CHP Silivri Belediye Başkan Aday Adayı Bora Balcıoğlu, Küpe FM'de yayınlanan programda yaptığı konuşmada, “Halkımız ‘ne yapıyorsan bundan böyle artırarak devam et' diye sürekli söylemler içerisindeydi. Mademki halkın dediği ve istediği demokratik yaşam adına önemli o halde halkın karşısında değil de onların emrinde olmak da bize yakışandı. Yolu gösteren onlardı. Bu kutsal yolda ‘durmadan yürü' diyen yine onlar. Gösterdikleri hedefe aşkla yürüyeceğime yemin ediyorum.” dedi.
CHP Silivri Belediye Başkan Aday Adayı Bora Balcıoğlu, 31 Ekim Çarşamba günü, Küpe FM'de yayınlanan “Kâmil Bilici ile Gündemdekiler” programına konuk oldu. Balcıoğlu, yarım saat süren canlı yayında siyaset sahnesine girişi, benimsediği siyaset tarzı ve toplumcu belediyecilik anlayışı üzerine konuştu.
“YEREL YÖNETİMLER BÖLÜMÜ MEZUNUYUM”
Sözlerine kendini tanıtarak başlayan, devamında siyasetle tanışma hikâyesini anlatan Başkan Aday Adayı Bora Balcıoğlu, “1980, Silivri doğumluyum. Aslen Gazitepe'liyim. 10 yaşında babamı kaybettim. Rahmetli babam ZiAraat Bankası'nda veznedar olarak görev yapıyordu. Babamın Keşan'daki Ziraat Bankası şubesine tayini çıkması sebebiyle okul hayatımın ilk 2 yılını Gazitepe'de geçirdim. Sonra Silivri Piri Mehmet Paşa'da ilköğretimimi tamamladım. Akabinde orta ve lise öğrenimimi Silivri Lisesi'nde gerçekleştirdim. Neticesinde Uludağ Üniversitesi İşletme bölümünü kazandım ancak o dönemki şartlar nedeniyle gidemedim. Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler bölümünü okudum. Askerlik görevimi Hatay'da yerine getirdim. Yaşamım hep sporla iç içe oldu. Çeşitli kulüplerde yöneticilik yaptım. Evliyim, Sarp adında oğlum var. Allah kısmet ederse önümüzdeki birkaç gün içinde bir oğlum daha olacak.
“SİYASET YAPMAK GİBİ BİR DÜŞÜNCEM YOKTU”
İsteyen değil, istenen olmak çok önemli. İyi bir şeyler yaptığınızda toplum sizi görüyor ve ödülünü de alıyorsunuz. 2009 döneminde aktif olarak siyaset yapmak gibi bir düşüncem yoktu. Çok iyi hatırlıyorum; 2009 döneminde Sayın Mümin Tuğlu ve Sayın Selami Değirmenci yanıma geldi, gençlerle yola çıkmak istediklerini söylediler. Bu doğrultuda benim Meclis Üyesi Aday Adayı olmamı arzu ettiklerini dile getirdiler. O dönem İlçe Başkanı da Sayın Abdullah Yıldırım'dı. İlçe Sekreterimiz de şu andaki İlçe Başkanımız Suna Göçengil'di. Çevremin de bu teklife sıcak bakmasıyla formumu doldurdum ve Selami Başkanla birlikte İlçe Sekreterine teslim ettim. Daha sonra adaylık süreci başladı. Sayın Belediye Başkanımız Özcan Işıklar'ın adaylığı açıklandıktan sonra sabahın erken saatinde telefonum çaldı. Sayın Belediye Başkanım, “Kardeşim iki tane fotoğrafınla birlikte seni partiye bekliyorum” demişti. Böyle bir telefon alınca büyük bir heyecanla, kimseye sormadan, koşa koşa partiye gittim. Ve süreç böyle başladı. Meclis listesine girdim. 2009'da zor şartlarda seçime girildi ve seçim kazanıldı. Benim için de çok onur verici bir olay oldu. Çevresini geliştirmek, dönüştürmek ve faydalı olmak istediğim, yaşadığım ilçeye bir şeyler yapma fırsatı elde etmiştim. O dönem çok gururlanmıştım.” diye konuştu.
“HİZMET POLİTİKAMI OLMAZSA OLMAZ VİCDAN VE AKIL UNSURLARI ÜZERİNE İNŞA ETTİM”
Belediye Meclis Üyeliği ve Belediye Başkan Yardımcılığı dönemini değerlendiren Bora Balcıoğlu; siyasetteki kariyeri, modern yerel yönetim ve doğrudan demokrasi anlayışı üzerine şu açıklamalarda bulundu: “Dışardan bakmak daha kolaydı, işin içine girince sorumluluğunuz artıyor. Bir şeyi bilmek için önce tanımanız gerekiyor. Tanımanız için de gözlem yapmak, deney yapmak çok önemli. Buna göre doğru sonuca ulaşmanın daha mümkün olduğunu biliyorum. Belediyenin bütün görev alanlarını tanıyarak ve tartarak işe başladım. Hemşerilerimin omuzlarıma yüklediği Belediye Meclis Üyeliği sorumluluğunun bilinciyle hizmet etme aşkımı olgunlaştırdım. Hizmet anlayışımı oluşturmamda iki olmazsa olmazım vicdanım ve aklımdır. Belediyeciliği öğrenmek adına birçok komisyonda bulundum. Seçildik ve daha ilk ayda Başkanımız tarafından Başkan Vekili olarak görevlendirildim. Meclis yönettim. Bunlar hayatta unutamayacağım güzel şeyler. Belediyecilikte empati yapmak zorundasınız. Çünkü karşınızdaki vatandaşı anlamak zorundasınız. Bir de insana en çok yakışan, birçok duygunun çekirdeği olarak kabul ettiğim merhamet gözüyle bakmak zorundasınız. Bende yaptığım işlerde hep böyle baktım. Sevgi temelinde hizmet düsturuyla hareket etmeye çok özen gösterdim. Bir yerde okumuştum, aklımda kaldı; her insanın boynunda bir levha asılıdır, orada da, “Beni özel hissettir” yazılıdır. İnsanlar onlara ne yaptığınızı unutabilirler ama onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi hiçbir zaman unutmazlar.
“SİYASET İNSANA DOKUNMA SANATIDIR”
Belediyecilikte hep daha iyisi için çalışmak ve sürekli kendini yenilemek gerekiyor. İşte bunları yaptıktan sonra insanlar ve şehirler nefes alabiliyor. Bir kişi değil, herkes kazanıyor. Yerel yönetimin %75'inin insanlara dokunmak olduğunun en büyük savunucusuyum. %25'inin de yatırım ile oluştuğunu belirtmek istiyorum. Çünkü insanların yaşantısında huzur ve barışı sağlayamadıktan sonra ne hizmet yaparsanız yapın inanın hiçbir kıymeti olmuyor. Kısacası belediyecilik, bilmek ve yönetmektir.
“GENÇ YAŞTA ÖNEMLİ TECRÜBELER EDİNDİM”
Çok genç yaşta siyasetle tanıştım. Bu tanışma biraz önce bahsettiğim tecrübeleri verdi bana. Yaşamım adına eşsiz deneyimlerdir bunlar. Hayatı büyük bir sahne olarak görecek olursak, genç bir siyasi aktör olarak o sahnede yer almaya devam ediyorum. Enerjimi bana yolda olan sevgili büyüklerimle çoğalttım. Benim yetişmemde, sevilir ve görülür olmamda birçok değerli büyüğümün payı var tabi ki. Ancak burada bunu söylemeden geçemeyeceğim; en önemli pay Belediye Başkanım Sayın Özcan Işıklar'a aittir. Ben onun kararıyla Belediye Başkan Yardımcılığı görevine başladım. Bu görevi üzerime aldığım günden bıraktığım güne kadar da ne Belediye Başkanımı ne de hizmet etmemiz adına bu kutsal görevi bizlere emanet eden değerli Silivri halkını mahcup edecek hiçbir tavır ve eylem içinde olmadım.
“HALKIMIN DESTEĞİNİ ALARAK BU KARARI VERDİM”
İşimizi doğru yapmaya çalıştık. Halkımız ne yapıyorsan bundan böyle artırarak devam et diye sürekli söylemler içerisindeydi. Yeni görevlere aday olmamı istediler. Mademki halkın dediği ve istediği demokratik yaşam adına önemli o halde halkın karşısında değil de onların emrinde olmak da bize yakışandı. Yolu gösteren onlardı. Bu kutsal yolda durmadan yürü diyen yine onlar. Gösterdikleri hedefe aşkla yürüyeceğime yemin ediyorum. Doğru yönü bana gösteren hemşerilerime, kıymetli büyüklerime, destek mesajları gönderenlere sizin programınız aracılığıyla sonsuz şükranlarımı ve sevgilerimi sunuyorum.”
“GÖREVE HAZIRIM”
Kendisini Belediye Başkanlığı görevine hazır hissettiğini ifade eden Balcıoğlu, “Dile getirdiğim her şey alacağım sorumlulukla paralel yürüyecek. Kendimden ve görev vereceğim arkadaşlarımdan zerre kadar kuşkum yok. Ekibim, yol arkadaşlarım, ideallerim, umutlarım ve bana güvenen binlerce gencin enerjisi ve desteğiyle göreve hazırım. Yüce Yaradan bizlere o günleri gösterirse; kalbini halka dönmüş, gücünü halkından alan, coşkusunu sevgili gençlerden alan, pusulası da Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan bir kardeşiniz olarak bu görevi yerine getireceğim. Siyaset iddia işidir. İddia ortaya koyduk. İddianız yoksa siyaseti yapmayacaksınız. Partimiz uygun görürse, halkımız görev ve güç verirse bundan sonraki süreç bu anlayışla devam edecek.” dedi.
“TEMAYÜL PARTİYE HEYECAN GETİRİR”
Temayül yoklaması sorusu üzerine Balcıoğlu, “Ulaşan net bir şey yok. Parti organlarının alacağı her türlü karara saygılıyım. Temayülden çekinmiyorum, partiye heyecan gelir. Bence önemli.” yorumunda bulundu.
“HEP BİRLİKTE SİZLERLE BU YOLDA YÜRÜMEK İSTİYORUZ”
Siyasetin bir ekip işi olduğunu vurgulayan Balcıoğlu, adaylığının kesinleşmesi halinde ekibinin de hazır olduğunu, ekibiyle birlikte Silivri halkına hizmet etmek için sabırsızlandığını söyledi. Balcıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Çalışma arkadaşlarım hazır. Projelerim, sosyal sorumluluk ve eşitlik düsturuyla uygulanmaya hazır vaziyette. Enerjim de, cesaretim de, iradem de var. Özgüvenim de dimdik ayakta. Güzel günlere dair planlarım var. Bütün bu işleri yaparken bana yardımı olacak, desteğiyle beni yalnız bırakmayacak gençler de, kadınlarımız da hazır. Biz hazırız. Yeter ki yetki verilsin. Hayal kurmak gerçeğin ilk basamağıdır. Kendinize, kamuoyuna, partinize güveneceksiniz. Ben bunların hepsine güveniyorum. Yerel yöneticilikte işin önemli kısmı hizmet ettiğiniz insanlarla temas halinde olmaktan geçiyor. Ulaşılabilirlik çok önemli. İnanın vatandaşlarımız bizlerden çok bir şey beklemiyor. Ama bir sorunu varsa da çözüm noktasında samimi bir şekilde yaklaşmanızı görmek istiyorlar. İşin önemli kısmı, samimi olmak. İnsanı merkeze alan ve insanın yaşam standardını artıran projelerle, alanlarda hemşerilerimin arasında olacağım. Bunları anlatmak hem zamanlama açısından hem de benim üzerinde çalışıyor olmaya devam etmem bakımından çok sağlıklı olmayacaktır. Yerel yönetimlerin görevi kent değeri yaratmak ve bunları dağıtmak. Evet bir siyasi partiden seçiliyorsunuz ama ondan sonra herkesin belediyesi olmak zorundasınız. Siyaseti insana hizmet yarışına sokan bir anlayışla yapma niyetimiz var ve bu yolda yürümek istiyoruz.”
Hazal BAŞARAN