Kırgındı az biraz, kendine yaşatılanlardan üzgün… Uzunca bir süre Silivri’ye hayır yapmaz diye düşünürken, yine yaptı. Bir yıldır kaynak yetersizliği nedeniyle inşaatına başlanamayan Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün temelini atmayı kabul etti, böylece inşaat start alabilecek.
“Beni sana nasıl anlatıyorsa kişi öyledir” diye bir söz okudum ve çok hoşuma gitti. Onun hayat tecrübesi beni fersah fersah aşar da naçizane söylemekten, kendimi yine de alamayacağım.
DÜZEN/SİZLİK
Dün sabah saatlerinden itibaren eski Köylü Market’in yerine açılan ev eşyası mağazasından yükselen anons ve yüksek sesli müzik hakkında şikayetler yağdı gazetemize. İnsanlar neden Zabıta’yı aramıyor da gazeteleri arıyor diye düşünüp kaldık. Neyse Emniyet olaya müdahale ederek gürültüyü susturdu. Ses kirliliği, görüntü kirliliği bunlar hep Zabıta’nın sorumluluğunda. Ama onlar farkında değil galiba. Taş devrinden kalma yöntemlerle birçok işyeri ve konutların bulunduğu bölgede satış yapmaya çalışmak tam bir eziyet. Yüksek sesli müzik ile anonslarla insanları rahatsız edenlere yönelik denetimi ilgili kişiler yapsın diye yazıyoruz.
Silivri’de Zabıta Müdürlüğü’nün çalışmaları bir türlü istenilen düzene sokulamadı. Seyyar satıcılar her köşede, trafik ve yayaların yürüyüş alanlarını işgal etmiş durumda. Gündüzleyin mal indirirken yolları babasının malı gibi kullanmaktan bir türlü vazgeçirilemeyen manav, balıkçılar her şey var sokaklarda. Teknolojik üst ile ilgili protokol kurmadan önce modern kent anlayışının gözden geçirmesi mi gerekiyordu acaba bizim yerel yönetimin!?