Dün Babalar Günü’ydü… Hepsini özel kılan az veya çok özellik vardır kuşkusuz… İnsanın hayatta sahip olacağı yegane olan şeylerden ikisi baba ve anne… Bir gün ile bu özel bağı yaşamak ve tarif etmeyi kabul etmemekle birlikte, kayıtsız kalmak mümkün değil… Baba; bir ailenin temel direklerindendir… Her yeni hayatın başlangıcı, devamı onun etkisinde şekil alır, anlam kazanır…
Ve en meşhur babamız kuşkusuz belediye başkanımız; Özcan Işıkar… Onun sadece iki evladı yok; siyaset öyle bir konuma getirdi ki belediye başkanlığını başı sıkışan kapısını veya telefonunu çalıyor… Kendi çocuklarına ettiği babalıktan daha fazlasını Silivri’de ona ihtiyaç duyanlara sarf etmek zorunda kaldı son senelerde… Siyasetin ne ölçüde fedakarlık işi olduğunu onlarca örneğiyle ispat etmek mümkün… Babalık biraz da karşılıksız yapılması gereken bir şey siyasetçilerin ve doğal durumunda… Siz o kadar uğraşırken, fedakarlık yaparken karşılığını alamayınca hissedilen üzüntünün yaşattığı hayal kırıklığını da hesaba katalım…
Siyaset büyük ölçüde toplumsal babalık gibi bir şeye dönüşüyor… Bir oy vererek seçim yapıyorsunuz sonra beklentilerinizin sınırlarını zorlayarak devam ediyorsunuz…
"Babalık” sahip çıkmaktır bir de her koşulda özellikle zor zamanlarda… Baba olmak var bir de ‘babalık yapmak’… İlkini olmak daha kolay, ikincisini yapabilen genelin üstüne çıkmayı başarandır…
Biz yeri gelecek canını okuyacağız, kimi zaman çok sıkacağız, hatalar yapacağız… ‘Baba’dan ve ‘babalık yapan’dan öncelikle beklenti idare etmektir, doğru yolda ilerleyip örnek olmaktır, ışık saçmaktır…
Uzun lafın kısa; Sencer ve İdil kusura bakmayın bir süre daha babanızı Silivri ile paylaşmak durumundasınız. Babanızın seçimi, Silivri’nin takdiri durum, vaziyetimiz bu…
Allah güç ve sabır versin bu ‘babalık’ durumu Silivri ve Silivrililere hayırla gerçekleşsin!
*Bir siyasetçi çocuğu olarak günümüzde aynı durumda olanları çok iyi anlıyorum. Biz babamızı görmeden büyüdük, zamanını ayırdığı kişiler bize göre bunun kıymetini bilemedi… Bizim onu sevdiğimiz gibi tabi ki sevemedi, mümkün değildi olmadı da; kıymet vermedi… Ama o zaman da şimdiki örneklerde yapılacak bir şey yok… Siyaseti birileri yapacak ve onların çocukları babalarını binlerce kişiyle paylaşarak yetişecek. Bu durumla baş etmeyi başarmaları dileğiyle…
CEYLAN AĞA…
Silivri Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Yenici Mehmet Pehlivan Yağlı Güreşleri bu yıl Çetin Ceylan’ın Güreş Ağalığında gerçekleşti… Bu manzara ve olay karşısında çok eğlenecek biri vardı ama ne yazık ki görmek nasip olmadı… Ya da bilmiyorum belki bizim görmediğimiz bir şekilde izliyordur ardından halen yaptıklarımızı… Silivri’nin deli dolu simalarından, oldukça da renkli bir kişiliğe sahip olan ismi Çetin Ceylan’ın azim ve kararlığına, cesaretine hayranım… Seversiniz, sevmezsiniz kat ettiği mesafeler ve bugünkü konumu takdiri hak ediyor… Güreş Ağalığını da bugünkü duruşunu da kutluyorum… Daha sakin olmak kaydıyla : ) yolu açık olsun! Gerçi onda bu azim varken; yoluna çıkanların vay haline : ))
Yağlı güreşler organizasyonunda emeği geçenleri de tebrik ediyorum, katılmadım ama iştirak edenler son derece keyif almış...
İyi haftalar herkese : ))