CHP Genel Merkezi dün hala Silivri'de telefonla kişileri arayarak belediye başkan adayını belirlemek için aday anketi yapmayı sürdürdü. CHP bunu adaylardan birine günler öncesinden adayın o olduğunu söylememiş olsa yapabilir tabi. Hatta bunu yapmasından daha doğal bir şey olmazdı. Ama 9 aday adayından 8'e aday olmadıkları ve birine adayın o olduğu söylendikten sonra bunu yapmak en başta kendisine zarar verir.
CHP kendi kendini yerel seçimlerden evvel sabote ederken kime ne ki bundan? Belki CHP'nin adayı olacak kimseye, belki kazanmasını isteyenlerin sesi oluruz diye yazıyoruz biz de.
Ama şahsen bana en çok dokunan tarafı "Volkan Yılmaz'dan memnun musunuz?", "Doruk Bulut'a oy verir misiniz?" ve "Bora Balcıoğlu'na oy verir misiniz?" diye soran anketörün "Melih Yıldız'a oy verir misiniz?" sormayışı oldu. Semih Ayeş'i sormasını bekleyenler de olmuştur eminim.
CHP hatasından döner diye beklerken, seçimi kazanması için birleştirici, bütünleştirici yaklaşım ortaya koyması gerekirken, kendi içindeki ayrıştırmayı derinleştiren hareketlerle konuşulmak!?
NEREDEN ÇIKTI BU BAĞIŞÇILAR?
Yerel seçim eğilimlerinin içinde gereksiz yere kaşınan bir husus var. Genel siyaset argümanı. Hareket noktası ideolojik ise sorun değil ama dert hizmet ve yatırımsa sağlıklı düşünmek gerek. Şöyle ki yerel seçimlerin ardından 4 sene daha bir genel seçim yok.
CHP nasıl ki İBB ile siyasi görüş örtüşmesinden oy devşirmeye çalışırsa, mevcut yerel iktidarın da genel ile iş birliğinden yürümesi son derece doğal.
Kimse de “siyasi ayrım yapılmıyor, yapılmamalı” demesin, hepimiz bu hususta yeterli tecrübe ile gerekli olgunluğa eriştik. İBB ile ideolojik iş birliği olasılık, mevcut ile genel iktidarınki realite.
Geçen bir arkadaşımla sohbet ediyoruz, ayıptır söylemesi kendisi biraz varlıklı, kişisel imkanlarını toplumla paylaşacak variyete sahip…
Şöyle dedi, “Saf mısınız siz ikide bir ‘Bu kadar bağışçı bu dönem nereden çıktı?' diye soruyorsunuz. Bilmiyor musunuz gerçekten, bilmezden (başka bir tanım kullandı da) mi geliyorsunuz?” ‘Belediye dürüst çalışıyor, bağışlar şeffaf bir şekilde gözümüzün önünde değerlendiriliyor. Başkan Bey ilgili projeler üretiyor' falan dedim… Hepsine başına salladı (onayladı) ve şöyle dedi: “Hangi sermayedar muhalefet partisi belediyesine kolay kolay bağışta bulunur peki bunu hiç düşündünüz mü?” Buna yanıt vermek için bağışta bulunacak sermayeye sahip olmak gerekmez herhalde biraz sistem, siyaset bilgisi yeterli olur ne dersiniz?
“Volkan Bey çok güzel işler yaptı ama kurduğu sistemin işlemişi için şartların bozulmaması gerek” diye de ekledi. Oluşturulan belediye şemasının kapsamı ve genişleyen kompleks niteliğini düşününce bir başkasının bunu nasıl sürdüreceği endişesini neden taşıdığımı daha net anladım.
Belki sizin için de faydalı bir bilgi olur diye sohbetimizi paylaştım.