Hayırsever iş adamı Nurullah Baldöktü, Şerife Baldöktü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesine kendi arsası içine 16 ek derslik yapımına başlayacağını duyurdu. Allah razı olsun! Silivri'de razı olan da çoktur eminim… Baldöktü isminin ölümsüzleştiği daha nice güzel yatırımlara şahitlik ederiz inşallah. Şerife ve Nurullah Baldöktü'nün duyarlılıkların yeryüzünde daha çok güzel insana, geniş gönle sirayet etmesi ve yeni yeni örnekleriyle geleceğimize ışık tuttuklarını tecrübe etmeye devam ederiz umuyorum…
BİR SİLİVRİSPOR, İKİ BAŞKANLIK HİKAYESİ!
Spor yazmamı gerektiren ender süreçlerden birinden geçiyoruz yine ve yeniden… Spor adamı olmak farklı, spor yöneticisi ayrı bir şey.
İhsan Atun'un o veya bu sebepten; nedenlerine çok da girmek istemiyorum, sona ermek üzere olan kulüp başkanlığı yeni bir yönetim oluşturulması zorunluluğunu getirdi. Sadece Silivrispor'u yönetecek kişilerde değişiklik değil, mantığın da farklılık arz etmesi gerektiği aşikâr. Silivrispor'da yanlış giden her şeyin bedelini bir ‘günah keçisine' yıkıp, yeni ve düzgün bir gelecek beklentisine girmek hata olur. Kolektif bir yapı/işleyişte suç ve sorumluluk bir kişi ile sınırlı tutulamaz. Niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun yapmadığınız yanlışlar kadar, yaptırmadıklarınız da günü gelir teraziye vurulur…
Şimdi Atun'un yerine gelecek isimler arasında Süleyman Gencoğlu, Serdar Teker, Akgün Duru, Mutlu Memiş gibi isimler telaffuz edilmekte. Gencoğlu adaylık duyumları ile başlanan süreçte, Serdar Teker'de bir umut, Akgün Duru'da bir ihtimal arandı. Son raddede Mutlu Memiş dün adaylığını kamuoyuyla paylaştı. Kimseyle konuşmadan, danışmadan ilan edilen bir adaylık değil. Memiş uzun bir süredir Silivrispor'da gidişatın yeni bir başkanlık arayışı ile sonuçlanacağı üzerinde kafa yormaktaydı. Her işte olduğu gibi Silivrispor yönetimi de iyi bir ekip, güçlü ve iradeli bir yönetime gereksinim duyuyor. Sadece etkinliği değil denetleme ve kontrol mekanizmalarının da, hesap kitap, yönetim ve idare kısmının aynı zamanda sıkı takip edilmesi lazım gereken bir yapıdan söz ettiğimizi kabul etmeliyiz. Karar alma yetkisi bir kişinin sorumluluğuna bırakılamaz, sorumsuzluğuna da kayıtsız kalınamaz. Kalındıysa bunun bahanesi değil suç ortaklığı olur!
Sevdiğiniz bir arkadaşınız, dostunuzun yanlış bir şey yaptığını gördüğünüz veya düşündüğünüzde üzülmesin diye sessiz kalırsanız, ileride hem daha çok üzüleceği hem de telafisi mümkün olmayan kayıplara uğramasını engellemediğiniz için vicdanı de yükler alırsınız. Size kızması, hatta nefret etmesi gelecekte kendisini affetmeyeceği olayların içine sokmasından iyidir. Bu arkadaşınızı kendinizden çok sevmek gibi görünebilir ama değil aslında. Değer yüklediğiniz bir kimsenin yanlışları karşısında kayıtsız kalmak mümkün değil; ne pahasına olursa olsun söylersiniz, söylemeden rahat edemezsiniz. Hatta sonucu düşünmeden girersiniz konuya, elinizden geleni de yapana kadar durmazsınız!
Yine bu Silivrispor sevdasından dolayı bizim Kulis Başkanı, Silivrispor'un Başkan Adayı Mutlu Memiş ile iletişim ve ilişiğimizi askıya almamıza vardıran süreç yaşadık. Silivrispor yaşamalı; bu doğru yönetilmesi ile mümkün. Silivri Belediye Başkanının desteği sürmeli ama bu da başının sürekli konu ile alakadar ağrımaması ile işler. Özcan Işıklar'ın çıkıp açıkça bir başkan adayına işaret edeceğini sanmıyorum. (Nedenlerine girmiyorum şimdi örnek vereceğim aynı hatayı inadına yapma huyu bilinen bir özellik. Fark etmediyseniz üzülmeyin. Çaktırmama nedeni güzel edebiyat parçalaması, algı ve lafebeliği ustalığı… Ama hata hatadır… En ağır olanı da insanlar size inanmak istemesine rağmen bunu mümkün kılan her dalı keskin bir baltayla kesmiş olduğunuzun farkına varılması…) Yine de kulüp başkan adaylığını ilan edenlerin ışığı gördüğünü hesaba katmak gerek. Belediye Başkanı, Silivrispor delegelerinin seçtiği her isme saygı gösterir ancak haksızlığa tahammülünün kalmadığı aşikâr. En yakın bildiklerinizin ihaneti, güven duyma yeteneğinize akıl almaz hasarlar verir. Hiçbir belediyenin ilçe kulübüne sunmadığı desteği görüp karşı tarafı pişman etmek büyük bir meziyet olsa gerek! İbre Mutlu Memiş'ten yana; adaylığını ilan eden başkası da yok. Kulübe böyle bir süreç ve koşullarda talip olmak, cesaret işi… Dün biraz sohbet etme imkânı bulduk Mutlu Bey ile oldukça kararlı görünüyor...
Silivri'yi yönetenler, Silivrispor'a katkı sunanlar da kongre sürecinde hassasiyetlerini ortaya koyacak. Kulübe başkan olmak isteyen delegelerden önce kamuoyundan geçerli not almak için sınava girecek... Özcan Işıklar'ın kulüp işlemleri ile yoğrulma dönemi kesin ve sağlıklı biçimde sona ermeli. Kimse desteği başı ağırısın diye vermez. Biri çok iyi arkadaşınız olur ama bu onunla iyi bir iş ortaklığınız, işbirliği sağlamamıza tek başına yeterli gelmez. Öğrencilik yıllarımızda daha tecrübe ettiğimiz bir olaydır; yurtta can ciğer kuzu sarması olan kızlar, aynı eve çıktıklarında bir ay dolmadan saç saça baş başa girerler. Arkadaşlık başka, iş, sorumlulukların yerine getirilmesi bambaşka! Siz siz olun sırf arkadaşınız diye biriyle iş yapmaya kalkışmayın; hem işinizi batırır, hem arkadaşınızı kaybedersiniz! Şekil çizmeme gerek yok sanıyorum…
Dipnot: Tarihi kalıntı ve bulgular mevzusuna yarın değineceğim. Işıklar'ı haklı çıkartan gelişmelere ihtiyacımız vardı, bu kadar önemli ve güzel oluşu sürpriz oldu : ) Başkan bey haksızken bile bu denli güçlü, haklı olduğu zamanlardaki tutumunu merak etmemek en iyisi : )) Gerçi uçurtmalar gibi rüzgâra karşı uçmaya alıştı, rüzgâr kendisinden yana esince çakılmaz yere inşallah : ))) Yaralarını sarmaya hazır ol vaziyette bekleyenler çok da ondan diyorum! Espri yeteneğim de kullanmaya kullanmaya antika olmuş : ))))
