Boğluca Deresi ıslah çıkmazı… Kamulaştırması da ayrı dert gerçi… Güzel, gerekli ve faydalı şeyler ne kadar zor yapılıyor ülkemizde… Hani bir söz vardır; "Düğümü çözemedim bir tane de ben attım üstüne” diye… Bizim siyasetçiler ve yöneticiler de sanırsınız konu hakkında aynı anlayışla hareket ediyor…
AK Parti bitmeyen süreç hakkında CHP’yi suçlayıp işin içinden çıktığını zannediyor ama kazın ayağı öyle değil… CHP’nin itiraz ettiği kamulaştırma değildi… Mülk sahipleri verilen bedellere karşı çıktı; gerçi daha azına razı olmak zorunda kalarak mesele nihayete kavuştu.
Mal canın yongası; bu konuda kim, kime ne diyebilir ki?! Öyle ya da böyle kamulaştırma aşaması konusunda alınan mesafe bir yana şimdi de tarihi köprü engeli çıktı. Mülk sahiplerinin itirazları,
Nato boru hattı, tarihi köprü; Ver Allah’ım ver… Garip bir memleket halimiz var; bir iş yapmaya kalkanı pişman etmeden, başarılı olanı cezalandırmadan bıraksak hatırımız kalır…
Cumartesi günü yağan yağmurdan sonra dere bölgesinde çekilen resimlere baktım da ıslah edilmiş hali ve edilmemiş vaziyetiyle hiçbir fark yok neredeyse… İnsan boyunda borular döşendi o mahalleye Hüseyin Turan içinde yürüyüp, güzide basına pozlar verdi… Bilmediği işi yapmak ya da kötü yapmak konusunda garip bir yarış var sanırsınız.
Başarıyı cezalandırırsak, başarısızlığın bu kadar revaçta olmasını önleyemeyiz zaten… İyiler ‘saf’, kötüler ‘uyanık’… İlk kategoridekilere ‘her an çuvallayabilir’ gözüyle bakılır, ikincisindekilere ‘kesin yırtacaklar’ yaklaşımıyla değerlendirme yaklaşımı sergilenir…
3-5 senedir "Battı” denilen Yunanistan’da bir yol yapmış adamlar; otoban bile değil; aklınız durur… Biz de Türkiye olarak ekonomik konusunda gelişmişliğin tarihini yazıyoruz ama yollarımız çukurdan geçilmiyor?!
Bir şeyleri ters yapıyoruz diyeceğim… "Deveye sormuşlar "Boynun neden eğri” diye; "Nerem doğru ki!?” demiş”…
Benim Pazartesi günkü yazımla moral bulduğunu benim için mutlu olduğunu belirten sevgili arkadaşlarım: iyimserlik de lüks bu memlekette…
Bitirin şu ıslah çalışmasını artık… Ayıptır! Cumartesi günü baştan sona kanalizasyon kokan bir Silivri vardı… İSKİ’ye ödediğimiz bedeller artık bize arıtıcı ve doğru düzgün alt yapı olarak geri dönsün… Her zaman eleştirmek zorunda olduğum; "Gerçekçi ol, imkânsızı iste” moduna girmiş gibi hissediyorum nedense ama bir umut hala; düzelir belki diye…
Tarihi köprü, siyasi çatışma bu hikâyeleri kimse yemiyor artık. Doyduk bunlara… Yapamıyorsanız bırakın, illa yapan birileri çıkıp gelir, bulunur yani…
GÜNÜN SÖZÜ
"Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder, hem kendini. Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi, emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini."
*MEVLANA