CHP'den istifa ettikten sonra Bağımsız Meclis Üyesi olarak katıldığı ilk toplantıda Yılmaz Kandemir iki önerge sundu. Kandemir yer ayarlaması yapılmadığından CHP sıralarında yerini alırken, verdiği önergeler ile Ayhan Öztürk, Süleyman Tunca ve Ömer Sabahattin Çetin hakkındaki ısrarını sürdüreceğini gösterdi. Kandemir'in meclise sunduğu iki önerge, oybirliğiyle başkanlık makamına havale edildi.
KANDEMİR'İN ÖZTÜRK VE TUNCA ISRARI
"2011 yılı Ağustos ayında Araçlar Amiri Ayhan Öztürk ve Satın Alma Yetkilisi Süleyman Tunca'yı işten çıkartmıştınız. Tabii ki bu kişiler hukuki haklarını aramak için İş Mahkemesi'ne başvurdular ve davayı kazanıp işlerine geri dönüler. Siz de tekrar bu 2 kişiyi belediyede işe başlattınız. Buraya kadar her şey normal.
Olması gereken de bu.
Bu konu hakkında sorularım:
Bu 2 kişinin işlerine son verdikten iki gün sonra sizin tarafınızdan tarafıma resmi bir yazı gönderildi. Bu 2 kişi ile ilgili araştırma yapmamı ve iki gün içerisinde cevap vermemi istediniz. Ben de talimatınız üzerine bu 2 kişi hakkında yüzlerce fatura arasından yalnızca üç adet lastik faturası hakkında 1 ay süreyle detaylı araştırma yaptım ve araştırma neticesini 04.10.2011 tarihinde resmi yazışma ile size ilettim. Şimdi soruyorum: Siz bu resmi yazıyı niye mahkemeye ibraz etmediniz?
Bu yazıyı mahkemeye ibraz etmemekle görevi kötüye kullanma suçu işlemiş olmuyor musunuz?
Bu 2 kişiyi işten çıkardığınızın ertesi günü 12 bin TL.lik tazminatlarını mahkeme sonucunu beklemeden niye ödettiniz?
Bu hareketinizle kamuyu zarara uğratmış olmuyor musunuz?
Bu soru önergemin Başkanlık Makamına havalesini Yüce Meclis'e saygılarımla arz ederim.”
ÇETİN'E YASAL İŞLEM SORGUSU
"04.09.2012 tarihinde blog.milliyet.com.tr sosyal medya internet sitesinde Ömer S. Çetin'in yazdığı bir yazıda;
"Bu kez Hukuk adamları neye ve kime hizmet ettiklerini, ettikleri yeminleri unutup olayı Yargıtay'a taşıyor. Temyiz ediyorlar kararı. Belediye başkanı bu iki siyasal arkadaşına 12 bin lira civarında tazminat ödüyor.”
"Belediye Başkanlığı ve muhasebe müdürlüğü hesabı, kitabı yapıyor ve diyor ki işten çıkarılan adamlara ‘eyyy mahlukatlar biz size 12 bin lira tazminat ödedik. Sizin bu süreçte almanız gereken 9 bin lira idi. Göreve başladınız üç bin lirayı geriye ödeyin.”
"Böyle bir saçmalık, böyle bir adaletsizlik, böyle bir şerefsizlik olamaz. Benim inandığım ve güvendiğim hukuk devleti böyle bir namussuzluğa alet olamaz” diyor.
Yani açık açık bütün Türkiye'ye hitap eden bir siteden sizin başınızda olduğunuz Belediye Başkanlığı makamının tüzel kişiliğini, muhasebe müdürlüğü personelini ve belediyenin avukatlarını namussuzlukla ve şerefsizlikle itham ediyor.
Bu konu hakkında sorularım:
1-) Aradan 1 ay geçti. Ömer S. Çetin hakkında ne gibi bir disiplin işlemi yaptınız?
2-) Belediye tüzel kişiliğine ve mesai arkadaşlarına belediye çalışanlarından veya müdürlerden biri şerefsiz ya da namussuz derse ne gibi işlem yapacaksınız?
3-) Özlem Pehlivan adlı belediye personeli 3-4 kişi arasındaki sohbette size küfür etti diye hemen işten attınız. Ömer S. Çetin'in işine son vermeyi düşünüyor musunuz?
4-) Düşünmüyorsanız, size ve Silivri Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğine şerefsiz ve namussuz diyen biriyle bu saatten sonra nasıl birlikte çalışacaksınız? Nasıl birbirinizin yüzüne bakacaksınız?
5-) Ömer S. Çetin ile aranızda ne gibi derin bir hukuk ve arkadaşlık var ki yazdıklarından sonra derhal işine son verip, yüklü bir tazminat davası açmayı düşündünüz mü?
Bu soru önergemin Başkanlık Makamı'na havalesini Yüce Meclis'e saygılarımla arz ederim.”
Tolga EMEK
