Azra Kohen’den Fİ
Kitabın kapağında yer alan özet şöyle: "Fi, deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın yolculuğudur. İçinde bolca bulunan manipülasyon, seks, aldatma ve aldanma hikayeleri belki herkesin dikkatini çekebilir ama gerçeklerden yola çıkılarak ulaşılmak istenen yerde sadece farkındalık vardır.
Fi güzelliğin lanetlendiği, zekanın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içinde doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmıştır. Kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır. Bir kişiye duyulan aşktan daha acımasız bir şey var mıdır?”
Kitaptan not aldıklarımı da sizlerle paylaşmak istiyorum;
"Doğruyu bilmek adına deneyimi feda etmek…Bilgi, korkak beyinlerde deneyimi öldüren bir zehir gibi yayılır, eğer sürekli bilgiye dayalı hareket etmeye önem verirsen asla özgürleşemezsin, özgürleşemezsen deneyimleyemezsin, deneyimleyemezsen değişemezsin, değişemezsen asla senleşemezsin. Ama bilgi sürekli değişir ve ancak deneyim seni güncelleyebilir.” Sayfa 60
"Kişinin kendi potansiyelini doldurması için sadece tek bir yöntem vardır demiyorum ama sürekli bir değişim özdeki kimliği yok eder, kendi farkındalığında olan bir bilinç ise, kimliğini kendi potansiyeli içinde deneyimlemek için var olur. Yani, ancak özde kim olduğunu bilen biri potansiyelini doldurabilir.” Sayfa 64
"Siz neyi hissetmeye karar verirseniz, onu deneyimlersiniz. Evren içinizde var olan tüm isteklere cevap vermek için dizayn edildi. Olayları akışına bırakmayın, sadece isteyin ama neyi istediğinize dikkat edin çünkü yeterince isterseniz mutlaka sizin olur!” Sayfa 84
"Kendi yeteneğine aşık biri, o yeteneği beslemek için daima diğerlerine ihtiyaç duyar. Diğerlerine ihtiyaç duyan bir budala asla kendisi olamaz! Sen ne kadar güzel olduğunu ya da ne kadar güzel dans ettiğini göstermek için değil, bir hikayeni anlatmak için sahnedesin. Eğer bunu anlamazsan, izleyenler sana bakınca dansın hikayesini değil, çok güzel bir kadının ahenkli hareketlerini görürler. Ne anlattığınla değil, sadece güzelliğinle ilgilenirler ve sen gerçekte asla sen olarak var olamazsın. Güzelliğin söndüğünde ışığını kaybedeceksin.” Sayfa 132
"Yeteneğin varlığına hizmet etmeli, varlığın yeteneğine değil. Varlığın yeteneğine hizmet eder hale gelirse, kendi ışığında kaybolur, özünle birleşemezsin. Hayatı yaşayamazsın, yeteneği tarafından zehirlenmiş bir kukla gibi dans eder durursun. Aldığın alkışlar sana güç vermemeli. Gücün içinden gelmeli, kendini bilmekten gelmeli.” Sayfa 134
"Ben sistemin bir şekilde dışarıda bıraktığı, sistemin geneli tarafından deneyimlenmemiş birçok çöküşü yaşamış bir kazazedeyim. Sürekli hazır olmasaydım , hayatın benim için planladıklarından sağ çıkamazdım.” Sayfa 146
"Deneyim vardığımız yer değil, gittiğimiz yoldur. Bunu sen de biliyorsun…Yolda yaşadıklarımız, karşımıza çıkan şeyler bize dokunur, zorlar, bozar, rahatlatır ve bizi değiştirir. Eğer yolculuğu yaşayıp ona dikkat edersek ancak o zaman gelişebiliriz. Kendimize gösterdiğimiz özendir bu dikkat, değişirken diğerlerini tatmin edecek, eğlendirecek herhangi bir şeye değil kendimize dönüşmesini sağlar.” Sayfa 198
"Hayat bir savaş. Kendin olabilme, kendini bulabilme savaşı! Doğmak yetmiyor, kendini bulmak için savaşmak gerekiyor Duru. Senin savaşın ne?Kimin için, ne için savaştığını biliyor musun? Kendini bulmak için savaşabilecek misin?” Sayfa 199
"Psikoloji Bilimi eğer iyi algılanabilirse ruhun matematiğini hesaplayabileceğimiz ve bu matematiksel denklem çerçevesinde eksik olan öğeleri dengeleyerek orantıyı düzeltebileceğimiz bir uygulamadır.” Sayfa 347
"Hayat, sadece hissettiğindir. Hissettiğini şekillendirmek senin elindedir. Yaşadığın deneyiler hissettiğin şeye şekil verir ama neyi yaşayıp neyi reddedeceğini seçmek senin elindedir. Deneyimlerini seç! Kısacası, hayat işte bu yüzden bir seçimdir.” Sayfa 483 İyi okumalar…