
CHP Grup Sözcüsü Bora Balcıoğlu, 2023 yılının ilk meclisinde konuşmasının önemli bir bölümünü İBB ve Başkanı Ekrem İmamoğlu gündemi üzerinden kurgularken, “Belli ki “kurt, kuzuyu yemeye niyet etmiş…” Ama o iş o kadar kolay değil! Bu yapılanlar Ekrem İmamoğlu'nun şahsına değil, doğrudan İstanbul halkının iradesine yapılmaktadır. Tüm bunlar yaşanırken kimse bizlerden susmamızı, yapılanlara boyun eğmemizi beklemesin. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız!” dedi.
Silivri Belediye Meclisi Ocak Toplantısında CHP Grubu adına söz alan Bora Balcıoğlu, sözlerine 2023 yılının sağlıklı, mutlu, bereketli geçmesini dileyerek başladı. “Müsaadenizle sözlerime Ocak ayında kutlamamız, anmamız gereken bazı önemli, gün ve şahsiyetlerimiz ile başlamak istiyorum” dedi ve şöyle devam etti: “Öncelikle gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazan tüm basın emekçilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum.
7 Ocak'ta Millet İttifakı ortağımız Demokrat Parti'nin kuruluşunun 77. yıl dönümü olacak. Şimdiden Demokrat Parti'ye gönül vermiş yurttaşlarımız ile değerli üye ve yöneticilerini tebrik ediyorum. 26 Ocak'ta “Regaip Kandili'ni” idrak edeceğiz. Regaip Kandili'nin bizlere bolluk, bereket, sağlık ve huzur getirmesini Yüce Allah'tan diliyor; tüm İslam Alemi'nin kandilini şimdiden kutluyorum.
Önceki dönem Ülkü Ocakları Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş geçtiğimiz günlerde silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve ülkücü camiaya baş sağlığı diliyorum. Ülkemizin başkentinde, şehrin göbeğinde, güpegündüz böyle bir saldırının gerçekleşebiliyor olması endişe vericidir. Sorumlularının bir an önce bulunmasını temenni ediyorum.”
“BU KARAR DEMOKRASİ TARİHİMİZE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇMİŞTİR!”
Balcıoğlu sözlerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan Ceza Davası sürecine yönelik değerlendirme ile şöyle devam etti: “Hepimizin mâlumu olduğu üzere Sayın Büyükşehir Belediye Başkanına geçtiğimiz günlerde hukuk tarihinde eşi görülmemiş gerekçe, irade ve ölçüde bir ceza uygun görülmüş; hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmiştir.
Bu karar demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir!
30 Ekim 2019 günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'na doğrudan sarf ettiği “…Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyorum…” sözlerine cevaben, Sayın Başkanın 4 Kasım 2019 tarihinde, Sayın Süleyman Soylu'dan kasıtla sarf ettiği “…seçimi iptal edenler ahmaktır…” sözleri nedeniyle kendisine dava açılmış ve yargılama sonucunda hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmiştir.
Öncelikle Sayın Başkanın savunmasında da ısrarla söylediği gibi bahse konu sözleri, kesinlikle Yüksek Seçim Kurulu Üyelerini hedef almamakta, sadece kendisine ahmak kelimesini kullanan Sayın Bakanı hedef almaktadır. Haber kanallarındaki canlı yayında “İmamoğlu'ndan Soylu'ya yanıt” başlığının atılmış olması; tanıkların ifadeleri ve diğer veriler açık biçimde bahse konu sözlerin kurul üyelerine değil doğrudan Sayın Bakana sarf edilen sözler olduğunu göstermektedir.
Bu aşikârdır. Bunların yanında; kurul üyelerinden kimsenin bu sözleri üzerine almayıp suç duyurusunda bulunmamış olması da sözlerin kimi hedef aldığını açıkça göstermektedir.
Davanın yargılama aşamasında yapılan reddi hakim talebinin reddedilmesi ancak ilgili hakim Hüseyin Zengin'in vereceği kararın ölçüsünün, Sayın Başkanı siyasi yasaklı hale getiremeyeceğinden kuşkulanan yüksek rütbeli siyasilerin isteği doğrultusunda bu hakimin atamasının yapıldığı iddialarının olması dahi bu davanın sonucuna halel getirmiştir.
“İBB BAŞKANI "ADİL YARGILANMA HAKKINDAN" MAHRUM
BIRAKILMIŞTIR”
Ayrıca; ulusal ve uluslararası hukukçuların teknik değerlendirmelerine göre; yargılama aşamasında reddi hakim talebinin reddinin ardından hakimin değiştirilmiş olması "doğal yargıçlık ilkesini zedelemiş" ve Sayın Başkanın "adil yargılanma hakkından" mahrum kalmasına neden olmuştur.
Dava devam ederken, davanın hakiminin Sayın Süleyman Soylu'yu kast ederek “Bu sözlerin kime karşı söylendiği belli” demiş olması ve ardından Sayın Başkana 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası vermiş olması da adil yargılama yapılmadığı intibasını güçlendirmiş; bu davanın ve sonucunun siyasi baskı altında ilerlediğini göstermiştir.”
“ATILAN İFTİRALAR SON HIZIYLA DEVAM ETMEKTE”
Balcıoğlu konuşmasının devam eden bölümünde de ‘Terör iltisakı' kişilerin İBB'de işe alınması üzerinden şöyle sürdürdü: “Sayın Başkan hakkındaki bu ceza davası devam ederken, hem bürokratları baskı altına almak ve hem de algı yönetimini güçlendirmek maksadıyla yapıldığını değerlendirdiğimiz; İBB'nin 86 bin çalışanını ve onların eş-dost, arkadaşlarını zan altında bırakarak atılan iftira ve iddialar da son hızıyla devam etmekteydi. Hatırlarsınız; Sayın İçişleri Bakanı 9 Aralık 2021 tarihinde TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında İBB'de 557 teröristin çalıştığını iddia etmiş ve terörist olarak tanımladığı bu kimselerin Sayın Ekrem İmamoğlu döneminde işe alındığını söylemişti.
Elbette bu konuda siyasi anlamda söylenecek pek çok söz vardır ancak burası bunun yeri değildir. Ancak elbette teknik meseleleri halkımıza tane tane anlatarak onların zihinlerini berraklaştırmak da bizlerin görevidir.
Sayın Bakan önce 557 olarak ardından sayıyı yükselterek 1668 kişi olarak iddia ettiği kimselerin işe alınırken güvenlik ve arşiv soruşturması yapılmadan işe alındığını ifade ediyor. Değerli arkadaşlar; aramızda hukukçular var onlar gayet iyi biliyorlar, beni doğrulayacaklardır.
Önce kelime oyununu düzeltelim. “İBB güvenlik soruşturması yapmadı” diyorlar. Güvenlik ve arşiv soruşturması yapmaya yetkili makamlar kanunda bellidir ve bunların arasında belediyeler yoktur.
İkincisi; İBB, iddiaların ortaya atıldığı tarihlerde ilgili makamlardan bahse konu adaylarla ilgili tahkikat istemiştir ancak Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca Valilik bu bilgileri İBB ile paylaşmamıştır. Peki Valiliğe bu emir kimden gidiyor biliyor musunuz? İçişleri Bakanı tarafından gidiyor, çünkü Anayasa Mahkemesi kararı var. Diyor ki “…kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebi yasal değildir…”diyor.
Yani özet olarak şöyle ifade edeyim: Sayın Bakan Valiliğe diyor ki “tahkikat isterlerse yapma” diyor. Sonra İBB'ye dönüyor, televizyon karşısında diyor ki “neden tahkikatsız personel aldın” diyor..!? Takdiri Silivrili hemşehrilerime bırakıyorum.”
“İBB ÜZERİNE
DÜŞENİ SONUNA KADAR
YAPMIŞTIR”
“Değerli Silivrili hemşehrilerim; sizler müsterih olunuz… İBB bu konuda üzerine düşeni sonuna kadar yapmıştır” diyerek açıklamalarını sürdüren Balcıoğlu, “Ne yapmıştır mesela?
Yeni yasa düzenlemesi yapıldığı anda “yasak kararı öncesi beş aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık yani toplam 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talep etmiştir.”
Yetmemiş, önceki İBB yönetiminde işe alınan 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerinin de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep etmiştir. Önceki yönetimler dönemlerinde 2017-2018-2019(Mayıs) yıllarında işe alınanlar arasında “terör sabıkalılar” var. Bombalı eylemci, İBDA-C'li, FETÖ'cü1 … ne ararsan var… Bunların tespiti de bu yönetim tarafından yapıldı ve iş akitleri de yine bu yönetim tarafından fesh edildi” bilgisini verdi.
“GERÇEKTEN AKIL ALIR GİBİ DEĞİL YAPILANLAR”
Balcıoğlu bir diğer İBB gündemi ile sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bunlar yaşanırken öğrendik ki Sayın Başkan hakkında geçtiğimiz günlerde yeni bir soruşturma daha başlatılmış: Neymiş gerekçesi biliyor musunuz? Ekrem İmamoğlu'nun, Osmanlı'nın mirasına sahip çıkmasıymış!
Gerçekten akıl alır gibi değil yapılanlar! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ve yönetimi, kültürel mirasımızı korumak için, devralınan bu mirası gün yüzüne çıkartıp geçmişimizi gelecek nesillere doğru tanıtabilmek için var gücü ile çabalıyor. Köklü tarihimizin savaşlardan ibaret olmadığını göstermek için var gücü ile çabalıyor.
Tüm dönemlere ait kültürel mirasları gün yüzüne çıkartıp kayıt altına alıyor; çalınmasının önüne geçip, mirasına sahip çıkıyor.
Takdir etmek yerine yapılan soruşturma açmak oluyor!
Fatih Sultan Mehmed Han'ın 1480 yılında bizzat yaptırdığı ve günümüz Osmanlı mirası açısından çok büyük öneme sahip olan bir tabloyu, dünyanın bir ucundan satın alarak İstanbul'a getirip, İstanbul halkına kazandırdığı için Sayın Belediye Başkanına geçtiğimiz gün yeni bir soruşturma daha başlatıldı.”
“BELLİ Kİ “KURT, KUZUYU YEMEYE NİYET ETMİŞ…”
“Değerli hemşehrilerim! Yapılanlar ortada!” diyen Balcıoğlu açıklamalarını şöyle tamamladı: “Sizlerin de açık biçimde fark ettiğiniz gibi, belli ki “kurt, kuzuyu yemeye niyet etmiş…” Ama o iş o kadar kolay değil! Bu yapılanlar Ekrem İmamoğlu'nun şahsına değil, doğrudan İstanbul halkının iradesine yapılmaktadır. Tüm bunlar yaşanırken kimse bizlerden susmamızı, yapılanlara boyun eğmemizi beklemesin. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız! Halkımızla birlikte haklı mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz! Kimsenin endişesi olmasın! Bugün buradan bu art niyetlilere elbette söyleyecek bir çift sözümüz vardır: 16 Milyon İstanbullu yurttaşımızın gücü ve iradesi dün nasıl Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yanında olduysa bugün de aynı kararlılıkla onun yanındadır. İstanbullular akılları ve vicdanlarıyla hareket etmektedirler ve günü geldiğinde bu art niyetli girişimlere söyleyecekleri sözleri mutlaka olacaktır...
İstanbul halkının 13 bin'den 800 bin'e çıkarttığı farkı ve gerekçesini bir kez daha hatırlatıyor, Yüce meclisi ve tüm Silivrili hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum.”
Sevginar SALİ