Bizimde forma giydiğimiz yıllardı.
İyi oyuncularımız vardı, ama bir libero lazımdı.
O zamanların efsane genel kaptanı Cengiz Özsoy iyi bir libero arıyordu. Gündeme gelen isimleri bizlerle paylaşıyor fikir alıyordu.
Ben gençler liginden rakip olarak tanıştığım Ali'yi önerdim Zeytinburnu'nda kadroya giremiyor kiralık olarak Afyon'a gitmek üzereydi, Cengi abi ve yönetim biraz tereddüt etse de Ali'nin işi oldu.
Ali tüm maçlarda hem de çok iyi oynadı. Kiralık olduğu için tutamadık Zeytinburnu'na geri döndü ve banko oyuncu olarak şampiyon takımda oynadı, Süper Lig topçusu oldu, İstanbulspor'da, Adanaspor'da dünya yıldızlarıyla takım arkadaşı oldu.
Yıllar sonra Zeytinburnu'na düşen bir oyuncumuz daha oldu.
Üniversite takımından sıfır lisansla geldi, futbolun futbolculuğun şartlarını burada öğrendi. Okul ders yorgunluğu nedeniyle sadece çift kale idmanına gelip maç oynuyordu ama 28 golle gol kralı olarak bir sezonda Zeytinburnuspor'a transfer olarak Süper Ligde dünya yıldızlarına karşı forma giydi.
Günümüzde ise Eren Elmalı var.
Süper Ligin en iyi çıkış yapan, transferde adı en çok geçen oyuncusu Eren önceki sezon Silivrispor'daydı. Transfer sürecine dolaylı yollardan dahil olduğumuz için biliyorum, umut vaat eden oyuncuydu.
Silivrispor deneyimi onu olgunlaştırdı ve döndüğü Kasımpaşa'da Süper Ligin en iyi sol beki olarak anılıyor.
Bunların yanında kendi altyapımızdan çıkıp Milli Takıma seçilen Müjdat Gürsu ve bundan bir şey olmaz diyip Çantaspor'a gönderilen ama sonra tüm liglerde çok başarılı geçen müthiş kariyer sahibi olarak kulübe geri dönen Göksel Akıncı gibi örneklerimiz var.
Örnekleri arttırabiliriz.
Çünkü Silivrispor birileri için hep basamak olmuş, kimileri yükselmiş kazanmış ama Silivrispor hala düşe kalka hayata tutunmaya çalışıyor.
Dolayısıyla yeni çıkan spor yasası nedeniyle kulüplerden kaçan kaçana. Kötü günler bitiyor daha kötü günler geliyor.
Bu günlerde kulüpleri kurtaracak olan Göksel Akıncı modeli yaklaşımlardır…