışının farkı ortaya çıkıyor zaten. Beyaz Masa'da yerel iktidar istediğine yardım yapıyordu, Gıda Bankacılığı’nda gerçekten ihtiyacı olana yapılıyor ve bunu biz belirlemiyoruz, siyasallaşması mümkün değil. Gıda Bankacılığı bir yardımlaşma kurumudur. Sivil toplum örgütleri ve buradaki kamuoyu yapıcılarının oluşturduğu bir yönetimden ortaya çıkmıştır. Gıda Bankacılığı’nın hedef kitlesi Kaymakamlıklardan, Müftülükten, Öğretmenlerden, köy, mahalle muhtarlarından Kaymakamlığa müracaat, resmi kurumların oluşturduğu listeler. Verenin alanı, alanın vereni tanımadığı bir düzen kuruluyor. İhtiyacı olanlar ve onlara yönelik aylık bir limit belirleniyor buradan alıp gidilecek. Sosyal bir kültür oluşturuyoruz. İhtiyaç sahiplerini ezmeyen, acize etmeyen bir yapı kurduk. Beyaz Masa bir çıkar ve rüşvet masası haline dönüşmüştü.
Hiçbir belgeye dayanmayan, kimden alınıp kime ne verildiği bilinmeyen bir çarpıklık vardı.
Belediyeyi umduğumuzdan çok daha kötü bulduk.
HÜRHABER: GÖREVE GELDİKTEN SORA BEYAZ MASA İLE İLGİLİ KAYITLARI İNCELEDİNİZ Mİ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Maalesef biz gelmeden onlar kayıtları imha etmiş. Ama bazı kayıtları bulduk onları da gösterebiliriz. Yardım için gelen vatandaşların doldurduğu formlarda yer alan "Durumu" ibaresi "Açık" olarak yazılmış. Bunun 'başı açık' anlamına geldiğini sonradan öğrendik. "Dini", "Bilinmeyen" olarak yazılanların Alevi olarak sayıldığını öğrendik. Siyasallaşma yardımlaşma da bu noktada işte.
Belediyede Beyaz Masa dahil açık ödemeler, kapılarda bekleyip para isteyen insanlar bulduk. "Ben geliyordum her ay buradan paramı alıyordum" diyor kişi. Kim size bu parayı nasıl veriyordu? Bizim öyle bir ödeme durumumuz yok diyoruz. Bir insan bu kadar parayı nasıl dağıtır? Birilerinden alması lazım. Bizde böyle bir şey yok. Bu anlayışı kesmek bizim üç ayımızı aldı.
Özellikle Yılmaz Kandemir bu konuda en büyük sıkıntıyı yaşadı.
Belediyeyi kapılarında para, pul lafı olmayan, çıkar ve bir şirket anlayışından uzaklaştırdık.
"KARAKAŞ'IN BAŞKANI GİBİ BİR
BAŞKANI YOK SİLİVRİ'NİN ARTIK"
HÜRHABER: SİLİVRİ BELEDİYESİ ESKİ BAŞKANI HÜSEYİN TURAN VE METİN KARAKAŞ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Metin Karakaş bana "Silivri'nin belediye başkanı gibi bir başkanı yok" demiş. Çok doğru bir ifade. Onun Başkanı gibi bir başkanı yok Silivri'nin şu anda. Öyle korumalarla, telsizlerle, mafya tarzı tipi arabalarla, fotoğrafçısıyla dolaşan bir Başkan yok. Kendini zenginleştirip, Belediyeyi fakirleştiren bir başkan yok! Böyle bir başkan olmayacak! İnsanlara tepeden bakan, insanları ayrıştıran, ayrımcılık içerisinde tutan bir Başkanı yok Silivri'nin. Alışılmışın dışında kendi düşüncelerini hayata geçirmeye, bunları toplumla paylaşarak, belki toplumun değer yargılarını oluşmuş kanaatlerini de biraz itirerek, zorlayarak daha ileri, üst seviyeye çekebilmek, biraz daha aydınlık, çağdaş düzeye taşıyarak kent yapısı içinde birleştirmek için kentin hizmetkarı, hammalığını yapan bir başkan var. Başkan gibi bir başkan yok. Ben Silivri'de doğup, büyümüş, sıradan bir insan olarak 48 yaşına 28'imde, 38'imde neysem oyum. Silivri'nin en önemli kişisi olmak önemli değil, değerli kişisi olmak önemli. Görünen koltuklar zamanı gelince geri alınıyor, ama görünmeyen koltuklar ömür boyu sizin. Maalesef arkadaşlar konuştukça görünmeyen koltuklarını da kaybediyorlar. O koltukların ne olduğunu yaşarken öğrenecekler. Ben yaşadığım mütevazı yaşamı terk etmeden, Silivri'ye talip olduğum görev doğrultusunda hizmet ediyorum. Silivri'nin onlarınki gibi bir başkanı yok. Akılla, mantıkla, bilgiyle, teknolojiyle, dürüst, saydam bir biçimde yönetilmesini sağlayan bir hizmetkarı var şu anda.
HÜRHABER: ÖZCAN IŞIKLAR NASIL BİR BAŞKAN OLMAYI HEDEFLEDİ, 9 AYLIK GÖREV SÜRESİNDEKİ GERÇEKLER ONU NASIL BİR BAŞKANA DÖNÜŞTÜRDÜ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Hedeflediğimden, beklediğimden biraz daha sert bir başkan oldum. Böyle düşünmemiştim. Yanlışlıklara karşı daha sabırlı olabiliyordum ama şimdi maalesef olamıyorum. Bazı gerçeklerle yüzleşince gelen bir takım taleplere karşı sert davranmak zorunda kalıyorsunuz. Bir çok yere haksız plan tadilatlarıyla rantlar sağlanmış. Kipa, iki KİPTAŞ örnektir. Arkadaşımız KİPTAŞ ile ilgili "Böyle bir şey yok" demiş. 15 şehit ailesine verilecek daire nerede? Sonra bu daireler mahsuplaşılıyor, firmanın müteahhidi söyledi, bizzat kendisiyle konuştum. Şehit polis ailelerine verilecek daireler nerede? İsterlerse müteahhit ile görüşsünler. Müteahhit bana gelip bunu anlattı. Daireler daha sonra KİPTAŞ'ın genel müdürüyle mahsuplaşılmış. Ben bu mahsuplaşmanın ne olduğunu soruyorum! Kamuoyuna bunu açıklasın arkadaşlar!
Nasıl bir Başkan olmayı hedeflediğime gelince; haksızlığın, olumsuzluğun peşinde koşan. Benim yanlış yapmamam kadar yaptırmamam da önemli. Burayı bir rant cenneti, yağma, dostuna peşkeş çekme yerine getirmeyeceğiz, kimsenin getirmesine müsaade etmeyeceğiz. 29 Mart'ta seçim olacağını biliyorlar bazı yerlere 16 Mart'ta imar durumu veriliyor. Bunu veren arkadaş İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu 2. Başkanı. 1/5000'liklerin 17 Mart'ta askıya çıkacağını biliyor. 16 Mart'a imar durumu veriyor. 17 Mart'ta 1/5000'lik planlar askıya çıkıyor, 11 ve 16 Mart'ta iki ayrı ruhsat ve imar durumu veriliyor. Bunlar resmen hileyi şer! Bunlarla bugün biz uğraşıyoruz. İmar komisyonu 2. başkanı o arkadaşın bunu yapmaması lazımdı çünkü bilgi sahibi. Risus'taki gibi benzer durumları düzeltmek maalesef bizim üzerimize kaldı. Ateşten kestaneleri maalesef biz topluyoruz. Halkımızın genel iyiliği, yararı için bunlara katlanacağız. Sıkıntı çekmeden, gocunmadan yapacağız bu işi.
"HALKIN BEKLENTİLERİNE HAK
VERİYORUM AMA ONLAR DA
DURUMUMUZU GÖZ ARDI ETMESİN!"
HÜRHABER: GEREK SİZİN GEREKSE İÇİNDEN ÇIKTIĞINIZ ÖRGÜTÜN KENDİ TABANI VE HALKTAN KOPUK OLUŞU ELEŞTİRİLİYOR. BU SÜRECİN İKTİDAR KAZANIMI SONRASINDA YAŞANMASI SEVİMSİZ YORUMLARLA AÇIKLANMAKTA. SİZ HALKTAN KOPUK BİR BAŞKANLIĞI MI BENİMSİYORSUNUZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Bu tür eleştiriler olduğu söyleniyor, ben de duyuyorum. Halktan kopuk olmamız mümkün değil. Beldeler ile köylere çok yoğun bir ziyaret programımız oldu. Merkezi biraz ihmal ettiğimi ben de kabul ediyorum. Birleşmek ve entegre olmakta olan beldeler, köylerle bir araya gelmemize çok daha fazla ihtiyaç vardı. Her köye 9 ay içerisinde en az 5 defa gittim. Birleşme süreci nedeniyle belde ve köylere yoğunlaştığımız için merkezde görünememişizdir. Halk, vatandaş haklı olarak günü birlik sıcak bir ilişki istiyor. Bunu yapamamamız sürecinde maalesef şu göz ardı ediliyor; Cumhuriyet tarihinde ilk defa 869 km2'lik bir alan, 250 bin nüfus, İstanbul'un yüzölçümü en büyük 2. belediyesinin bütün yükünü üzerimizde bulmuşuz. On binlerce evrakı ve yeri bir şehir haline getirmeye çalışıyoruz. Gelen hemşerilerimize şunu söylüyorum; bir tane bakkalı teslim almaya kalkın, kaç ay sürer bunun içerisindeki malın sayımı? 50 senelik belediyeleri teslim aldık biz. Bununla ilgili takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Gerçekten zor bir süreç hem personel, hem mevzuat, hem de yüzeydeki fiziki şartları birleştirmek için yoğun bir çaba harcadık. Benim günlük mesaim 14-15 saatten aşağı değil. Cumartesi, Pazar dahil. Çok yoğun bir programla çalışıyoruz. Arkadaşlarımla bu süreç içerisinde hizmet etmeye çalışıyoruz, ciddi bir borç yükümüz var onu tasviye etmek için uğraşıyoruz, gelir kaynağı yaratmaya çalışıyoruz, beldeleri birleştirmeye çalışıyoruz ama en önemlisi Silivri'nin geleceğinin vizyonunun belirlendiği dönemi yaşıyoruz. Şu anda yapılan en önemli çalışma bu. Mutfağımızda şu anda Silivri'yi, geleceğe taşıyacak, çok ciddi, büyük vizyonel çalışmalar tamamlanmış durumda. Aşama aşama da bunları kamuoyuyla paylaşıyoruz. Projeler içerisinde en somut olanı üniversitelerdir, sonrasında bilişim vadisi olacak, ileri teknolojik alanımız, ekolojik ve teknik tarım yapılacak plantasyonların kuruluşu planlarımız arasında. Bunlar Silivri için çok yeni projeler. Ama 430 bin dönüm tarım alanı olan bir Silivri'de uygulamalı tarım enstitüsü belki Türkiye'de ilk defa kurulacak bir ilçede. Türkiye'de bir çok ilkleri biz yapacağız. Şu anda yaptığımız gibi. Birisi İstanbul'da ilk, diğeri Türkiye'de. Birebir fabrikalarla birleşerek, bir program yaratıp KOSGEP ile birlikte attığımız imza da Türkiye'de bir ilk. Yerel yönetim, meslek örgütleri ve sanayicisiyle beraber ortak eğitim projesi yapan ilk belediyeyiz. Bir kariyer istihdam ofisiyle bugüne kadar 900 kişiye iş bulduk. Bu 9 bin kişi de olacak. Seçimlerde ben 7 bin 500 derken çok mütevazı konuşmuşum. Bu 75 bin'e çıkacak. Daha da fazla olur. Ama ben seçimlerde koyduğum hedefi çok kısa bir sürede gerçekleştireceğim.
"YALNIZ BİR BAŞKAN DEĞİLİM"
HÜRHABER: ÖZCAN IŞIKLAR YALNIZ BİR BAŞKAN MI?
ÖZCAN IŞIKLAR: İsim vermekte sıkıntı duyuyorum, benim şansım çok çeşitli meslek gruplarında olan arkadaşlarım var. Çok iyi bir strateji geliştirme müdürlüğümüz orada çalışan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bir fen işleri müdürümüz var ve fen işlerinden sorumlu Başkan Yardımcımız Zafer Bey'e, Çevre Mühendisi Serap Hanım'a, Özel Kalem Müdürümüz Emine Hanım'a belediye mevzuatını bilmesi hızlı gidişimizi sağladı. Projelerimizin alt yapı hazırlığında büyük emekleri var. Yalnız bir başkan değilim. Aksine, bazen ipin ucunu kaçırıp, alışkanlığımızdan olsa gerek, bürokrat olarak yetiştiğim için kendim çalışmayı seviyorum. Bu alışkanlığı zaman içerisinde bırakmaya terk etmeye çalışıyorum.
"HALKIN SİZE VERDİKLERİNİ RET
ETMEK YERİNE BUNLARA LAYIK
OLMAYA ÇALIŞMAK GEREKİR"
HÜRHABER: EKİBİNİZ İLE İLGİLİ ALDIĞINIZ, ÖZELLİKLE BAŞKAN YARDIMCILARINIZ HAKKINDA KAMUOYUNDA DİLLENDİRİLEN ELEŞTİRİLER KONUSUNDA DÜŞÜNCENİZ NEDİR?
ÖZCAN IŞIKLAR: Elif hanım eğitimle ilgili yaşamsal konularda, Yılmaz Kandemir ağabeyimiz gibi de bir şansım var. Dürüst, saydam açık, içindeki dışında, kılı kırk yaran, 5 kuruşun hesabını yapan bir ağabeyimiz. Ona da çok teşekkür ediyorum. Bu borç yükü altında gerçekten çok büyük sorumluluk taşıyor. Abdullah arkadaşımız örgütten gelmesi nedeniyle kapısı bütün gün ihtiyacı olan insanlara açık. Siyasetten gelmesi sebebiyle özellikle daha büyük bir talep yoğunluğu ile karşı karşıya. Ayhan arkadaşımız bürokrat, müfettişlikten geldiği için çok dikkatli bir çalışma sergiliyor. Ekip açısından bir sıkıntımız yok. Gerçekten iyi bir kadroyla çalıştığımı düşünüyorum. Başkan yardımcılarım konusunda şanslı olduğumu düşünüyorum.
Kamuoyunda dillendirilen bazı eleştirileri duyuyorum. Makam araçları ile ilgili olanları var. Halkın size verdiklerini ret etmek yerine bunlara layık olmaya çalışmak gerekir. Bir insana temsil yetkisini hakkı ve hukukuyla, refahı arttırma sorumluluğunu verdiyseniz bırakın uçakla gezsin. Benim için önemli olan görevini yerine getirerek topluma karşı olan sorumluluğunu başarıyla sağlamasıdır. Silivri'nin sunduğu çalışma ortam ve koşullarını ret etmek yerine bunlara layık bir çalışmayı ortaya koymanın önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanları temsil ve hizmet açısından doğru yerde, hizmetleri de hedeflenen noktada tutmak önemli olan.
HÜRHABER: SEÇİM VAATLERİNİZ ARASINDA VAR OLAN LÜKS MAKAM ARACINI SATARAK DOLMUŞ SATIN ALACAĞINIZI SÖYLEYEN SİZLER OLDUĞUNUZ İÇİN HALK BUGÜN MAKAM ARAÇLARINI ELEŞTİRİYOR OLABİLİR Mİ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Ben halen seçimlerden önce söylediğim şeyi savunuyorum. Arkadaşlarımız ısrarla şunu söylüyor "Piyasa çok kötü ucuza gidecek bu dönem satmayın yazık edersiniz". Bir minibüs almak istiyorum 35 Bin TL'ymiş, içine bir masa kayacağım, başından beri çok arzu ediyorum. "Şu krizde de kendine minibüs aldı" dedirtmek istemiyorum. Dikkat ederseniz o makam arabasını da sadece İstanbul'a giderken kullanıyorum. Silivri'nin içinde kullanmıyorum. Lüks ve şaşa benim tarzım değil.
HÜRHABER: EKİBİNİZDE YER ALIP SİLİVRİ İÇİN BİR ŞANS OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ 5 İSMİ BİZİMLE PAYLAŞIR MISINIZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: 483 isim saymam lazım. Beş olmaz! Şu anda bizimle birlikte işini yapan herkesi saymalıyız. Mevsimlik işçileri çıkartacağımız için bu sayı daha da düşecek. Bütün arkadaşlarımızı eşit görüyorum. Beş kişilik bir ayrım yapamam.
HÜRHABER: SİLİVRİ'NİN GELECEĞİNİ PLANLAMAYA GÜNLÜK İHTİYAÇLARIN GİDERİLMESİNDEN DAHA ÇOK ZAMAN VE ÖNEM VERDİĞİNİZ İZLENİMİNİN DOĞURDUĞU SIKINTILAR TARTIŞILIYOR KAMUOYUNDA. HAK VERİYOR MUSUNUZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Bir müzeyi gezmeye gidiyorsunuz. Dünyaca ünlü eserlerin sergilendiği müzeye gederken, yolda sakız da çiğneyebilirsiniz. Günlük uğraşınızı da yapıyorsunuz önemli bir işi de. Sakız da çiğne, sigara da iç ama müzeye git diyorsunuz. Başka yere gitme. Benim de yaptığım o. Silivri'yi çağdaş bir noktaya taşıyacağız, ama bunu yaparken 'sakız da çiğneyeceğiz' yani günlük ihtiyaçlarını da karşılayacağız. 'Sakız çiğnememiz' müzeye gitmemize engel mi? Değil. Bir yere hedeflendiğiniz zaman gözünüzü boğanın kırmızıya diktiği gibi dikiyorsunuz. Ben popülizm yapan mahalle ve kahveleri dolaşacağıma Dünya Belediyeler Birliği, üniversitelere gidiyorum. Bu alanda yeterli zemini oluşturduktan, protokolleri imza altına aldıktan sonra halk ile birebir görüşmelere, günlük ihtiyaçların uzun vadede çözümüne ayıracak daha fazla vaktimiz oluşacak tabi.
Bu eleştirileri muhalif arkadaşlardan da duyuyorum ama bu iş yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar meselesine döndü. Günlük işler cenazeyi kaldırmak, sokakları süpürmek, yolları yapmak normal işler. Bunları yapacak insanları çok bulursunuz da Silivri'yi bir geleceğe taşımak, burayı bilgi teknolojilerinin bulunduğu bir alan haline çevirmek, refahı yükseltmek için eğitim kalitesini yükseltmek asıl önemli olan.
HÜRHABER: BU KONUDAKİ GİRİŞİMLER SÖZDE KALDIĞI İÇİN SIKINTI YARATIYOR?
ÖZCAN IŞIKLAR: Neden sözde kalsın! Biz somut adamlar attık. Yılbaşından itibaren 9 aydır yürüttüğümüz girişimlerin somut adımları geliyor. Girişimlerin hayata geçtiğini göreceksiniz! Uğraş verdiğimiz değişimin sonuçlarını sokağa çıkan herkes görecek.
HÜRHABER: BU ARADA ÇANTA DÜĞÜN SALONU KONUSUNDA SİZİ KUTLUYORUM!
ÖZCAN IŞIKLAR: Gidip orayı gördünüz mü? Harika bir yer oluyor. Silivri'nin her yerinden önümüzdeki yıl bu tarz eserler fışkıracak. Bir tane iki tane değil Silivri'nin her tarafında böyle çalışmalar göreceksiniz! Bunları projelendirdik ve bitirdik. Silivri'nin çehresi irili, ufaklı projelerle değişecek. Halkımızın biraz daha sabretmesini istiyorum. Beklentilerin ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz, çok da cesaretlendirici projeler hazırladık. Alt yapı hazırlıkları bitti finansman ayağını çözmeye çalışıyoruz. Borçlarımızı yapılandırıyoruz ve yatırım atağına geçeceğiz. Ki mevcut kriz ortamında bunları yapacağız.
HÜRHABER: SİLİVRİ'YE ÜNİVERSİTE KAZANDIRMA KONUSUNA AYIRDIĞINIZ ZAMAN VE SARF ETTİĞİNİZ ÇABALARINIZ ELEŞTİRİLMEKTE, SADECE SİLİVRİ'NİN İSTEMESİYLE BU TARZ YATIRIMLARIN İLÇEMİZE GELMESİ MÜMKÜN MÜ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Üniversiteler konusunda harcadığım mesainin yerini bulduğuna inanıyorum. İki tane meclis kararı oluştu bu konuda. Birine verdik diğeri de Şubat meclisinde gündeme gelecek. Üniversite kazanımı yıllardır her dönemin hayali. İlk defa bu kadar somut adımlar atıldı. Hem de 9 aylık bir süre zarfında.
HÜRHABER: ARSA SATIŞ KARARINIZI ALIRKEN, SONRASINDA VE BUGÜN GELİNEN NOKTADAKİ GELİŞMELERİ ÖZETLER MİSİNİZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Biz kesinlikle daha önceki yönetim tarafından satış kararı alınan ve ihaleye çıkartılan yerler dışında yeni bir yerin satışını gündeme taşımadık. Eskiden satışa çıkan dışında biz bir yer satışa çıkarmıyoruz.
Adaylığım kesinleştikten sonra dönemin Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısı Namık Öndeş'i ziyaret etmiştim. Öndeş bana o zaman, "Buraya gelen 1,5 yıl çivi çakamaz hiçbir şey hayal etmesin!" demişti. Biz çok öncesinden çivi çakmaya başladık. Namık Bey haklıymış, belediye gerçekten öyle bir borç batağındaymış ki o daha iyi biliyordu tabi. Onlar "Biz kalırız" düşüncesiyle arsaları belde belediyelerine sattırmadılar.
CHP KONGRESİNDEN
IŞIKLAR'IN BEKLENTİSİ
HÜRHABER: CHP SİLİVRİ İLÇE KONGRESİNE HAZIRLANIYOR. BU SÜREÇTE ÖZCAN IŞIKLAR NEREDE VE NASIL DURUYOR?
ÖZCAN IŞIKLAR: İlçe kongresinden beklentim huzur ve uyum. Türkiye'nin genel durumundan da yola çıkarak artık uyum arıyoruz. Uyumlu olmak zorundayız ki bu sorunların üstesinden gelebilelim. 1,5 Milyon'a taşınan bir Silivri'de tartışmayla, boş sohbetler, dedikoduyla, birbirini karalamakla uyumsuzluk içerisinde hazırlanamayız. Uyumdan kastım 'parti benim emrimde, hegemonyam altında olsun" değil ya da tam tesri. Ne ben partinin üzerinde bir egemenlik kurayım ne de parti benim üzerimde kursun! Partinin ilçe yönetimi olacak. Burada görev alacak olan isimlerin de partili olması lazım. Seçimlerde CHP'nin başarısı için çalışmış arkadaşlara bizim ne söyleyecek sözümüz olabilir! Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmazmış! CHP'nin başarısına katkı yapmış her arkadaşın yönetimde yer almaya hakkı var bunun için de biz elbirliğiyle çaba gösteririz.
Tekrar söylüyorum huzur, uyum ve birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. Bunları kim sağlayacaksa CHP'nin yönetiminde onlar olsun istiyorum, benim kişisel fikrim bu! Daha önce partimize gerektiği ölçüde destek sunamayan arkadaşların bunun telafisine engel olmak gibi bir derdimiz de yok. Sadece çalışmayan ile çalışanı bir tutamayacağımızı söylüyorum.
HÜRHABER:SELAMİ DEĞİRMENCİ'NİN İLÇE BAŞKAN ADAYLIĞINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
ÖZCAN IŞIKLAR: Selami Bey'in adaylık açıklamasını parti üyesi olarak sahip olduğu bir hak olarak görüyorum. Ve başarılar diliyorum. Umarım sağlıklı, bir tartışma ortamına girmeden bu süreç tamamlanır. Her adayın iddialı olarak girdiğine şüphem yok. Kazanmak istemesi kadar doğal bir şey yok. Belediye başkanı olarak bu sürecin huzur ve uyum içerisinde geçmesini istiyorum. CHP'nin ilçe başkanı ile ilgili tabi ki fikrim olacak. Silivri'nin esenliğe taşınacağı ekibin parçasını belirlemede katkılarım olacak. Partimin bana verdiği görevi yerine getirirken örgüt kısmının güçlenmesine destek vereceğim. Bunun için kimse de beni ayıplayamaz.
Devamı yarın