Silivrispor'u daha iyi anlamak için geçmişini iyi bilmek gerekir.
Bu kulübe kimler geldi, kimler geçti.
Mesela Akgün Silivrili'yi anlatmaya gerek var mı?
Rahmetli tek başına bir kulüp, bir lokal, bir tesis, bir şampiyon yarattı.
Mesela rahmetli Necati hocam tek başına kurduğu, çalıştırdığı özkaynak düzeniyle çeşitli yaş gruplarında yıllarca gruplara kaldı, finallere katıldı. Yalnız Silivrispor'u değil bölgenin tüm amatör kulüplerini besleyen oyuncu kaynağı oluşturdu.
Mesela Şahin Özer de yönetime girmiş, kongrede 3 yılda 3. Ligi vaat etmişti. İlk yönetim toplantısında stadın çimlendirilmesi işi için “Vedat Bayram'ı arayalım” dediğinde kulübün telefonu kesikti. Yöneticilerin isim ve telefon listesini istediğinde kulübün daktilosu bile yoktu. O zaman takım amatör ligdeydi. Belki gerçekten 3. Lige çıkabilecekti ama ilk ve son toplantısı oldu ve Şahin Özer'de bir daha da gelmedi…
Kulübün standartlarını, seviyesini yükseltmek için vaktini nakdini harcayan Selami Değirmenci, Seyfi Atun, Hüseyin Şahin, Atilla Köse, Mustafa Saral gibi çok değerli isimlerde bu kulübe geldi ama fazla kalamadılar…
Çünkü Rahmetli Akgün Silivrili ve Necati hocanın hizmet amaçlı, üretime yönelik anlayışı yerini, “Başkan sen parayı ver, biz bu takımı şampiyon yaparız” diyen tüketim odaklı anlayışa bırakmıştı…
Altyapıyı da, üst yapıyı da tüm kaynaklarıyla birlikte o kadar hızlı tükettik ki sonunda voleybol takımı ligden çekildi.
Altyapılar bırakın grupları, final maçlarına bile gidemez oldu ve kulübün borcu milyon dolarları buldu…
Bu durumdaki kulübün başına gelebilecek en iyi şey Ümit Kalko'ydu.
O da geldi.
Şimdi komisyoncular üzülecek ama kimse kelebek gibi uçan, arı gibi sokan takım beklemesin. Kendini kurtarmak için gece gündüz arayan ve mesaj atanlar fazla umutlanmasın, Ümit Kalko bir eğitimci.
Bir eğitimci olan Ümit Kalko dolayısıyla önce yapıyı yani kulübü kurtarması gerektiğini ve bunu da PARA SAÇARAK değil, her şeyi SIFIRDAN ELE ALACAK yani temelden başlayarak yapabileceğini söylüyor.
Son yıllarda görev alan her yönetici kendi payına düşeni ödese hem hacizden kurtulmuş hem de kulübün borcu sıfırlanmış olacak, yönetime girebilmek için bu kadar ısrar edildiğine göre her yönetici elini yükün altına koymalı…
Kalko biraz iyi niyet ve destek görürse, okul, kulüp işbirliğiyle Silivrispor'u birkaç yılda tüm branşlarıyla birlikte ayağa kaldırabilir…
Bunlar birazda idari ve teknik kadrosunun belge, bilgi, beceri, deneyim yeterlilikleriyle alakalı işlerdir.
“Ne iş olsa yaparım abi” diyenlerle, kağıt üstünde her şeyi kılıfına uyduranlarla, onu karalayan, bunu kötüleyenlerle, oyuncuyu, antrenörü tehdit edenlerle bir yere varılmadığı görüldü, dolayısıyla üç kuruşluk menfaat için Kalko'yu da kaçırmayalım.