CHP Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı Yüksek Mimar Aykut Batur, deprem önlemlerine ilişkin yapı stoğumuzun yenilenmesine önerilerini “imar transferi” yöntemi üzerinden ayrıntılandırdı.
CHP Belediye Meclis Üyesi Aday Adaylarından Yüksek Mimar Aykut Batur, deprem önlemleri konusunda çözüm önerilerini Hürhaber ile paylaştı.
Sevginar SALİ: Mecliste hangi nitelikte kişilerin yer alması gerektiğini düşünüyorsunuz? Neden onlardan biri siz olmalısınız?
Aykut BATUR: CHP olarak inşallah bu dönem elimizden geldiğince en üst seviyede meclis üyesi seçtirmeyi hedefliyoruz. Bunu başarabilmek için en güzel yöntem, kadronun donanımlı ve konusunda uzman kişilerden oluşturulması. Bunlar nelerdir? İlk başta mimar olduğum için mimarın olması, avukatın, mali müşavirin olması gerekiyor. Doktor aday adaylardan yok bildiğim kadarıyla, o nedenle bir eczacı arkadaşımızın olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunlar mecliste bulunması gereken teknik kadrodur. Bunun dışında da yine temsil yeteneği çok yüksek, donanımlı olan meclis üyesi aday adaylarımız da mevcut. Onlardan da doğru seçimler yapılarak bence mecliste dolu dolu bir çalışma yapabileceğimiz, güçlü bir grup oluşturacağımıza inancım tam.
“YIKILMASI GEREKEN VE BEKLEYEN 110 BİNA VAR”
Mecliste olduğumuz zaman mesela kendi mesleki farkındalığımla ilgili neler yapılabilir? En büyük sıkıntımız deprem çünkü fay hattı bizim yaklaşık 30 km ötemizden, denizden geçiyor. Uzmanlar 7 şiddetinin üzerinde bir deprem olacağını ifade ediliyor. Silivri'de testleri yapılmış binalar arasından yaklaşık 110 tanesinin çok hızlı bir şekilde yıkılması gerekiyor. Çok riskli. Bu sebeple bu işin açıkçası oyalanmaya ya da resmiyette boğulmaya, kesinlikle ve kesinlikle hakkı yok.
“İMAMOĞLU VE ÇELİK İNŞAAT MALİYETLERİNİ KARŞILAMA PROJELERİNİ AÇIKLADI”
Geçenlerde Prof. Dr. Naci Görür otuza yakın şehrimiz tamamen fay hattının üzerine kurulmuş olduğunu açıkladı. İstanbul, direkt fay hattının üzerinde değil ama çok yakınında. Burada yapmamız gereken şeyler belli. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İl Başkanı Özgür Çelik'in açıkladığı çok güzel projeler var. Düşük gelirli vatandaşların, emeklilerin %60 ya da %65'e varan inşaat maliyetlerini karşılama projelerini duyurdular.
“DEVLET TEŞVİK SİSTEMİ GETİRMELİ”
Sevginar SALİ: Kentsel dönüşümün önünde en büyük engel ne?
Aykut BATUR: Birincisi tabi ki bürokrasi. Silivri özelinde eski yapıların çok büyük risk altında olduğunu görüyoruz. Eski yapıların sahiplerinin şöyle bir incelendiğinde çoğunun yaşlı insanlar olduğunu görüyoruz. Şimdi ekonomi zaten çok kötü ama iyi olsa bile bu insanlar kredi çekemezler yaşlarından dolayı. En büyük sıkıntı bu. Finansal olarak kullanabilecek durumda değiliz zaten faizler çok yüksek, ekonomi kötü. Burada mutlaka bürokrasinin devletin, belediyenin teşvik sistemini getirmesi gerekiyor.
“İMAR TRANSFERİ”
Sevginar SALİ: Nasıl bir şey mesela?
Aykut BATUR: Şehir içerisinde arsalar çoğunlukla biliyorsunuz 80 metrekarelik bile var, binanın tabanından bahsediyorum, 40 m kare var, 50 m kare var, altta dükkan var, üste işte ofisler yapılmış. İmar artışı yok. Belediye tarafından verilmiyor. Vermeyince bu insanlar aralarında toplanıp da bu inşaatı yıkıp tekrar yaptıracak güce sahip değiller. Müteahhitte verdiklerinde ona kalan bir şey olmadığı zaman maliyetlerini karşılaması mümkün değil. İmar transferi denilen çok özel bir fikrim var. Yeni Mahalle biliyorsunuz çok büyük geniş alanlar kapsıyor. Orada büyük arsalar var. 2 - 3 dönümlük dörtgen 2 - 5.000 metrekarelik yerler var. Belediye meclisinde diyebiliriz ki, bizim Yeni Mahalle'de ya da onun gibi yeni açılan alanlarımızda madde 18'de açılan alanlarımızda bir müteahhidin, şirketinin üzerine ya da kat karşılığı sözleşmesi yaptığı yerle ilgili de orada da kat karşılığı olarak alabilir. 2 dönümden fazla yerlerde 2- 4 dönüm arasında çarşıda Alibey Mahallesinde belirlenen noktalarda yer kalırsa ve onu kat karşılığı yaparsan bir o kadar da sana emsali oraya transfer edeceğiz. Bu ne anlama geliyor şimdi düşünün örnek vereyim; 100 metrekare taban alanında çarşıda eski bir bina var. Orada işte 5 kat vardı. Örnek vermek için söylüyorum. Şimdi orada bodrum da dahil olmak üzere inşaatın toplam alanı artırımlarla beraber %30 vesaire çıkmalar diyelim 700 metrekare diyelim o da afaki olarak söylüyorum. O 700 metrekare direk transfer edilecek. Hak olarak verilecek Yeni Mahallede. Ve böylece müteahhit diyecek ki, en azından ben oraya 6 tane daire yapıyordum ama şimdi burada belki 10 tane 1 + 1 çıkartabilirim. Bunu yapmakta bir kamu zararı var mı? Yok.
“KAMU ZARARI OLUŞMUYOR”
Sevginar SALİ: Yasa böyle bir şeye izin veriyor mu?
Aykut BATUR: Bunu tabii ki Bakanlığa sormakta ve görüş almakta fayda var ama bu kamu zararı oluşturmayacağı için ve birilerini zengin etmek için kullanılmayacağından, çünkü bazen halkımızda ya da bilmeyen kişilerde şu oluşabiliyor, hep müteahhitlerden yana tavır alınıyor tarzında bir görüş olabiliyor. Acil olarak yenilememiz gerekiyor.
“İMAR ARTIŞINI ESKİ YERLEŞİM BÖLGELERİMİZDE KULLANAMAYIZ”
Daha sonraki görüşüm de şu; bazı yerlerde kat arttıralım diyeceğim ama oranları yine kurtarmayacak. Kat artırmak için o yerin çok değerli olması gerekiyor ve orada da şu an Silivri'de en az yani yarı yarıya arttırmanız gerekiyor. O da kenti daha da sıkışık hâle getirir. Yollarınız dar, otopark alanlarınız şehir içerisinde sıkıntıda, Alibey Mahallesi'nde sıkıntıda, eski binalarımızın çoğunlukla yapı stoklarımız orada. Kumluk Mevkiinde yapı stoğumuz kötü ama oradakiler bu kadar çok büyük sayılarda değil. İmar artışını eski yerleşim bölgelerimizde kullanamayız. Kullanmamız doğru olmaz. Transfer en büyük çözüm gibi gözüküyor.
“KAYBA GÖRE KAT İLAVESİ YAPILABİLİR”
Bazı insanlar da şundan dolayı kaçınıyor diyor ki, “Benim şehirde yerim var, dükkan var ama ben zamanında bunu büyük yaptım, sonra iskan aldım. Şimdi ben bunu tekrar kentsel dönüşüme soktuğumda ya da müteahhide verdiğinde ya da kendim yaptığımda gücü olsa dahi, metre kare yarı yarıya azalıyor”. Aynı imarı alamıyor. Şimdi buralarda aynı imara alamayan kişiler de belki şu yapılabilir. O kişinin ne kadarlık kaybı olduğu zaten resmi olarak görülür, belki onlar da bir kat ilavesi özel olarak yapılabilir. Çünkü onda bir kayıp oluyor. Kayıp olduğu için ‘kendisi yaparsa' diye de belki madde eklenebilir. Yani bunlar aslında hep beraber bizim mecliste tartışacağımız, STK'larla kararlaştıracağımız güzel konular.
KARBON FİBERLİ GÜÇLENDİRME SİSTEMİ
Bazı binalarda güçlendirme yapılabiliyor. Şu an karbon fiberli benim de güçlendirme yaptığım İstanbul'da bir projem vardı. Bu çok özel bir sistem. Yeni, son 5 yıldır daha aktif olan bir sistem Türkiye'de. Normalde eskiden ne yapıyorduk? Güçlendirmelerde kolonların etrafında tekrar bir kolon diye tabir ediyoruz mantolama ya da çelik sistem, bütün taşıyıcıları tekrar sağlama alıyor ama bu sefer kesitler çok genişliyor ve orada binada yaşamın taşınması gerekiyor. Uzun sürüyor. Sonra tekrar geriye taşındırıyoruz ama bu karbon fiberde şöyle bir şey var; Membran gibi bir malzeme var. Kolonların ve kirişlerin etrafına sarılıyor. Tabii rastgele yapılmıyor. Burada konusunda profesyonel kişilerle birlikte özel statik hesap yapılıyor. Bu Belediyeye güçlendirme projesi altında veriliyor. Belediye de bunları kontrol ediyor, onaylıyor, ondan sonra başlanıyor. Yapıldığı zaman gerçekten depreme karşı dayanıklılık elde ediliyor. Belki eski, imarı tekrar kayıp olan değerli diye görülen yerlerde güçlendirme yapılabilir.
“HER BİNAYA GÜÇLENDİRME YAPILMAZ”
Sevginar SALİ: Güçlendirme her binaya yapılır mı?
Aykut BATUR: Kesinlikle yapılamaz. Bunun da ilk şartı şu, yine bir teknik analizin yapılması gerekiyor. Bakalım güçlendirmeye uygun mu değil mi? O analizler laboratuvara giriyor, demir okumalarını yapıyor, Karot örnekleri beton numune örnekleri alınıyor. Kesit kontrolleri dediğimiz kolon kirişlerde kesik kontrolleri yapıldıktan sonra bir programa aktarılıyor. Güçlendirme uygulanıyor analizlerle programda mümkün olup olmayacağını oradan anlayabiliyoruz.
Sevginar SALİ: Vatandaşın inisiyatifine bırakılamayacak, kamunun ve belediyelerin inisiyatif alması gerekiyor öyle değil mi?
Aykut BATUR: Vatandaşa bırakırsak şöyle bir şey gelişiyor, belki aralarında kavgalı oldukları kişiler oluyor, anlaşamadıkları kişiler oluyor. Apartmandan yönetici diyelim gidiyor belediyeyle konuşuyor. Belediyede Kentsel Dönüşüm bölümü var. Konuşuyor ama teknik bilgiye haiz olmadığı için geri dönüyor ve orada soruları tam cevaplayamıyor. Şimdi düşünün 50 tane dairenin olduğu ya da 10 tane dairenin olduğu yerde bunlarla ilgili belediyenin öncülüğünde, nasıl şimdi apartman toplantılarına gidiliyor siyasal olarak, bunlarla ilgili gidilmesini tavsiye ediyorum. Apartman toplantılarına gidilecek belediyeyi en riskli olan binaları görecek ve diyecek ki “Biz teknik ekibimizle beraber geliyoruz”. Binanın numaralarına kadar, bütün projelerine kadar dosyayı klasörü yanına alacak. Sorulara direkt orada imar müdürü kentsel dönüşümdeki arkadaşımız, belki harita müdürü hepsi beraber gelecekler, görevlendirilecek ya da konusunda uzman daha illaki müdür olmak zorunda değil diğer memur arkadaşlar, çalışan arkadaşlar ama teknik olmak zorundalar. Bunlar gidecekler apartman toplantılarında %100 katılım olacağını da neredeyse iddiaya girerim bu konuda, çünkü herkes bu konuda aç ve işinden gücünden vesaire ayırarak belediye gidemiyorlar ama biz bunları gönderebiliriz.
Siz gidiyorsunuz imar müdürüne bir şey soruyorsunuz diyor ki, “Bizimle alakalı değil, Harita Müdürlüğüyle alakalı”. Buyurun hepsi burada ve zaten derslerine çalışarak orada o binaya toplantıya gidiyorsa ekip bütün dersine hazırlık yapacak, diyecekler ki “Birer saatten üç tane binaya gireceğiz.” Düşünsenize bir ayda 30 tane bina yapar. 3 tane ekip kursanız böyle, 100 tane bina yapar.
Devamı gelecek…