İYİ Parti İlçe Başkanı Ahmet Refik Bek, Çayırdere'de ailesine ait kaçak yapının yıkımı çevresinde ortaya atılan iddialar ve yaşanan gelişmeleri kendi penceresinden düzenlediği basın toplantısında ortaya koydu.
İYİ Parti Silivri Başkanı Ahmet Refik Bek, cumartesi sabahı ilçe merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek Çayırdere'de Silivri Belediyesi'nin gerçekleştirdiği yıkımların ardından gündeme gelen konular hakkında konuştu.
“Silivri Belediyesi masal anlatıyor” diyerek söze başlayan Bek, karşı tarafın görüşlerine yer vermeksizin yapılan haberleri, “1977 yılında gazeteciliğe başladım, 1984'ten bu yana da gazete işvereni tecrübem var, 2008'ten itibaren emekli olarak yürüttüğüm ikinci iş kolum mahalli gazetecilik olduğu gerekçesinden hareketle söz söyleme hakkını buluyorum kendimde” diyerek basına da eleştirilerini ifade etti.
“BİR HAFTA İÇİNDE İKİ FARKLI UYGALAMA”
“11 Kasım'da bir yıkım oldu. Eşime ait olan evin yıkılmasından sebep belediyeyi eleştirdiğim söylendi. Bunun böyle olmadığını anlatmaya çalışacağım” diyen İYİ Parti İlçe Başkanı, kümes hayvanlarının telef olduğu (yıkımın ardından yabani hayvanların saldırısı sonucu) bir hafta sonra belediyenin gerçekleştirdiği ikinci bir yıkımda kümesler ve çitlere dokunulmadığını resimleri ile ortaya koyarak şöyle konuştu: “Bir hafta içinde Silivri Belediyesi tarafından iki farklı uygulama. Bizim tepkimizden sonra Silivri Belediyesi geri adım attı. Kümes hayvanları ile ilgili yıkım işlemlerinde Silivri Belediyesi'ne yanlıştan döndükleri için teşekkür ederiz. Barınma yerleri yıkıldığı için kümes hayvanlarımız yaban hayvanlarının saldırısı sonucu telef oldu. Bizim onları şişlememiz veya zehirlememiz gibi iddialar ortaya atıldı böyle bir şeyin söz konusu olmadığını net bir şekilde ifade etmek isterim.”
“ŞAHSİM ÜZERİNDEN PARTİMİ YIPRATMAYA YÖNELİK ÇABA SÖZ KONUSU”
Çayırdere'de eşine ait ve kaçak olduğu gerekçesi ile yıkımı gerçekleştirilen yapının yapım tarihini 2018 olarak ifade eden Bek, “Benim bu yeri ilçe başkanlığıma güvenerek, kullanarak yaptığım doğru değil. O dönemde İlçe Başkanı da değildim” dedi. Bek açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Kaçak yıkımlarında bir prosedür var. Vatandaş hata yapabilir, cezasını da çeker ama devlet herkese eşit olmak zorunda.
“BELEDİYE HUKUK HAKKI İHLALİ İLE YIKIM YAPTI”
Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Solak imzası ile 8 Kasım 2021'de ilgili idarelere yazı gidiyor ve elektrik, su, doğalgazın kesilmesi isteniyor. 10 Kasım'da İdare Mahkemesi yıkımın durdurulması talebimize ret veriyor. 11 Kasım'da yıkım gerçekleştiriliyor, 16 Kasım'da İdare Mahkemesi'nin ‘durdurma talebi ret kararı' eşime tebliğ ediliyor. Ve bu kararda “Bir hafta içinde üst mahkemeye itiraz hakkınız var” deniyor. Ama bizim evimiz bu tebligat bize ulaşmadan ve itiraz hakkımız bulunduğu süre beklenmeden yıkıldı. Bununla ilgili Silivri Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yıkımı talep ediyor. Kaymakamlığa yerlerin boşaltılması, Belediyeye de yıkımı ile ilgili talimat geliyor. Belediye hukuk hakkı ihlali ile yıkım yaptı. Bu şuna benziyor; idam ile yargılanırken bir mahkum, ‘nasıl olsa idam edilecek' denilerek karar beklenmeden idam uygulanıyor! Ya farklı bir karar çıkarsa, geri dönüşü yok! Nitekim bizimle aynı parseldeki bir vatandaş yürütmeyi durdurma müracaatında bulunuyor ve onun evi yıkılmadı.
NASIL TARIM ARAZİSİ!?
“Tarım arazisi” diyorlar… Burası nasıl bir tarım arazisi ki yol yapılmış, elektrik bağlanmış, sokak ismi, kapı numarası verilmiş!
“TÜRKİYE'DEKİ YANLIŞLIK PLAN YAPMAMAK”
Silivri köyleri ile ilgili en son plan 1970 yılında yapılmış ve şu an hazırlıklar yapılıyor. Mecburen bu bölgeler plansız olarak gelişiyor. Hiç büyümedi mi bu yerler 1970 yılından bu yana?!Türkiye'deki yanlışlık plan yapmamak. Silivri gelişip, planlanırken köyler ile ilgili bu yok ama sokak, yol ve doğalgaz bağlantıları var!?
“VATANDAŞ KADAR DEVLETİN DE SUÇU VAR”
Sadece Çayırdere'de 1000'e yakın yapı var tarım arazisi içerisinde. 2017'de çıkan imar affı ile önemli bir kısmı aklandı! Vatandaşın suçu kadar devletin de var. Köylerde yapılmayan planlar yüzünden ortaya sorunlar çıkıyor. Aynı parsel içerisinde 2017 yılından önce yapılan binalar yasallaştı, sonra yapılanlar yıkılıyor!
Aldığımız bilgilere göre Silivri'de 6000 yapı kayıt belgesi iptal edildi, devam da ediyor. 6000 bin ev yıkılacak! Ancak siyasetin görevi sorun yaratmak değil, çözmek!”
“SÖYLEMLER UYGULAMADA YOK”
“Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, “Kartvizitinde ne yazarsa yazsın kaçak yapı yıkılır” diyor ama uygulamada bunun böyle olmadığını görüyoruz” diyen Bek, Çayırdere'de tarım arazisi üzerinde önce 2,5 daha sonra 2 katlı olarak 2019 yılında yapılan yapının neden yıkılmadığını sorguladı.
BEK'TEN İKİNCİ BİR SUÇ DUYURUSU HAZIRLIĞI
Kendisine “Hayvanlar üzerinden siyaset yapıyor” suçlaması ile iftira atıldığını ileri süren İYİ Parti İlçe Başkanı 2012 yılından bu yana önce muhtarlık, daha sonra köy tüzel kişiliklerin ortadan kalkmasından sonra Silivri Belediyesinden kira kontratlı, ihale ile alıp işlettiği piknik/çay bahçeli alanının 2019 tarihinde ilçe başkanı olduktan sonra 2020 yılında mera alanı gerekçesi ile Silivri Belediyesi tarafından yıkıldığını ifade etti. “Burası mera alanıysa önce muhtarlık sonra Silivri Belediyesi bana (eşim üzerineydi bir gazetede yazı işleri müdürlüğü yaptığım için) nasıl kiraya verdi?” diye soran Bek bununla ilgili de suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
ÇELİŞKİ İDDİASI
“Mera diye bizim işlettiğimiz piknik alanı ve çay bahçesini yıkan belediye aynı parselde daha sonra kapalı düğün salonu/kapalı pazar yeri yaptı” diyen İYİ Parti İlçe Başkanı, çelişki iddiasını ortaya koydu.
“AKP KÖYLERE İKİ BÜYÜK KÖTÜLÜK YAPTI”
“Kaçak yapı ile ilgili Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın mücadelesini desteklediğimi daha önce belirtmiştim. Ancak burada önemli bir detay var o da yıkmak değil yaptırmamak” diye konuşan Bek, şu açıklamalarda bulundu: “Silivri'de esas konu Silivri'deki üç Sayalar, Danamandıra ve Çayırdere ile Çatalca'daki 5 köyün tapu sorunu. 1885 yılında bölgeye devlet eliyle yerleştirilen köylüleri ilk kez AKP, 2006 yılında ecrimisil göndererek işgalci ilan etti. Burada o zamana kadar Zilyetlik Hakkı diye bir uygulama vardı. Tapusuz bir yeri 20 yıl kullanan bedelsiz olarak sahiplenebiliyordu. 1986 yılında bölgeye tapulama geldi. 2006 yılında tam 20 sene ile birlikte tapu hakkı doğuyordu ki AKP ecrimisil ile bu hakkı köylülerin elinden aldı. O zamana kadar yerlerin devri iki şahit ve bir senetle kullanıcılar arasında yapılabiliyordu. AKP'nin köy tüzel kişiliklerin iptali yanı sıra bu bölgeye yaptığı ikinci kötülük de bu oldu. Aslında 2001 yılında bu tapusuz köylerin hakları ile ilgili ilk yasayı çıkartan da DSP-MHP-Anavatan Hükümeti oldu ama uygulayamadan iktidardan düştüler.
KAYNARCA'YA TEŞEKKÜR
AKP'nin üstte belirtilen kötülüğünü ifade ederken bölgemiz köylerinin 2B yasası kapsamına alınması konusunda Milletvekili Tülay Kaynarca'nın katkısının hakkını da teslim etmek gerek. Şerhli yerler sahiplerine verildi, Hazine yerleri ile ilgili de rezerv oluşturularak çözüm sağlanması bekleniyor”
“KURDA KUZUYU EMANET ETTİLER”
Sözlerine Silivri Belediyesi'nin kaçakla mücadele yöntemini eleştirerek devam eden Bek, “Kurda kuzuyu emanet ettiler” dedi ve “Şimdiye kadar benim evim vardı diye bu konuda fazla mücadele edemiyordum. Ama ortada ciddi bir sorun var ve çözüm bekliyor. 300-400 ev yıkım tehlikesi ile karşı karşıya. 10 yıldır kaçak yapının başında olan kişi şu anda yıkımlardan sorumlu. Yolunu yapıp, elektriğini, doğalgazını bağlayarak kaçak yapının önüne geçemezsiniz! Devlet buna resmen davetiye çıkartıyor. Bu yaklaşımla engelleme şansı yok. Burada bir yanlış var ve yıkım çözüm değil” ifadeleri ile açıklamalarını noktaladı.
Sevginar SALİ