7 Aralıkta çıkan yazıda üç büyükler hakkında ilk yarı itibariyle liderin 15-20 puan gerisinde kalan hiç kimse yerinde kalamaz demişiz. Şimdilik üçte üç…
Bu kervana Mustafa Denizli de katılırsa çok hazin çok trajik bir son olacak ama bu sezon çok dramatik bir sezon olarak tarihe geçecek…
Artan zam yağmurları, her gün eriyen alım gücü ve her gün yükselen Omicron kaygısıyla vatandaşın futboldaki gelişmelere bakacak mecali kalmadı ama yine de değinmekte fayda var…
Ekonomik tabloları birbirinden kötü olan kulüplerden sadece Trabzonspor'un ara transferde takviye yapabilirken üç büyüklerin bırakın takviyeyi hocasız kalmaları ilginç değil mi?
En son 75-76 sezonunda üç büyükler benzer bir krize girmiş Trabzon şampiyon olmuştu. Sonrasında 5 şampiyonluk daha kazanan Trabzonspor 38 yıldır şampiyon olamıyordu. Şimdi 38 yılın rövanşını alıyor!!!
Bu tabloyu üç büyüklerin aynı ailenin güdümünde olmasıyla açıklamak ne derece doğrudur bilemiyorum ama şöyle bir faydası olduğu kesin.
Beşiktaş U-19 hocasıyla, Fenerbahçe nöbetçi antrenörle devam ediyor ne fark etti, değişen bir şey var mı???
Bence var.
Emirhan'ı izlediniz mi?
Henüz 17 yaşında.
İçimizden biri.
Müthiş yetenek.
Ara transferde gelen yabancı oyuncu olsaydı yere göğe sığdıramazdık. İki maçtır hepsini gölgede bıraktı.
Her kulübün kendi bünyesinde Emirhan gibi potansiyeli yüksek çok yetenekli oyuncular ve bu oyuncuların farkında olan hocalar vardır.
Bulup çıkartmak öz kaynak düzenine dönmek zorunda kaldığımız gerçeği karşımızda duruyor.
Her yeni nesil bir önceki nesil tarafından yetiştirilir.
Genç, yaşlı demeden hepimiz doğrudan ya da dolaylı yoldan bu yaşananlardan sorumluyuz. Bu nedenle daha iyi bir spor kültürü daha sağlıklı bir futbol ortamı için hepimize iş düşüyor…
Şansa ihtiyacımız olduğunu düşünerek işe başlıyoruz ama sonunda becerilere ihtiyacınız olduğunu fark ediyorsunuz.
Şans bu işte seni fazla uzağa götürmez, kendin üzerinde çalışman gerek, çoğu kişinin anlamadığı şey işte bu!!!