Ahmet Yücegök

Balık Satış Yerleri

  Bu gün adı, balık satış yerleri, dünkü adı balıkçı barınakları idi. Her iki tanımlama da Balıkçılar üzerine, demek o anlamda değişen bir şey yok. Dalgakıran üzerinde ki bu son düzenlemeler üzerine Silivri’de negatif laf edeni duymadım… Ama… Ne hikmetse… Konu, Siyasetçiler arasında tartışılıyor… Tartışılan! Efendim, yerin kimin olduğu belli değil… Yani… Özel Mülk mü? Değil… Kamunun mu? Evet… O zaman… Önemli mi? Efendim, düzenleme yasalara uygun yapılmamış… Ya, nasıl olmuş? Şöyle! Bu yerler, Balıkçılar kooperatifine, ona üye olanlara tahsis edilmiş… Tamam. Şimdi kime verilmiş? Balıkçılar Kooperatifi üyelerine… Demek ki mesele yok… Var, efendim… Belediyenin burada rolü yok, Belediye sahipleniyor! Ne var bunda, varsın olmasın! Başka! Efendim, bize sormadı! Peki, sorması mı gerekiyordu? Gayet tabi… Sorması mı, haber vermesi mi? Her ikisi de tabi… Neyse… Son durum, görünüm nasıl, fena mı olmuş? Çok güzel ama… Peki… Eski haline mi dönsün istiyorsun, eski hale daha mı daha mı güzeldi? Haşa, öyle bir şey yok… İşte böyle… Sorular uzar ve devam eder… Burada… Önemli olan “Kamu yararı” … Doğru soru… Kamu yararı var mı, yok mu? Varsa… Mesele bitmiştir… Nokta… İyi haftalar… GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İlk olarak, şunu söyleyeyim… Silivri’yi yönetmekte olan bu günkü kuşağın öncesine “bu yıl 50.si yapılan Silivri Yoğurt Festivalini nasıl buldun?” diye sorsanız, alacağınız cevap şöyle olurdu; “Çok güzel ama biz bu kadar parayı harcamazdık. Harcayamazdık. Bulamazdık. Ayrıca, bulsak bile festival için harcamazdık... Çünkü o günkü önceliklerimiz başkaydı.” Öyle derlerdi… Bunu derken, itirazlar tek başına para miktarına değil, o günkü anlayış böyle.Sebebi,o günkü ihtiyaçlar bu günden farklı.Daha doğrusu ihtiyaçların öncelik sıralaması bu günküne benzemiyor… Bütün bunlara rağmen… O günlerin festivallerini özlüyorum… Her ne kadar Silivri nüfusu yazları artmış olsa da öylesine büyük eğlence merkezleri olmadığı için kışları olduğu gibi en büyük eğlence yazlık sinemaya gitmek ve hafta sonları yapılan düğünlerdi eğlenirdi insanlar… Ayrıca, binde bir bile olsa Esnaf Sanatkârlar Derneğinin o güne göre popüler sanatçıları getirerek yapmış olduğu, o güne göre doyasıya eğlenilen toplu sünnet şölenleri olurdu… Bu gün olduğu gibi o gün de Silivri, İstanbul’un bir ilçesi ama Beyoğlu İlçesi gibi değildi. Eğlence merkezleri bulunmuyordu… İstanbul insanı, Silivri’yi Trakya’nın bir ilçesi gibi görüyordu bu gün olduğu gibi… Ne var ki… O zamanlar küçük bir kasaba havası hakimdi Silivri’ye. İple çekerdik Yoğurt Festivalini, ne getirir , ne götürür düşünmeden … Beklerdik o günleri Almanya’ya çalışmaya giden ve her yaz bir ay tatile gelen amcamız gibi… Sonuç olarak, bu gün olduğu gibi, o gün de Silivri’nin en büyük, en geniş bütçeli eğlence organizasyonuydu Yoğurt Festivalleri. Silivri Birlik arabalarının önüne bu günde yapıldığı gibi bez afişler asılır, bu afişler haftalarca asılı dururdu. Haftalarca, İstanbul’da Silivri Otobüslerinin, kalkış yerlerinde haftalarca kalırdı… Evet, o günlerin Silivri Yoğurt Festivali rakamsak anlamda, bu günkü kadar bütçesi olmayan bir festivaliydi. Belediyenin katkısı çok azdı. Belediye Bütçesi dışında Sponsor bulmak zordu. Meclis üyelerinden görevlendirilmiş olan bazıları elinde makbuzla esnafta bağış toplamaya çıkardı. Ne kadar toplayabilirse. Yoğurtçulardan, festivale katılanlara bedava dağıtılmak üzere “ bedava “Yoğurt ve ayran ayarlanırdı… Sonraları, en görkemli Silivri Yoğurt Festivali hatırladığım kadarıyla, Silivri’de İnşaat işlerinin en hızlı dönemi olan 1989 Yılında, dönemin Belediye Başkanı Selami Değirmenci’nin ilk döneminde yapılmıştı… Dev, ekran ışıklı reklam tabelaları. Pahalı ses sanatçıları vs... Sonrasında epey bir zaman artan bir bütçe ile ayni tempoda sürdü… Ne var ki, ekonomik krizler v.s. geldi çattı, yine ayni Belediye Başkanının son dönemlerinde… Artık, öylesine görkemli bir festival organizasyonu yapma imkânı zorlaşmıştı Belediye Bütçesinden… Eh, öylesine görkemli bir bütçelerle yapılan festival programlarından sonra, küçük bütçeli festivaller hayal kırıklığı yaratması kaçınılmazdı… Yarattı da… Hatta…

YORUM YAP