Kulakları çınlasın Metin Karakaş’ın ilçe başkanı olduktan sonra dilinden düşürmediği bir benzetmeydi; Kedi buradaysa, ciğer nerede? Ciğer buradaysa kedi nerede? Işıklar belediye başkanı olarak her borçlanma ve arsa satış konusunu gündeme getirdi mi, Karakaş dönemin ilçe başkanı olarak nöbetçi öğrenci gibi alırdı sözü başlardı kedi ile ciğer ilişkisi üzerinden sorgulamaya… Karakaş’ın akıbeti de örneklerininkine döndü sonra oraya hiç girmeyelim şimdi…
Yerel seçimlerde bu defa Işıklar, aldı sazı eline rakiplerine gönderme bombardımanına girişti… O ciğer ve kedi ikilisine bir de dalak olgusunu ekledi: "Ciğerci kedilerine Silivri’den dalak çıkmaz!” dedi. Dedi ve öyle bir temizlik yaptı ki siyasette halktan aldığı yetki ile tüm rakipleri neye uğradığını şaşırdı.
Hüseyin Turan, 2009 seçimlerinin ardından büründüğü sessizliği 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan aday adayı olarak bozduğu her açıklamasında "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” deyip durdu. Silivri’ye kazandırdığı doğalgaz eseriyle yetinecek ömrünün sonuna kadar kendini tekrar eden söylemlerinden haberi yok!
Şimdi Rıfat Kutlu, Karakaş’ın izinden gitme kararlılığını onun benzetmeleri ile de sürdürüyor… Sürdürüyor da Kutlu’dan çok daha iyi ve başarılı muhalefet performansları gördüğümüz için bu bayat numaralar hiç iç açıcı gelmedi… Bir ara Işıklar’ın, kedi rengi konusundaki örneklemesini eleştirmiştim iki mi, üç mü ay sürdü kızgınlığı, küskünlüğü… Acemilik dönemine mi denk geldi nedir…!? Kutlu da ‘Küstüm oynamıyorum’ demez inşallah! Derse de çekeceğiz, yapacak bir şey yok!
Ortaköy’deki yerin satışı konusunda Işıklar, gayet iyi bir açıklama yaptı. İkna olmaya niyeti olanlar için tabi… Ağzıyla kuş tutsa aynı fikri paylaşmaya gönüllü olmayanlar için işe yarayacak bir mucize yok gündemimizde. Vergi Dairesi’nin SGK borçları nedeniyle üzerine haciz koyduğu arazinin satışından elde edilecek gelirin belediye kasasına değil SGK’nınkine gireceği net olarak ifade edildi. Belediye satmasa Vergi Dairesi’nin %70, ikincisinde %45 değerle satacağı tehlikesi de bu işlemlerde bilinen bir gerçek. İbrahim Çeşmecioğlu’na yine de hatırlatmak lazım mı acaba; Devrim yapıp yasaları değiştirmediğimiz sürece direnerek ancak kayıplarımızı çoğaltırız! Vergi toplayarak (herkes afları bekliyor) hedeflediği geliri elde edemeyen belediye, planlamalardan veya bağışlardan kazandığı arsaları satarak borç ödemek zorundaysa bunu yapacak! Kahramanlığın, yersiz atıp tutmanın lüzumu yok! Ya da zaten kan ağlayan vatandaştan alacakları konusunda bastıracak belediye! Halkın çıkarlarını koruduklarını belirten kıymetli meclis üyelerimiz bir de bunu düşünüyor muhtemelen! Zaten ocaklarına ateş düşen sade vatandaşın biriken vergi borçlarına yüklenmeden de iyi para çıkar. Belediye Silivri’nin yarısını icraya verir Işkılar da bir daha seçilmeyi rüyasında görür. Muhalefet bunu neden istemesin!?
Siyaset tekrarları da taklidi de sevmez! Samimiyetsizliği, yersiz muhalefet de artık geçerli akçe değil günümüzde… AK Parti Grup Sözcüsüne dönecek olursak biraz fazla övdük galiba. Metin Karakaş’ın sahaları dönmesinden doğan bir rahatlama da olabilir hissedilen : )
Aslında sorun tam olarak satışta değil… Anlamak isteyen ve istemeyenlerde… Dün de ifade ettiğim gibi Işıklar’ın ne kendi ekibi ne de muhalefeti ikna etmeye değer görmesinde! İlk döneminde ikna kabiliyetini konuşturdu, ikincisinde laf anlatmak yerine yol almak adına çabalıyor… Ve hızlı işe şeytan karışıyor! İnsanların kaprisleriyle uğraşmaktan sıkıldı ama bu işinin en zor tarafı ve maalesef görevi. Muhaliflerini ikna etmek için zaman harcamak veya kaybetmek yerine yol almak istiyor da yok öyle bir dünya… Kimse de onun çıkarları ve planlarını, hedeflerini kendisini gibi düşünmez, düşünemez.
***
Bir de şu yönetimi gözden geçirme toplantı mevzusu var… Arsa satışı öncesine denk gelmese de aynı tepki olurda da şimdi iki mevzuyu bağlamak için gerekçeler oluştu. Oldum olası belediyelerin bu ritüel gezilerine bir anlam verememişimdir. Belediyenin birim müdürleriyle yönetimi il dışında lüks bir tesiste gözden geçirdiniz de ne oldu? O programa katılamayan personelin yüzde 80’i homurdanıyor, tepkili… Toplantı sonrası bir kaç müdürün birimine bağlı personel ile sorunlarını çözümünde Işıklar’dan feyz alarak olsa gerek; "İşinize gelirse çalışırsınız gelmezse çalışmazsınız. Dışarıda asgari ücretle çalışacak bir sürü insan var!” yaklaşımını sergilemesine ne demeli!? Belediye çalışanları asgari ücretin sekiz katı maaş alıyor sanırsınız! Müdürlere motivasyon çalışanlara psikolojik eziyet! Ben bir işveren olarak hiçbir çalışanıma böyle bir cümleyi kuramam… Kurmak için epey bir iş bilmez yönetici olmam lazım.
Eskişehir gezisi sonrasında yaşananlar da aynıydı… "Gezip dünyadaki başarılı yerel yönetim modellerini görmeyecek miyiz!?” demeyin sakın dünya bir tık kadar elimizin altında... Sizin de görmediğiniz yer kalmadı maşallah 6 yıl içinde! Görmediklerinizden de kusur kalın! Gezmek isteyen istediği yere gitsin buna belediyeyi/görevlerinizi alet etmeyin! Silivri’nin yer yerini gezdiniz, gördünüz de dünya örnekleri, il dışındakiler kusur kaldı. Hem bugüne kadar yapılan geziler 3. Işıklar dönemine bile yeter. Suyu çıktı! Her gezi programı için ortalığa dökülen söylentiler yerel yönetimin kurumsal yapısını zedeliyor.
Kendi grubu, belediye çalışanlarının gönlünü edemeyen bir yönetici/yetkili Silivri’ye hak ettiği hizmeti zor verir!