Yaşar Gören, 31 Mart seçimlerinin CHP açısından muhasebesini yaparken, önemli tespitlerde bulundu ve bundan sona yapılması gerekenlere işaret etti.
Teoman Aydan ve Mümin Tuğlu'nun İlçe Başkanlıkları döneminde yönetimde görev alan Yaşar Gören, 2014 ve 2019 seçimlerinde de CHP Meclis Üyesi aday adayları arasında.
GÖREN: DERDİM İLÇE BAŞKANLIĞI DEĞİL, SORUN VE GÖRÜŞLERİMİ ORTAYA KOYMAK
Partinin emektarlarından biri olarak 31 Mart seçim sürecinin sonunda yaşanan sorunlara dikkat çekmek istediğini belirten Gören, ilçe başkanlığı adaylığından ziyade, kendisiyle aynı kaygıları, görüşleri paylaşan kesimlere sesini duyurmayı amaçladığını ifade etti. Gören, talep dahilinde ilçe başkanlığı görevine talip olmakla birlikte başka bir ismin ilçe başkan adaylığına da destek vermeye hazır olduğunu ifade etti.
“Şu an sadece CHP'ye ilişkin tespitlerimi aktarmak istedim. Teveccüh oluşursa ilçe başkanlığa aday olmaya hazırım. Başka bir arkadaşımızın adaylığına destek olmak konusuna da sıcak bakarım” dedi.
“ÖRGÜTÜ SIRTINDA TAŞIYANLAR VE ÖRGÜTÜN SIRTINDA TAŞIDIKLARI VAR”
Meclis üyesi aday adaylığı mülakatı için il yöneticileri ile görüşmesine değinerek sözlerine başlayan Gören, “Bana orada projelerimi sorduklarında; ‘Ben belediye başkan adayı değilim ki! Bende sorun var, çözüm var… İsterseniz onları anlatayım' dedim ve üç çay içerek, bunları görüştük” dedi. Örgüt içinde ciddi sorunlar olduğunu belirten Gören, “Bunlardan ilkini şöyle özetlemek mümkün; birincisi örgütü sırtında taşıyanlar ve örgütün sırtında taşıdıkları. Örgütü sırtında taşıyan insanlar gider seçimlerde sandıklarda görev yapar, gecenin bir yarısı oyları İlçe Seçim'e devamında da iktidarın temsilcilerine teslim edilmesini sağlar. Sonra, ilerleyen süreçte bu emektarlar ne yazık ki; iktidar temsilcileri ile görüşebilmek için kapılarında randevu beklerler. Randevu verildiği halde iktidar temsilcisi yerinde olmaz. Sonra bir hışımla ilçe başkanına siteme gidilir o da çoğunlukta “Bu mesele bizi aşar” der, çözüm noktasında bir katkı sunmaz. Devamında partinin önde gelen isimleri ‘dert babası'na dönüşür; biz dert babası olduk! Gelen derdini anlatır, giden derdini anlatır. ‘Bizim de sözümüz geçmiyor' diyemiyoruz.
“İNCE İLE DÜNÜR OLDUKTAN SONRA IŞIKLAR'DA BÜYÜK DEĞİŞİKLİK OLDU”
Özellikle ikinci döneminde, Muharrem İnce ile dünür olduktan sonra bizim başkan Özcan Işıklar'da büyük değişiklikler oldu. Silivri'ye ve partililerine yeterince zaman ayıramamaya başladı. Hani AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, İstanbul seçimi ile ilgili diyor ya; "Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu ama fark edemedik…" onun gibi düşünün… İnsanlar ile yakından ilgilenince sadece oyunu değil, yüreğini de kazanıyorsunuz.
“SORUN PARTİDE DEĞİL ADAYLAŞMA, ADAY VE İLÇE YÖNETİMİNDE”
Düşünmek lazım; 2009'da AKP'nin en güçlü olduğu dönemde kazandığımız seçimi 2019'da CHP İstanbul ve siyaseten yükselişteyken nasıl kaybettik? Sorun partide değil! Adaylaşma süreci, aday ve ilçe başkan ile yönetimin tavrı sebebiyle seçimi kaybettik.
“BAŞKANIMIZIN BİREBİR İLİŞKİLERDEKİ TAHRİBATI O KADAR BÜYÜKTÜ Kİ SEÇİMİN KAYBEDİLDİĞİ ÜÇ YIL ÖNCEDEN BELLİYDİ”
İnsanlardan yeni 5 yıl için destek isterken 10 yılda yapılanları referans olarak sunduk. İnsanların ikna olmadığını gördük aslında. Başkanımızın birebir ilişkilerdeki tahribatı o kadar büyüktü ki seçimin kaybedildiği üç yıl önceden belliydi.
“ADAYLIK SÜRECİ KAYBETMENİN TUZU BİBERİ OLDU”
Adaylık süreci de kaybetmenin tuzu biberi oldu. Belediye Başkanı, belediye çalışanları ve ilçe yönetimin tavrı seçimin kaybedilmesi etkenleri arasında en başta yeri alıyor.
“İLÇE BAŞKANININ BİR ADAYA BU DENLİ ANGAJE OLMASI YANLIŞTI”
İlçe başkanı bir adaydan yana onunla seçimin kazanılacağı yönünde görüş belirtebilir ama bu denli angaje olmamalı, diğer aday adaylarını yok saymamalı. Bunları yaptıktan sonra desteklediği isim iki kez parti genel merkezinden ret edildiğinde istifa eder ve partisi ile diğer adayların önünü açmalıydı” dedi.
“SUNA GÖÇENGİL İSTİFA ETMELİYDİ”
İlçe başkanının seçim arifesinde istifa etmesinin partiye büyük zarar verip vermeyeceği sorusunu yanıtlayan Gören, “O süreçte istifa etmeyen ilçe başkanı, seçim kaybedildikten sonra da istifa etmedi! Etmeliydi. 2004 seçimlerinden sonra bugün söz konusu ilçe başkanımızın disipline verdiği Mümin Tuğlu, Değirmenköy'de seçim kaybetmiş bir belediye başkanı olarak örgütün karşısına geçti, ceketinin düğmesini ilikledi ve “Seçimi kaybettiğim için bütün örgütümden özür diliyorum” dedi.
Özcan Işıklar'ın özür dilediğini, seçime ilçe başkanı değil belediye başkan adayların girdiği hatırlatması üzerine Gören, “Evet Özcan Bey özür diledi ancak Suna Hanım'dan da bu özrü duymayı bekledik. 6 seçimde parti oyunu arttırmış, İBB'de kazandığımızın ötesinde bizim düzenlenen son örgüt toplantısında sorgulamamız, masaya yatırmamız gereken şey 31 Mart'ta Silivri'nin neden kaybedildiğiydi…
“ÜÇ KİŞİYE ÇOK ÜZÜLÜYORUM!”
Dost sohbetlerimde ifade ediyorum burada da değinmek isterim; Sporda Sergen'e, siyasette Özcan Işıklar'a kabiliyeti ve bilgisine karşın geldiği duruma, ticarette de kendime çok üzülüyorum… Çok farklı yerlerde olmalıydık” şeklinde konuştu.
CHP'NİN ADAYI KİM OLMALIYDI?
“Peki CHP'nin adayı kim olmalıydı?” sorusuna Gören, “Çok güzel ve zor bir soru… Seçimden önce de sonrası da yanıtım; Özcan Işıklar ne yazık ki! İkinci adaylık alternatifi olan arkadaş da ikna edilip listeye alındıktan sonra saygı ve değer görseydi sonuç yine farklı olabilirdi” yanıtını verdi.
“ÇANAKKALE OLMASA MUSTAFA KEMAL OLMAZDI; PARTİ VE SİLİVRİ'Yİ YÖNETMEYE TALİP OLANLARI ŞİMDİ GÖRMELİYİZ”
Bundan sonra CHP'de olması gerekenler hususuna değinen Gören, şöyle konuştu: “Asıl sorunumuz partili görünüp ters çalışanlar değildi… Onlar sorunun on'da birlik bölümünü oluşturur ancak. Asıl sorun aday ve adaylaşmadaydı. Biz bunu yetirince sorgulamadan, yanlışlarımızı masaya yatırıp ders almadan yeni kazanımlara gidemeyiz. Disiplin süreci tabi ki işlesin ama öncesinde 30-50 yıllık partililerimizin nasıl bu ‘ihanet' noktasına geldiği, neden geldiği sorgulansın.
Aday olanlar, bundan sonra aday adaylığı düşünenleri bu fırtınalı dönemde ortalıkta göremiyorum. Çanakkale olmasa Mustafa Kemal olmazdı. Partide sorumluluk almak törenlerde çelenk koymak, açılışlarda kurdele kesmek değil, sorunlu dönemlerde elini taşın altına koymaktır.
“İLÇE YÖNETİMİ SEÇİM SÜRECİNİ DOĞRU YÖNETEMEDİ”
İlçe yönetimi seçim arifesini doğru yönetemedi. Bu dönemler siyasetin harmanıdır. İnsanlara dokunamadılar, farklı görüşleri aynı potada eritemediler. 2009'da partinin akil isimlerinden, geçmiş dönem ilçe başkanları, meclis üyeleri ve yöneticilerden bir heyet oluştu meclis üyesi adayları ile mülakat yapıldı. İki taraflı bir değer verme süreci işledi.
“MECLİS LİSTESİNİ KİM YAPTI BELLİ DEĞİL!”
2014'te meclis üyeliklerinde fermuar sistemi ile meclis listesi oluşturuldu. Bu iki son örnek varken 2019'da partimizin meclis listesi nasıl yapıldı bilen yok! Son örgüt toplantısında Özcan Işıklar hiçbir dahili olmadığını ifade etti! İlçe Yönetimi de aynı şeyi savunuyor… Peki kim yaptı bu listeyi!?
“ACİLEN ‘SEÇİM NEDEN KAYBEDİLDİ?' TEMALI ÖRGÜT TOPLANTISI YAPILMALI”
Öncelikle çok acil sadece seçimin Silivri'de neden kaybedildiği hususunun masaya yatırıldığı bir örgüt toplantısı düzenlenmeli. Herkes, görev almak isteyenler özellikle bu toplantıda konuşmalı.
“SANDIKLARDA GÖREV ALAN PARTİ EMEKÇİLERİ ONURLANDIRILMALI”
Parti emekçilerine özellikle sandıklarda görev alanlara değer vermeyi, onore etmeyi partimiz benimsemeli. Son seçimde Ekrem İmamoğlu rüzgarı olmasa sandıklarda görev alacak insan bulunamazdı.
“PARTİLİ OLMAYAN MECLİS ÜYELERİ BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU”
Son seçimde özellikle partinin genetik kodları ile oynandı. Seçime beş kala dışardan meclis üyesi yapılmak için transfer edilen isimlerin kaçı partide kalıcı oluyor bakın! Başkan adayı kontenjanına daha fazla oy için bu tarz 2-3 isim yazabilir ama bu sayı asla 5-6 olmamalı. Partili olmayan meclis üyelerinin yer aldığı meclis listesi 31 Mart seçimlerinde bardağı taşıran son damla oldu, özellikle Özcan Işıklar'a oy vermek istemeyenler için.”
“PARTİ ORGANLARI FİKİRSEL YAPIYA KATKI SUNMALI”
İlçe yönetim, örgüt yapısı, Gençlik ve Kadın Kollarının partiye sadece fiziksel ve lojistik manada değil fikirsel, ideolojik açıdan asıl katkı sunması gerektiğini belirten Yaşar Gören, “Son örgüt toplantısında Gençlik Kolları Başkanımız son altı seçimde ne kadar afiş, bayrak astıklarını anlattı. Çok da severim kendisini ama başka şeyler anlatmasını çok isterdim.” dedi.
“BAŞARI KAZANMAK İLE ÖLÇÜLÜR; BİZ SİLİVRİ'DE KAYBETTİK”
“Başarı kazanmak ile ölçülür ve biz Silivri'de seçimi kaybettik” diyen Gören, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her seçimde oylarımız artmış, İBB'yi kazanmışız ama ilçede konuşmamız gereken en önemli konu tüm dışsal koşullar lehimize işlerken Silivri'yi kaybettik. İmamoğlu'nun başarısı üstüne kimse oturmasın. Özür dilesinler. Disiplin sürecini de mevcut yönetim değil kongreden sonra oluşacak olan işletsin. Şu an disiplin süreci zamansız bir çıkış. Örgütü daha fazla yaralamamak lazım. 30 yıllık partilinin yerine seçime beş kala gelen insanlara değer veriyorsan niye kabul görmediğinin hesabını soramazsın! Hitler dünyayı kana buladıktan sonra 28 kişi ile birlikte yargılandı, bizim ilçe yönetimi başlangıçta 140 kişilik bir liste yapmış, sonra İl'den sağlam deliller istenince elemek zorunda kalmışlar kimi isimleri. Disipline verilen isimlerin çok azı son örgüt toplantısına katıldı bu da bir yönüyle suçlarını kabul etmektir bunu da söylemek lazım; suçsuz olduğuna inananlar o toplantıya katılıp görüşünü samimiyetle ortaya koymalıydı.”
Haber:
Sevginar SALİ
silivriye geldiğinden beri seni öne süren şahıs dsp geçen başkan ve ilçe başkanı mhp kazansın diye oyları böldüler hiçde sıkılmadan sokakda gezebiliyorlar