Ahmet Yücegök

Başlarken

50. Silivri Yoğurt Festivali 20-24 Temmuz günleri yapıldı. Program (5) gün sürdü. İlk günü açılış saat 19.00’da başladı diğer günler saat 16.00’da başlayıp, gece yarısına kadar sürdü… Her gece iğne atsan yere düşmez” misali…
İnanılmaz bir kalabalık…
Festivalin yapıldığı alana koyulan 6000 sandalyelerden tek bir tane bile boş kalmadığı gibi bir o kadar da etraftan izleyenler vardı her akşam…
Etkinlik boyunca her akşam bir veya iki popüler sanatçı olunca akşamları evlerde kimse kalmadı neredeyse…
Gündüzleri çok sıcaktı…
Geceleri nemli olsa bile hava serinliyor biraz…
Bu gibi Festivallerde eğlenceye ilgi çok…
Söyleşiler ile sanatsal ve kültürel etkinliklere ilgi pek olmuyor…
Daha fazla eğlence yönü ağırlıkta olunca, az da olsa, kültürel boyutu gölgede kalıyor…
Gayet tabi ki, yalnız burada değil. Her yerde ve her zaman böyle olmuştur…
Olacaktır da…      
***
Festivalin adı…
“50.Silivri Yoğurt Festivali”
Silivri, çok önceleri, İstanbul’un yoğurt ihtiyacını karşılıyormuş. O nedenle de, yoğurt bir geçim kaynağı imiş. İlk önceleri imalathanelerin tamamı Yahudi vatandaşların elindeymiş. Sermaye onlarda. Yatırımı onlar yapıyorlar. Bir de, İstanbul’da, en geniş çevreye sahip onlarmış…
Gün olmuş  “Silivri Yoğurdu” adı İl sınırlarını aşmış. Ülke sınırlarını bile aşmış…
Ne var ki…Markalaşamamış…
Dolayısıyla, etkin bir ekonomik değer olamamış bu güne kadar… Ekonomik faydaya dönüşemeyince yaşamakta zorlanmış… Festivaller de yaşatılmaya çalışılıyor…

Haberin devamı 26.07.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…



YORUM YAP