Balcıoğlu’nun meclis performansı

3 Nisan Pazartesi itibariyle bir yıllık görev süresinin dolması ardından Bora Balcıoğlu kendi isteğiyle Silivri Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği görevinden ayrıldı. Görevi önceki sahibi olan Melih Yıldız'a iade etti. Her iki isme de başarılar dilerim. Balcıoğlu'nun devam etmek istememesinin sebebi olarak önce genel ardından da kendisini çok daha yakından ilgilendiren yerel seçim süreci ile daha yakından ilgilenmek, o işlere daha yoğun mesai harcamak olduğu biliniyor. Anlaşılan bu kez ayaklarını yere çok daha sağlam basıyor.
Bir yıl önce Balcıoğlu bu göreve ilk getirildiğine hakkında fazlaca yazılıp çizildi, spekülasyonlar döndürüldü. Malum, kendisi Özcan Işıklar'a yakınlığı ile bilinen mevcut ilçe yönetiminin gözünde “parti içi muhalif” olarak görülmeye çok müsait bir isim. Hatta bunu bir adım ileriye taşıyıp parti içi muhalefetin lideri yakıştırması da kendisine fazlaca yapılıyor. O kendisine böyle bir yakıştırma yapıyor mu bilinmez ancak görünüşe göre 2019'dan beri kendi yolunu kendi çizme konusundaki iddiası azalmıyor, aksine gün geçtikçe artıyor. Balcıoğlu'nun bir yıl önce grup başkanvekili yapılmasıyla ilgili “onu kurtların önüne atıyorlar”, “Volkan Yılmaz tarafından yıpratılsın diye bu göreve getirildi” gibi spekülasyonları fazlaca gördük. Yıprandı mı peki? Hayır. Kendisi bu göreve ilk geldiği günlerde “Yine feleğin çemberinden geçecek” başlıklı bir köşe yazmıştım. Hasarsız bir şekilde geçti. Peki, bunu nasıl başardı? Bunun cevabı da çok basit; doğal davranarak. Sadece kendi oldu. Şov yapmak için suni çıkışlarda bulunmadı. Zaten buna ihtiyacı da yok. Zira kendisi her şeye rağmen hala hem parti tabanında hem de halkın genelinde en çok karşılığı olan CHP'li siyasetçi.
Evet, şov yapmadı. Volkan Yılmaz'la asla gereksiz polemiklere girmedi. Yanlışları edebiyle eleştirdiği gibi doğru işleri takdir etmesini de bildi. Geçmiş dönemde yapılan yanlış işlerle ilgili o dönemi körü körüne savunmaya çalışmadı, eleştirileri olgunlukla karşıladı. Meclis performansı genel olarak değerlendirildiğinde kendisinden beklenenin epey üzerindeydi. Genel kanı kendisini geliştirmek için gerekli adımları attığı yönünde oldu. Ancak bence bu konuyu hasarsızca kapatabilmesinin sebebi kendisini geliştirdiği gerçeğinin yanı sıra uysal bir yapıya sahip oluşuydu. Aslında onun halk tarafından bağırlara basılmasına sebep olan şeyde ne kara kaşı ne de kara gözüydü; bu yapısıydı işte.
Kendisini yakından tanırım; iyi niyetlidir, dürüsttür, ona en kaba davrananlara bile nezaketle yaklaşacak kadar sabırlıdır. İçinde kindarlığın kırıntısı bile bulunmaz ki bence bu ikimizin en benzeşmeyen özelliği. Bu noktada onu örnek almaya, kendimi törpülemeye çalışıyorum : ) Mesai saati kavramını hayatından komple çıkaracak düzeyde özverilidir. Biraz iltifat işitince hemen kızarıp bozaracak, ne diyeceğini bilemeyecek kadar alçak gönüllüdür. O yüzden bu yazıyı okurken de biraz utanacağını tahmin ediyorum. Saydığım tüm bu özellikler onu halkın gönlünde şu an olduğu noktaya, halkta onu elde ettiği makamlara taşıdı.
Aslında saydığım tüm bu özellikler bana ulusal siyasette şu günlerde adından çok söz edilen birini anımsatıyor; Kemal Kılıçdaroğlu. O da dürüst, özverili, çalışkan ve iyi niyetli bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu ile nasıl tanıştığımı anlattığım bir önceki yazımda bu özelliklerin başarılı bir siyasetçi olmak için yeterli olup olmadığı konusunu tartışmaya açmıştım. Sanırım bunun cevabını kısa süre içerisinde birinci elden göreceğiz. Yine de Silivri gibi yerelliğin ön planda olduğu bir ilçenin siyasi dinamikleri genel siyasetten epey farklı ilerlemektedir, bu gerçeği de aklımızın bir köşesine kazımamız lazım.
Balcıoğlu ve CHP'nin hakkında hayırlısı olsun. CHP iktidardan uzak geçen 4 yılın ardından hala ilçe siyaset gündeminde en heyecan yaratan parti olma iddiasından bir şey kaybetmemiş gibi gözüküyor. Volkan Yılmaz'ın belediye başkanlığı görevine bir dönem daha devam edip edemeyeceğine dair büyük ölçüde bir fikir edineceğimiz genel seçimlerin ardından ilçemizde esas şamata başlayacak. Siyaseten hareketli bir dönemin arifesindeyiz. Öyleyse gelsin bolca köşe yazısı : )