“Pandeminin en şaşırtıcı etkisi, 2020'de yaşanan yüksek kredi büyümesi oldu. Tabii bu dönemde ödenemeyen ticari ve bireysel krediler nedeniyle binlerce gayrimenkul bankaların portföyüne geçti ve bankalar gayrimenkul zengini oldu. Burada Mayıs-Aralık 2020 arasında uygulanan ve bankaların kredi kullandırılmasını teşvik eden aktif rasyosu önemli rol oynadı. Salgında ekonominin desteklenmesi adına gecikmeye giren krediler, takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 yerine 180 gün beklenmeye başlandı. Sağlanan bu esneklikle 2019 yılı 151 milyar TL olan sorunlu alacak toplamı, 2020'yi 152 milyar TL'de kapadı. Yalnız bu süreç yakın izlemedeki kredi tutarını Eylül.2020 sonunda 360 milyar TL'nin üstüne taşıdı. Tabii bu dönemde ödenemeyen ticari ve bireysel krediler nedeniyle binlerce gayrimenkul bankaların portföyüne geçti. Bu yılın Ocak ayında 27 bankanın satışa sunduğu toplam gayrimenkul sayısı 9.376 oldu. Tüm bu veriler, bu yıl da aynı pandemi dönemi gibi en kritik noktasının kredi tahsilatları olacağını gösteriyor.”
(Capital, Mart.2020)
***
Geçen hafta içinde aynı konu ile ilgili yayınlanan diğer bir habere göre; “Konuttan villaya, fabrikadan dükkâna, binlerce gayrimenkul bankaların eline geçti.. ödenemeyen krediler sebebiyle 5.206 ipotekli gayrimenkul, bankaların oldu. Kamu bankalarında hala satılık toplam 2.133 konut bulunuyor.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Şehriban Kıraç'ın haberine göre; sektörde 353 milyar TL kredi kullanıldı. Bankalar fabrika, atölye, tarla, bağ, bahçe, dükkân, villa, çiftlik, arsa ya da konutu aldığı bireysel ve ticari krediye ipotek olarak gösteren binlerce borçlunun gayrimenkullerini aldı. Bankaların resmi internet sitelerinde bulunan bilgilere göre; kamu bankalarında hala satılık toplam 2133 konut bulunuyor. Ziraat Bankası el koyduğu 1404 gayrimenkulle ilk sırada yer alırken, Halkbank'ın elinde ise 606 satılık gayrimenkul bulunuyor. Özel bankaların ise elinde 2.572 gayrimenkul var. Bunlardan Şekerbank 946 gayrimenkulle ilk sıraya yerleşirken, ikinci sırada 548 gayrimenkulle İş Bankası bulunuyor. Katılım bankalarında ise 401 gayrimenkul mevcut.. 224 konutla Albaraka Türk' de birinci sırada yer alıyor. Korona virüs önlemleri çerçevesinde kredilerin takibe düşme süresi 90 günden 180 güne yükseltilmiş bu süre 1.Ekim tarihinde bitmişti.
***
Başkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şenol Babuşcu, “bankaların hala 150 milyar Türk Lirası olan donuk alacakların son bir aydır 160 milyar TL'ye doğru gittiğine dikkat çekti. Babuşcu, yakın izlemedeki kredilerin 450 milyar Türk Lirası olduğunu bu kredilerin bir bölümünün gelecek altı ayda donuk alacağa dönüşeceğine ve donuk alacak miktarının 200 milyar Türk Lirası'nda doğru gideceğine vurgu yaptı.
Bankaların elindeki satılık gayrimenkul sayılarından çok, onların fiyatlarına bakılması gerektiğini belirten Babuşcu, gelecek süreçte el konulacak gayrimenkul sayısında da miktarında da yükseliş olacağına dikkat çekti”.
***
Ayrıca Eylül 2021 itibarıyla inşaat sektöründe takipteki kredi miktarı geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre yüzde 17 yükselişle 29.4 milyar Türk Lirası'na çıktı. Bankalar ellerinde bulunan gayrimenkulleri Nisan ayına özel uygun fiyatlarla satışa çıkarıyor. Bankalar satılık konutları piyasaya oranla daha uygun fiyatlarla vatandaşların alıcısına sunuyor.
***
Takvim gazetesinde yer alan bir habere göre; “ihale ve açık arttırma usulüyle satışı yapılan gayrimenkuller genelde kredi ve kredi kartı borçlularına ait. Maliyeden veya QNB Finansbank, Vakıfbank, Halkbank, Denizbank, TEB, Ziraat Bankası, Halkbank, Garanti Bankası ve Yapı Kredi gibi bankalar Türkiye'nin büyük illerinde de mevzuata göre konutları satışa sunuyor”.
Bankadan satılık gayrimenkul alınır mı?
Öncelikle konut sahibi ipoteklerini birkaç ay boyunca ödemeyip, vadeye uymamışsa, banka gayrimenkulü ihaleyle satıyor. Satın alınan konut için kredisini ödemeyen kişi taşınmanızı daha önceden imza attığı üzere bankaya teslim ediliyor. Banka borcunu evini satıp alıyor.
Taşınmazların değerini objektif piyasa koşullarının belirlemesi.. evin en çabuk satılma değeri üzerinden tespitler yapılması.. tam m2 sinde satılması.. evlerin vergi vd. gibi borçlarının olmaması.. yasal sorunu olmayan.. ekstra bir maliyet çıkmaması.. expertiz değerine haiz olması.. KDV muafiyeti ve komisyon ödenmemesi gibi yasal sorunu olmayan gayrimenkuller olması avantaj teşkil ediyor.
***
Her sene konut açığı ile ilgili rakamlar açıklanıyor.. son 2 senedir inşaat sektörü artan maliyetler nedeniyle -TOKİ ve Kiptaş kurumları dışında- yeni projelerden imtina ediyor.
Arzın daralması mevcut yapıların fiyatını da artırıyor.
Artan maliyetler, ekonomi de yaşanan belirsizlik vs. gibi konular sektör önünü göremiyor.
İyi de ekonomik verileri iyi, hazinesi de dolu bir ülke düşünün yatırım araçlarının hepsi de artıyor.
İşin enteresan tarafı devamlı yükseliş trendi gösteren döviz fiyatları ile beraber artan emtia ve hammadde fiyatları da artıyor.. iyi de döviz kurlarının artması için politik sebepler dışında mali tablolara dayalı bir karşılığının olmadığını ekonomistler dile getiriyor.
Bu da ne demek oluyor derseniz, o zaman döviz kurlarında balon var..!
***
Yukarıda ki yazı, ödenemeyen krediler nedeniyle bankalara geçen mülkler olunca ekonomi de sıkıntı olduğunu da gösteriyor.
Tabi ki insanların artan maliyetler ve zamlarla geçim endeksinde sıkıntılar olduğu.. geçinemediği, ödeme güçlüğü çektiği.. kredilerde yaşanan sıkıntının da tablolara yansıdığı ortada.
Peki bu iş nereye varır, belli değil.
Hafta içinde başkan Erdoğan bu konu ile ilgili yaptığı açıklamada kısaca şöyle dedi;
“Çin geçmişte faizleri düşük tutarak, üretimi artırdı ve ihracatla ekonomi de sınıf atladı. Bizde bu konu da ısrarcıyız” dedi.
İnşallah onun dediği gibi olur.
İyi haftalar..