Ligler tescil edildi.
Yabancı oyuncu kuralı değişti.
Yeni limitler açıklandı.
Yeni sezon planlamasında herkesin gözü Avrupa kupasında olacak…
Avrupa'nın önemli liglerinde çok başarılı sezon geçiren bizim çocukların yüksek taktik disiplin ve özgüvenleri Milli Takımımız adına umut verici.
Ben bu kadronun bu şampiyonada önemli işler başaracağına inanıyorum. Bizim ligimizde oynayan birkaç oyuncuyu daha iyi bonservis bedelleri ile Avrupa'ya gönderirsek kulüplerimizin manevra alanı da genişleyecektir…
Aksi halde kulüplerimizin işi çok zor.
Şampiyon olmasına rağmen limitlerde torpil istediğine göre işi en zor olan Beşiktaş. Çünkü şampiyon olunca herkes sözleşmesine zam istiyor.
Kiralıklar gitti.
Kadro yapısı bozuluyor.
Şampiyonlar ligi var.
Ülke puanı önemli.
Geçen yıl Avrupa Liginde alınan kötü sonuçlar bu sezon Şampiyonlar Liginde de devam edecek olursa hem ülke olarak Şampiyonlar Ligi defterimiz dürülür, hem Sergen hoca büyük darbe alır. Dolayısıyla futbolun tüm paydaşlarını çok zor günler beklerken Basketbolda mutluluk şarkıları söyleniyor.
Efes Euro Lig şampiyonluğundan sonra muhtemelen ligi de kazanacak zaten 2-0 öne geçti. Fener'in Efes'i yenmesi zor. Çünkü Efes'te bir Ergun Ataman fırtınası esiyor.
Konuşmalardan, açıklamalardan Vinner olduğu belli. Hele o Euro Lig Kupasıyla verdiği röportajda ‘Bugün İngilizce yok, bugün Türkçe konuşacağım' demesi müthişti…
Galatasaraylı olduğunu herkes biliyor ama Milli Takım koçuyken Aziz Yıldırım ile yaşadığı polemik onu çok yıprattı.
Yıllar sonra hatasını kabul etti. Pişmanlığını dile getirdi ancak hiç yaşanmamış olsaydı bugün sadece belli kesimlerin değil herkesin idolü olabilirdi.
Güreşte Taha'yla, Rıza'yla, jimnastikte Ayşe Begüm ile, voleybolda Vakıfbank Eczacıbaşı'yla, Basketbolda Fener'le, Efes'le, Avrupa'nın zirvesini gördük.
Şimdi sıra futbolda ve Bizim Çocuklarda.
Hadi bakalım, yürüyelim arkadaşlar…
Vurduğunuz gol olsun…
