Sevginar Sali

Ayrıştırıcı Basın Konuşuyor


Bu aralar fazla alıngan oldum galiba. AK Parti Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın sözleri de iyice batmaya başladı. DP ziyaretinde siyasi partilerin Silivri için bir arada oluşuna deyinirken, basının her zaman ayrıştırıcı olduğunu savunuyor, bu olayda birleştiriciliğine dikkat çekiyor.
Eee, adımız çıkmış dokuza inmez sekize, Karakaş’a ayrıştırıcı basının nasıl bir şey olduğunu anlatmak farz oldu. Bir musibet, bin nasihata bedeldir yöntemini uygulayacağım izniyle.
Kocaman, aklı başında adam diye düşünüp ilçe adına karar yetkisi verdiğimiz insanların kaprisliliğine bir bakın Allah aşkına. Bir birlerine laf geçirme yarışına girmişler. Bunun Silivri’ye hizmet yarışı olmadığını sahip olunan imtiyazlı koltukların, çevre ve imkanların korunma çabasından ibaretliğini söylemek için üstün zekaya ne gerek var?
Bugün Özcan Işıklar ile Metin Karakaş arasındaki siyasi kavga seçimlerde bile yoktu. Şimdi neden var? Çünkü Karakaş, resmen Işıklar’ın koltuğuna adaylığını erkenden, açık, seçik ilan etti. Bu yarışta kural yok! Silivri neresinde onu düşünüyorum. Karakaş, aklının kaldığı içinin gittiği, Işıklar bir yıl önce sahip olduğu koltuğun derdinde. Erken seçim hesapları, Silivri çıkarlarının fersah fersah önünde seyrediyor.
Oturun uzlaşın, medeni insanlar gibi Silivri’yi tartışın demek ayrıştırıcı basının dangalaklığı. Yiyin birbirinizi her defasında daha sert üsluplarla, kelepçelerle, prangalarla, tehditlerle iletişim kurun.
AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın buyurduğu gibi sadece ilçe başkanlarının bir araya gelmesinde birleştirici olup bundan sonra her konuda ayrıştırıcı olma hakkımı mı kullansam? Karakaş’ı yalancı çıkarmaktansa..

Şu bizim seçilmiş ve seçilememişlerin kendini her konuda üstün görme durumu yok mu insanı deli eder.
“Sevginar kime kızdı?” acaba diye sorarsanız, ben de aynısını düşünüyorum ama bir tarafa değil iki kişinin kavgasına sinir oldum.

Gelelim Pazartesi günkü meclise. Özcan Işıklar’ın yüzü her zamanki gibi iki karış. Karakaş’ı gördü diye mi, yoksa hepimizi gördü diye mi tam kestiremedim. AKP’nin her okunan önergesiyle saldırmamak için kendini zor tutuyor, yüzü dalga dalga bulutlanıyor. İçindekileri dökse küçük bir kıyamet daha yaşarız alt tarafı. Böyle gerilim hattında dolaşmaktan daha iyidir.
Karakaşlı muhalefetin ne sesini duyduk ne soluğunu. Başı önde göz göze gelebildiler mi bilmiyorum. Gelselerdi mutlaka bir şimşek çakardı. Onu da fark ederdik.

Beyciler’in 1/1000’lik planları ile ilgili Planlama Birimi ve sorumlusu Mehmet Has ile imar komisyonuna teşekkür etti Başkan Işıklar. İmar Komisyon Başkanı Süheyl Kırkıcı, Zeki Tüfekçi’nin katkılarına atıfta bulunarak, teşekkür hatırlatmasında bulundu. Işıklar, “Ayrıştırma gayreti içinde değiliz” diyerek Tüfekçi’nin yanı sıra diğer imar komisyon üyesi Saffet Sert’e de teşekkür etti, bütün muhalefet için mesajdı galiba vermeye çalıştığı. Birkaç konuda daha muhalefetin desteğini istedi gönülsüz gönülsüz. “Sayacağım sizi de hiç içimden gelmiyor” der gibi…
Teşekkür etmeyi bilmiyor diye eleştirdiğim Başkan, yarım saat içerisinde Nurullah Baldöktü, Planlama Birimi, İmar Komisyonu ve hatta muhalefet meclis üyelerine teşekkür etti. Bravo. Eleştirileri dikkate aldığını sezdiriyor en azından.

Bir de AKP’nin Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan’ı konuk ettiği Danışma Meclisi hakkında bir iki kelam edelim. Haberin içeriğine girmeden önce gelen resimlere baktım. Hüseyin Turan’ın aklında fırtınaların koptuğu görüntüsü, Metin Karakaş’ın Silivri liderliğine bayrak dalgalandırdığı kürsü konuşması... Bu iki resim etrafında dönmüş zaten bütün olay. Benim için en azından öyle oldu. AKP’deki bu rol değişimi özellikle Hüseyin Turan açısından çok sancılı olsa gerek. Acısını göstermeden, umudunu kaybetmeden yaşadıklarını nasıl atlatacağını kara kara düşündüğü her halinden anlaşılıyor. Toplantıda AKP’nin övündüğü geçmiş dönem Silivri yatırım ve hizmetlerinden söz edilirken Hüseyin Turan ismi bir kez dahi geçmiyor. Beyoğlu Başkanı, değiniyor o da Turan’ın ismini mi hatırlamadı, belirtmeyi mi önemsemedi anlamadım. Belli kesimin göz bebeğiyken, gözden düşmek.
Karakaş, gelecek hayalleri peşinde iki numara olduğu zamanları hatırlamak bile istemediğini ortaya koyuyor. İktidar emanetini CHP’den geri almayı hedef seçen ordunun yeni komutanı.

Strateji yanlışlığı var… Silivri’yi CHP’den almayacaksınız, kendisini ikna etmelisiniz. Silivri’nin kendi iradesi var. İki tarafın kendi arasında alıp, verdiği bir şey gibi görmeyin. “CHP’yi madara etsek Silivri bize kalır” mantığı yanlış. Silivri, CHP’nin mirası değil. AKP, CHP’nin mirasçısı hiç değil.
Silivri’de iktidar ile muhalefetin bir aradalığı çok zor. Işıklar, başkanlık dönemini bıraktı ne ara bu kadar ateşli siyasetçi olduysa oldu. Muhalefetle bir araya gelme fırsatını bırakın günahını bile vermeye niyetli görünmüyor. Muhalefet, iktidar ile işbirliği değil iktidarın kendisini istediğini haykırarak baştan ilan ettiğinden bu dava çift yönlü darda.
“Işıklar ikinci dönem başkanlık istemiyor gibi görünüyor” dediğim yazının ertesinde yaptığımız konuşmada daha ne kadar yanlış bir tespitte bulunduğumu anlamıştım. Işıklar, bu dönemden daha çok ikinci dönem başkanlığı istiyor. Başarabilecek mi yaşayıp göreceğiz. Silivri’nin geleceği düşünen başkanı!...
AKP ve CHP’den adaylık hayali kuranlara duyurulur. Onlar kendilerini biliyor nasıl olsa.
Not: Silivri Belediyesi’nin 1. yıldönümünden sonra esen değişim rüzgarı var bilmiyorum siz de hissettiniz mi? Belediye Başkanımız çarşıda, halkın içinde, başkan yardımcıları sahada. Allah bozmasın.

YORUM YAP