İstanbullu Demokratlar, MHP'den istifa ederek partilerine katılan Cemal Enginyurt'u bağrına bastı. Demokrat Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda partililerle buluşan Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile düzenlenen kaynaşma programına katılanlar arasında DP Silivri İlçe Başkanı Halide Avlu da yer aldı.
MHP'den istifa ederek Demokrat Parti'ye katılan Cemal Enginyurt, İstanbul İl Başkanlığında aralarında Halide Avlu'nun da bulunduğu İlçe Başkanları ile bir araya geldi.
ARDA: HER SİYASİ HAREKET, DEMOKRAT PARTİ ÇINARININ BİRER DALI OLARAK SİYASİ HAYATINA BAŞLADI
“Demokrat Parti İstanbul İl Teşkilatı olarak Cemal Enginyurt ağabeyimize bir kez daha hoş geldin dedik, bağrımıza bastık. Sayın milletvekilimizin yuvaya dönüşünün nasıl bir heyecan yarattığını hep beraber gördük, görüyoruz” diyen DP İstanbul İl Başkanı Ekrem Eray Arda, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yuvaya dönüşü diyorum, çünkü hepimiz biliyoruz ki bugün Türkiye'de siyaset yapan, vatanına milletine bağlı, milletinin refahını, huzurunu düşünen her siyasi hareket, Demokrat Parti çınarının birer dalı olarak siyasi hayatına başladı.
Bu ulu çınarın gölgesinde bugün siyaset yapan bizlere düşen de yol haritamızın tarihimiz, kültürümüz, değerlerimiz, kimliğimiz içinde saklı olduğunu bilmek, tecrübeleri gelecek nesillere anlatmak ve bu ulu çınarın kökleriyle ayrı kalan dallarını buluşturmaya çalışmaktır.
Milletvekilimiz Cemal Enginyurt'un aramıza katılmasını bu duygu ve düşüncelerle değerlendiriyorum. Kendisinin aramıza katılmasından bir adres değişikliğinden çok daha fazlasıdır. Hem hareketimize kattığı dinamizme, hem de kaygı yarattığı kesimlere baktığınızda, siz de bunu görüyorsunuz.
“DEMOKRAT PARTİ'NİN OLMADIĞI HİÇ BİR İLÇE KALMAYACAK”
Vekilim, İstanbul'da çok sıkı çalışıyoruz. İstanbul'u ilçe ilçe teşkilatlanırdık, teşkilatlandırıyoruz. Demokrat Parti'nin olmadığı hiçbir ilçe kalmayacak. Bu şehrin sesi Demokrat Parti olacak, oluyor. Kır atı Türkiye'de şahlandıracağız.
“İSTANBUL, İSTANBULLU DİPSİZ BİR KUYUNUN İÇİNDE”
Bugün çok güç şartlar altında zorlanarak siyaset yapıyoruz. Aslında bugün, iktidara geldiğimizde tatlı bir gülümsemeyle hatırlayacağımız güzel günler de yaşıyoruz. Bu günlerimize ortak olduğunuz için iyi bir partili olarak ayrıca size teşekkür ediyorum.
İstanbul bu yıl ilk defa nüfus kaybetti. Yıllardır devam eden hatalı politikalar, bu şehri yaşanmaz kıldı. Pandemiyi belki de en ağır bu şehir yaşadı. Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde bile trafik sıkışıyor. Barajlarda su kalmadı diye elimizi yıkarken bile huzurumuz kaçıyor. Hayat pahalılığı en çok da neredeyse nefesin bile parayla alındığı İstanbul'u mahvetti. Üstelik neredeyse kimseye iş yapma fırsatı verilmediği bu günlerde bile hala güvenliğin yetersiz olduğu ilçelerimiz var. Bu şehirde bir avuç köylümüz, hayvancımız kaldı. Onlar öyle sahipsiz bırakılmış ki, İstanbul'u zor kışında dahil ahırları yıkılıyor. Genç kardeşlerimiz hayata atılamıyor. Kadınlarımız sokağa çıkarken tedirgin, toplu taşımaya binerken üç kere düşünüyor. Eskiden ‘ekmek aslanın ağızında' derlerdi. Şimdi aslanlar bile fırının kapısında ‘askıda ekmek' bekliyor. İstanbul, İstanbullu dipsiz bir kuyunun içinde. Hz. Yusuf kuyudan nasıl çıktıysa biz de bu kuyudan öyle çıkacağız. Mesele kuyudan çıkmak değil, mesele Yusuf olabilmek ve kalabilmek. Biz bu ülkenin 20 yılında Yusuf kaldık. O yüzden içiniz rahat olsun. Biz bu kuyudan çıkarız, bu milleti de çıkarırız. Haklı olduğumuzun bilinciyle daima ümitle çalışacağız.
“HAKKIMIZLA KAZANACAĞIZ”
Vekilim Cemal Enginyurt, “İnandık başaracağız, birleştik kazanacağız. Var olasınız demokratlar.” diyor. Evet, bizler inanarak bu yola çıktık. Parti davası değil, millet davası. Kimsenin hak hukukunu yemeden hakkımızla kazanacağız. Hak bizim yanımızda..”
ENGİNYURT: BABAMIN PARTİSİNE DÖNDÜM
Milletvekili Cemal Enginyurt söz alarak duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “İl Başkanımız hepimizi çok duygulandırdı. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Allah bahtını, geleceğini açık etsin inşallah. Demokrat Parti'ye 17 Aralık 2020 tarihinde katıldım. Katılmadan evvel Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 2.5 yıl boyunca Genel Başkanımız Gültekin Uysal'la güzel bir dostluk kurtmuş, ağabey kardeş ilişkisiyle Milliyetçi Hareket Partisi'nde siyaset yapan bir milletvekili olmama rağmen kendisini takdir etmiş, fikrine, bilgisine inanmış ve güvenmiş bir MHP'li olarak her daim onunla sohbet etmekten keyif almış birisi olarak DP'ye katılırken benim için en önemli gösterge oldu. “Babamın partisine döndüm” dedim. DP'ye geçince dört amcam da arayarak, “25 yıl sonra babamızın partisine oy vereceğiz. Allah senden razı olsun” dediler.
“TÜRKİYE'DE EN RAHAT SİYASET YAPILABİLEN VE ÜLKE SEVGİSİNDE DE SAMİMİYETİNİ GÖSTEREN BİR PARTİ”
Demokrat Parti 7 Ocak 1946 yılında “Yeter artık söz milletindir” diyerek milli şef iktidarının antidemokratik iktidarına tepki göstermekle Türkiye'de demokrasi ve özgürlük mücadelesi başlatan bir siyasi hareket olarak 75 yıldır varlığını sürdüren, muhakkak her ailede DP'li birinin varlığı ile siyasetini devam ettirmiş ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, nefret dili kullanmayan, kardeşi kardeşe düşman etmeyen, ülkemizin bütün değerlerine sahip çıkan bir siyasi hareket olarak aslında Türkiye'de en rahat siyaset yapılabilen ve ülke sevgisinde de samimiyetini gösteren bir parti. Celal Bayar'dan Adnan Menderes'e, Fatih Rüşlü Zorlu'dan Hasan Polatkan'a, Fuat Köprülü'den Süleyman Demirel'e, rahmetli Turgut Özal'dan Gültekin Uysal'a Türkiye'nin geçmişinde büyük imzaları olan fabrikalar, barajlar, köprüler, bu ülkede yapılacak ne varsa yapan bir siyasi hareket. Maalesef bu siyasi hareketin üzerinden her dönem tanklarla geçmişler. Bu siyasi hareketi dağıtmak için birileri sürekli oyun kurmuş. Gün olmuş 1960 yılında üç fidanını idam sehpasında feda etmiş, gün olmuş 1970 yıllarında tanklarla yine üzerinden geçilmiş. Gün olmuş 1980 yılında yine üzerinden geçilmiş. Ona rağmen Demokratlar hiç ümitsizliğe katılmamış, hiç yorulmamış, bıkmamış, usanmamış, millete hizmet yolunda ‘Yeter artık söz milletindir' dediği o günden 75 yıl sonrasına bitti dedikleri dönemde yalnızlığına çakallar bile gülerken, etraftakiler acımasızca eleştirirken demokratlar olarak bu yuvayı, davanızı terk etmediniz, Kır At'ı terk etmediniz. Bu sizin ne kadar sevdalı, ne kadar memleket sever olduğunuzun en önemli göstergesidir.
“BİZİ KABUL ETTİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Bundan dolayı hepinizi tebrik ediyor, hepinize teşekkür ediyor ve Demokrat Partisi ailesine bizi kabul ettiğiniz için Gültekin Uysal'ın şahsında hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
“YOKSULLUK, SEFALET ALDI BAŞINI GİDİYOR”
Açlık sınırı artık neredeyse her köye, mahalleye ulaştı. Yoksulluk, sefalet aldı başını gidiyor. Milli Geliri üç katına çıkardık diye övünüyorlar, sadece bu sene Milli Geliri getirdikleri nokta 12 bin dolardan 8 bin dolara. 20 Yıl önce aldıklarından bile daha kötü bir hale getirdiler. Özgürlükler tamamıyla kısıtlandı.
“HDP İLE İTTİFAKI BİR TEK PARTİ YAPTI: AKP”
“Millet ittifakı zillet ittifakı”ymış. HDP ile iş birliği yapıyormuş. HDP, teröristmiş, PKK'lıymış. Hiç dönüp kendilerine sormuyorlar, HDP ile ittifakı bir tek parti yaptı, onun adı da Adalet ve Kalkınma Partisi. Bu anlayış, tükenmişliğin anlayışıdır.
Maalesef muhalefet de ‘sen-ben' kavgasından öte gidemiyor.
PKK ile kim beraberse Allah onun belasını versin. Bu vatana ihanet edene, memleketi bölene hain denir. Hainle kol kola gezene de hain oğlu hain denir.
“TÜRKİYE'NİN DEMOKRATLARA İHTİYACI VAR”
Bu sebeple Demokratlar olarak üzerimizdeki ölü toprağı atacağız. Türkiye'nin size ihtiyacı var. Demokrat Parti öyle bir parti ki Alevi'nin de Sünni'nin de kendini rahat hissettiği, Kürt, Türk, Laz, Çerkez ayrımının olmadığı, dindarın da huzur bulduğu, laik'in de huzur bulduğu, Demokrat Parti, Mustafa Kemal Atatürk'ün partisidir.
İl Başkanımızın yanında, her birimiz bir dava neferi gibi kilitlenip bir araya geleceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hiç kimseden çekinmeyeceğiz ve korkmayacağız. Çocuklarımıza umutları yeşermiş bir vatan bırakacağız.
“İNSAN HAKLARINI İHLAL EDEN SENSİN”
Bu iktidar İnsan Hakları Beyannamesi hazırlıyor. İnsan haklarını ihlal eden sensin! Salgın riski yüksek illerde, üniversiteye hazırlanan çocukları yüz yüze sınava sokuyorsun. Risk var diyorsun, ama yüz yüze sınavları iptal etmiyorsun. Duymamazlıktan geliyor.
Kahveler, restoranlar battı diyoruz, duymamazlıktan geliyorlar. “Saat 19.00'a kadar açık ya gözünüze dizinize dursun” diyorlar. Restoranlar zaten 19.00'dan sonra açılıyor. Buralarda 2 milyon insan çalışıyor. Bunları görmezden geliyorlar. Bu sesleri duymazdan geliyor, insan hakları beyannamesi hazırlıyorlar. İnsan haklarını yerle bir ettiniz, hak hukuk bırakmadınız hangi beyannameden bahsediyorsunuz. Aklımızla oynuyorlar. ‘Ağa bizimle kafa buluyor!'
“TÜRKİYE'Yİ AYAĞI KALDIRACAĞIZ”
Demokratlar olarak en çok söz hakkına sahip bir hareketiz. 18 yıldır Menderes'in, Demirel'in, Özal'ın yaptıklarını satıyorlar ve hala bitiremediler. Utanmadan yeri geliyor Demirel'e bile söz ediyorlar.
Çıktığımız yolda hiç kimseden korkmadan mücadeleye devam edeceğiz. Allah Demokratlara genç bir lider nasip etmiş. 44 Yaşında. İstanbul'a pırıl pırıl bir lider nasip etmiş. Bu genç liderlerle birlikte Türkiye'yi ayağı kaldıracağız.
“BU MÜCADELEDE SİZLERİN EMRİNDEYİM”
Bu mücadelede Demokrat Partisi'nin hizmetkârı olarak sizlerin emrindeyim. Makam mevki gibi hiçbir beklentim yok.
“BOŞ TENCERE, HÜKÜMET DEVİRİR” DİYORDU DEMİREL”
Demokratların dirilişi Türkiye'de AKP'nin yüzde 5'e düşmesi olacak. Artık korku bitiyor. Korkacak bir şey kalmadı. Herkes aç aç. Süleyman Demirel, “Boş tencere hükümet devirir” diyordu. Tencere boş, çocuklar umutsuz, 5 milyon genç işsiz, 10 milyon Z kuşağı umutsuz, 13 milyon emekli evine ekmek götüremiyor, asgari ücretli elektrik ve doğalgaz parasını ödeyemiyor. Milletin korkacak bir şeyi kalmadı. ‘Sürgüne gönderirim, ekmeğini keserim' v.s. Yemiyor artık, bittiniz.
“DEMOKRAT PARTİ TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAK”
Bu millet Demokrat Parti etrafında toplanacak ve partimiz tek başına iktidar olacak. Birileri ısrarla hangi ittifaktan yana olacağımızı soruyor. Biz Demokrat Parti olarak bu ülkede 75 yıldır varız, bu ülkeyi yönetmişiz, bizim hiç kimseye ihtiyacımız yok.
Birilerini rahatsız etmeye devam edeceğiz. Bizi fezlekeyle, dokunmazlıkla korkutamazlar. İktidara tavsiyem; ötekileştirme, ayrıştırma, hakaret etme, hadsiz, terbiyesiz diye suçlama, 83 milyonun Cumhurbaşkanı ol bu ülkeyi baştan başa kucakla. Aksi takdirde geldiğin yere geri gidersin. Gittiğinde de geldiğin yeri bulamayacaksın çünkü orada da Saadet Partililer seni bir daha kapıdan içeri almayacak.
İl Başkanıma, İlçe Başkanlarıma beni kabul ettikleri, gönüllerini açtıkları için çok teşekkür ederim.”
AVLU: DEMOKRATLAR HER ZAMAN GÖREVE HAZIR
Toplantıyı Hürhaber'e değerlendiren DP Silivri İlçe Başkanı Halide Avlu, “Biz davamızın doğruluğuna inandık ve her şartta bugüne kadar savunduk, aynı yolda yürümeye devam edeceğiz. Demokrat Parti geleneğini temsil etmek, mirasına sahip çıkmak değil, siyasetteki görevimiz halen bu ülkeyi, yaşadığımız ve sorumlu olduğumuz şehirleri daha iyi, vatandaşlarımız için daha yaşanır hale getirmektir. Çocuklarımıza daha güçlü ve mutlu bir ülke miras bırakmak için Demokratlar yeniden ve daima göreve hazır” dedi.
