Ali Gülcü

Başka Bahara


Akşamüzeri pide kuyruğuna girmek için evden çıkmışken, oturduğum sitenin bulunduğu sokağa plastik sandalyelerin sıralandığını gördüm...
Bu sene toplu iftarlar moda ya!
Mahalledeki kalantorlardan birinin yüz, yüz elli kişiyi sokakta, sevabına doyuracağını düşündüm!
Eve geldim pideyi mutfak masasının üzerine koydum, kapının zili çaldı, açtım... Kalıplı yirmili yaşlarda esmer bir arkadaş;
“ Buyurun...”
“ Ben davulcuyum ağbi... Bahşiş!”
“ E geçen haftada gelmişti biri, sen değildin...”
“ O benim birader ağbi, diğer apartmanı geziyor...”
“ E bayramda gelmeyecek miydiniz siz?”
“ Ağbi bayramda kimseyi evde bulamıyoruz ki, haybeye geziyoruz!”
“ İşinizi sağlama aldınız yani?”
Gülüyor, sararmış dişleri görünüyor;
“ Öyle sayılır...”
Bu yıl davulculara verdiğim ikinci beşliği uzatıyor, bayramda da gelirse bir beşlik daha kaptırmamak için yüzünü hafızama kazıyorum...

&&&

İftardan sonra sokaktan inceden bir org sesi...
Çok geçmeden gümbür gümbür kadifeden kesesi!
Ne oluyoruz deyip fırlıyorum sokağa...
Mahallede düğün var!
Hem de ramazanda!
Hem de camiye kuş uçuşu elli metre uzaklıkta...
Hem de teravih namazı kılınırken...

&&&

Düğündekilerle, camidekiler kapışırsa, ana haber bültenlerine çıkar bizim mahalle diye geçiriyorum içimden...
Konuyu bilirkişiye;  mahalle bakkalına taşıyorum...
Ben yaşlarda bir adam o da, hikâyesi klasik... Bir süre fabrikada çalışmış, krizde işten çıkartmışlar, eline geçen toplu para ile bakkal dükkânı açmış!
“ Ağbi iyi geceler, mahallede düğün var!”
“ Bu yaşıma geldim, ilk defa ramazan ayında düğün yapıldığını görüyorum!”
“ Al benden de o kadar...”
Onun takıldığı konu başka;
“ Sünnet düğünü mü, bu?”
“ Bilmem... İnsanlar oynuyorlar ama...”

&&&

Teravih namazı bitti, insanlar camiden çıktı, kimse kimseye gık demedi!
Sanat aşığı orgcu, gençlerin apaçi dansı isteğini çalmadı, aralarında küçük bir tartışma yaşandı, hepsi o kadar...
Mahallenin ana haber bültenlerini süslemesi de başka bahara kaldı...(!)

YORUM YAP