En eski siyasi figürlerimizden olduğu için etkinliğinin bir bölümü kuşkusuz. Zamana meydan okuyan tecrübesini yok saymak mümkün değil. Yüzünün gülen dışında bir tarafını da pek göstermedi bu zamana kadar. En sert eleştirileri bile esasen yumuşaktı. Olgunluk, sağduyu pek terk ettiği süzgeçler değildi.
Genelden farklı bir yaklaşım içinde özellikle İYİ Parti ile bu yönü net şekilde anlaşılıyor. Eleştiri yazdığımız köşe yazısını paylaşıp teşekkür ediyor. Yerine aday olan ilçe başkanına, genelde rakiplerden köşe bucak kaçırılan, üye listesini elleriyle teslim ediyor. Rakibi daha adaylığını tam olarak ilan etmeden kendi hesabından duyurusunu yapmakta bir beis görmüyor.
Başkalarının parlamasından rahatsız olmuyor çünkü kendi ışığından kuşku duymuyor. Bunu sözle değil davranışları ile ortaya koyuyor.
İYİ Parti bugün Silivri'de önemli bir etkinlik elde ettiyse bunda Refik Bek'in rolü inkar edilemez. İyi de bir siyasi oyun kurucusudur. Bu özelliği kendinden çok, (birinci adam olma iddiası da göstermemiştir gerçi…) birlikte hareket ettiklerinin işine yaramıştır.
Hataları var mı, zaafları? Bunu “Bende hiç yok” diyenler konuşabilir ancak.
Bunu sıfır kilometre bir araçla trafiğe çıkmaya benzetiyorum… Ne kadar dikkatli sürücü olursanız olun zaman içinde aracınız maddi hasarlar, arızalar, yıpranmalar gösterecektir. Trafikte ne kadar uzun yol yaparsanız ve yoğun kalırsanız aracınızın yıpranması artar.
Araç trafiğinden siyasettekine dönecek olursak... Refik Bek, ne zaman nerede duracağını, ne söyleyeceğini bilen, şartları iyi okuyan bir siyasetçidir.
Gençler hareket ve yeni isimler heyecan katar ama siyasetin derinliğini tecrübe belirler.
Bu dönemde Bek'in, Varol Karadeniz ile üst üste yaptığı paylaşımlardır bu yazının sonucu. Ama sebebi Silivri siyasetinin ana damarlarından birini oluşturmayı başarma grafiğidir.
İYİ Parti'ye kongre sürecinde başarılar diliyorum. Delege seçimleri için sandık kurulması da partilerde sönmeye yüz tutan demokrasinin çorak tarlasında açan çiçekler misali umut verici. Konu siyaset olunca insanın umudunun kırılması tehlikesi de var tabi ki… Olmasa keşke…
HAYIRLI OLSUN HALİDE AVLU
Hafta sonu gerçekleştirilen 14. genel kurulda Silivrili Demokrat Partililer Halide Avlu'yu 4. dönem için yeniden seçti. Kongre öncesi bir gel gitler yaşansa da “Son döneminiz mi?” sorusuna Avlu, “Son dönem diyemeyiz” diyerek, Kıratını sahipsiz bırakmaya niyetli olmadığı sinyalini verdi aslında.
Son anda uçup giden milletvekili adaylığı, meclis üyeliği derken, siyasete küsmeden mücadeleye her şeye rağmen devam etme azmini takdir etmemek olmaz.
Kişiliğinden ayrı olarak Silivri'nin tek kadın ilçe başkanı, bu kadar uzun soluklu ve bu denli güç mücadeleyi omuzlamış olmanın gönlümde yeri apayrı zaten.
Umarım Avlu'nun “Kıratın genç süvarilere ihtiyacı var” çağrısı yankı bulur da 76 yıllık siyasi gelenek daha uzun seneler yaşatılır.
DP kongresinde Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, MHP İlçe Başkanı Zafer Yalçın ve Ahmet Maşalacı'nın çelenkleri dikkat çekti.
Her zaman ve yerde ön saflarda partisini temsil etmeye özen gösteren Alvu'nun kendi kongresinde protokolde yer bulamamasını da es geçmeyeceğim...
Halide Avlu'nun duruşundan da yola çıkarak (çok başka güzel örneklerine de sahibiz şükür ki…), erkek egemen siyaseti kadın olarak, ‘erkekleşmeden', kadınsı inceliklerini törpülemeden sürdürmesini de çok kıymetli buluyorum.
Yeni döneminiz hayırlı olsun Halide Hanım…