“Gezen mi bilir, okuyan mı?” şeklinde bir dileme var ya tam da onun göbeğine düşmüş gibi hissetmeme neden olan düşünceler içindeyim…
***
Konumuz Silivri Belediyesi'nin nihayet açtığı Tarım Koleji… Bu yatırımın eleştirilmesine kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım hak veremiyorum… Bence bu konuda asıl eleştirilecek mevzu okulun nihayet açılması değil, bugüne kadar bu işin tamamlanamamış olması… Evet, beklenti yüksekti Gümüşyaka'da ve Silivri'de üniversiteler bekliyorduk ama bir okulun açılmasını eleştirmek ne ya? Bu kadar mı çaresiz kaldı Işıklar muhalifleri? Bu denli mi başarılı bir belediye başkanımız var ki eleştire eleştire anca gerçekleştirdiği eğitim yatırımını eleştiriyorsunuz?!
Kaç öğrencisi olur bilmiyorum ama değil on, bir kişi bile olsa yararlı bir iş yapılan… Hiçbir şey yapmamaktan, bir dizi saçmalığa imza atmaktansa iyi ki bu Tarım Koleji projesini zor bela hayata geçirdi Işıklar…
Ve daha önemlisi Mualla Varlıoğlu gibi kendini eğitime ve öğrencilerine adayan bir eğitimciyi o projenin başına geçirdi…
Bundan sonra bu konuda endişelerim; Işıklar'ın her şeyin en iyisini kendisi bildiği ve yaptığı her türlü sınırı zorlayan egosu, sorumluluğu kime verdiyse yetkiyi de ona teslim etmesi gerektiği mühim ayrıntıyı atlamaması…
Silivri Belediyesi faaliyetlerinde yaklaşan yerel seçimin sinyallerini güçlü bir şekilde aldığımız bir diğer çalışmaya daha kısaca değinmek istiyorum… Yıllardır TÜRAM'a gelip gideriz artık orada yeni bir şeyler, somut gelişmeler görememekten bu proje ile ilgili heyecanım sönmeye başlamıştı açıkçası ki güzel gelişmeler oldu… Destilasyon Merkezi hayata geçirildi, üretim denemeleri başladı… Evet, birçok insan iyi tarım uygulamaları konusunda bilgilendi, sertifikalar alındı, üretime başlandı ama bunların bir tık üstüne çıkma zamanı gelmiş de geçiyordu ki çok şükür oldu… Projenin gelişimi, uygulanması ve geliştirilmesi yönünde emeği geçenleri kutluyorum…
Büyük bir kararlılık içinde gittiğim yerden bu defa doğal sabun almadım. İnşallah Silivri'de temin edeceğim adres herhangi bir hipermarket olmayı daha uzun bir süre sürdürmez. Doğal yağları eczaneler yerine doğrudan üreticilerden temin etmeyi de büyük bir umutla bekliyorum tabi…
***
“Gezen mi bilir, okuyan mı?” bence gezerken okumak olağan üstü : ))
Tek sakınacağınız mevzu yanlış kitap seçimi… Yanlış derken konusunun uygunluğunu kast ediyorum. Dilek Türker'in Soytariçe'de anlattığı yaşam öyküsünden başımı kaldırdığım anlarda denizin sonsuz maviliğine dalıp gidebildim çok şükür… Mücadele ve başarıların yer aldığı hayatlar asla sorunsuz ve huzurlu değil hatta muazzam yılgınlıklar ve de çöküntüleri de beraberinde, kaçınılmaz olarak taşır… Başarı veya başarısızlık sonucu bozulan hayat dengemizi normalleştirme gereği mecburi olduğu kadar zorluklar içerir… Her hayat da ait olduğu kişi kadar benzersiz…
Ve bu hayat öyküsünden benim anladığım; büyük başarı, asla büyük mutluluk demek değil… O zaman o kadar da kasmaya gerek yok : )) Başarı mı, mutluluk mu? Bence mutluluk… Mutluysan, başarı diye bir kaygın olmaz zaten…
Dengede kalın uçlarda, tepelerde rüzgar sert esiyor : ))