Hüseyin Kuru

Beklentiler...

İnşaat sektöründe faaliyet gösteren şirket sahipleri ve profesyonellerin son günlerde gündeme damga vuran bazı açıklamaları ve düşünceleri basında yer buluyor.
Bu açıklamalardan şunu anlıyoruz ki sektör temsilcilerinin hükümete yönelik bazı çağrıları ve önerileri var. Açıkçası özellikle konut kredilerine yönelik bir ‘altın vuruş' bekleniyor...
***
Malumunuz konut kredilerinde rakamlar aylık 1,47 – 1,70'ler seviyesinde. Faizler yükselince konut satışları da düşüyor. Bu sebeple konut satışının hareketlenmesi için faizlerin düşmesi gerekiyor.
Bankalar, yükselen enflasyonla birlikte mevduat faizini de yükseltmek zorunda kaldığı için bu durum, kredi faizlerini yukarı çekti.
Yani, şu anda bankalara, “faizi indir” demek gerçekçi olmaz.
Kamu bankalarını da, “Faiz indirin” diye zorlamak da doğru olmaz.
Böyle bir zorlama uygulamaya yansımaz.
Pekala bu durumda konut kredilerinde faiz nasıl inecek?
Gene burada iş hükümete düşüyor. İnşaat sektörünün canlandırılması için konut kredi faizlerinin indirilmesi için sektör temsilcileri bu konuda devlete bir öneri getirdi.
İyi de nasıl olacak sorusuna sektör temsilcilerinin verdiği cevapta şudur;
Hazine ve Maliye Bakanlığı, konut kredisi kullanacak vatandaşların yıllık faiz yükünün 8 puanlık bölümünü karşılayabilir. Böylece faiz, tüketici açısından konut alınabilir noktaya çekilmiş olur.
Faizde 8 puanlık devlet desteği bankaya ya da konutu satan şirkete gitmeyecek.. doğrudan vatandaş yararlandırılacak.
Önerilen model şöyle işliyor:
- Vatandaş kredi başvurusu yaparken, devlet bankaya, “Bu kredinin faiz yükünün yıllık 8 puanlık kısmını ben karşılayacağım” diyecek.
Vatandaş adına o bölüm bankaya ödenecek.
Uygulamanın ilk kez ev alacak vatandaşları kapsaması gerektiği üzerinde durdu:
- Bu destek için 700 bin liralık bir konut fiyatı üst sınırı belirlenmeli.
Ayrıca bu destek sıfır konutlar için ve-rilmeli.
Desteğin 5 yıllık bir dönemi kapsaması gerektiğini savunularak:
- Aslında Hazine ve Maliye Bakanlığı, 8 puanlık faiz desteğinin 4'ünü, konut satıldığı anda tapu harcı olarak alabilecek.
Dolayısıyla destek 4 puana inmiş olacak.
***
Bu sebeple satışların hareketlenmesinin yaratacağı katkılara vurgu yapılarak:
- Konut satışı canlanınca sektörden KDV, gelir ve kurumlar vergisi tahsilatı yükselecek. Satışlar canlanınca yeni konut projeleri devreye girecek. Böylece canlılık 81 alt sektöre yansıyacak.
- Sektörümüz için önemli destek adımları atılmıştı. Yabancıya konut satışı, konut alan yabancıların oturma izinleri, KDV muafiyeti, tapu harcı indirimi.
Bunlar önemli desteklerdi. Ancak, şimdi yeni bir “altın vuruş” faydalı olur.

***
Diğer bir konuda şirketlerin devletten kdv alacağı konusu var ki, artan döviz fiyat fiyatları ile uzun zamandır tahsil edilemeyen kdv ler resmen eridi, gitti.
- Sektörümüzün üstünden KDV yükünün kaldırılması lazım.

***
Sinpaş YK başkanı Avni Çelik, gayrimenkul sektöründe yatırım ortamının iyileştirilmesi için adımlar atılması gerektiğini söyledi:
- Belediyeler işleri kolaylaştırmalı. Ruhsat sırasında alınan vergiler var. Örneğin, proje inceleme bedelleri ruhsatın 4 katına ulaşıyor.
İmar Kanunu'nun 23'üncü maddesini vurguladı:
- Gelişme bölgeleri dışında kalan alanlarda yol, alt yapı bedelleri projeyi yapandan alınır. Bugün 23'üncü maddeyi en merkezi belediyeler bile işletiyor. Aksi halde ruhsatı almak zorlaşıyor.

***
Devam edelim... Sektörün diğer temsilcilerine göre;
- Arsa maliyetleri de yeni proje üretimi için engel teşkil edebiliyor. Geçtiğimiz yıllarda atılan iyileştirici adımlara ek olarak bekleyen konular da çözülebilirse sektör, 2018'de de ok gibi fırlayacaktır.

- Dünya'mız ekonomik ve siyasi belirsizlikler açısından önemli dönemlerden geçiyor. Ortadoğu'da yaşanan kaos başta olmak üzere birçok ülkede yaşanan problemler ülkemizi de doğal olarak etkiliyor. Özellikle son iki yılda birçok olumsuzluk yaşamamıza rağmen ekonomik anlamda güçlü bir şekilde gelişmeye devam ediyoruz. Yurtdışında Türkiye algısını düzeltmemiz lazım. Ülkemiz bir savaş ülkesi gibi algılanıyor. Algı doğru yönetilmedikçe, dünyanın en iyi malına sahip olsan bile satamazsın. Yurt dışında acilen Türkiye'nin doğru tanıtımı yapılmalı.

- 2018 yılı artık yaşanan olumsuzlukların toparlanma sürecine girdiği, büyüme ve gelişme odaklı bir yıl olacaktır. Yabancı satışlarının da artarak devam edeceğini gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Hükümetimizin bugüne kadar geliştirdiği ve geliştirmeye devam edeceği yasa ve teşviklerle kentsel dönüşümün süreçleri de hızlanarak devam edecek. Her yıl kendi rekorunu kıran sektörümüzden 2018'de çok daha umutluyuz.
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü gayrimenkul aynı zaman da uluslararası arenada da hayata geçirdiği projelerle ülkemizi bir adım öne çıkarmaya devam edecektir. Bu sene 5'incisi düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Stratejik Yaklaşımlar Kurultayı'nda açıklanan kentsel dönüşüm yasasının yeni düzenlemeleri kapsamında sektör hedeflerimize bir adım daha yaklaşacağımızı öngörüyoruz.

Patronların ortak görüşü
Sektör olarak 2017'ye hızlı bir giriş yapıldı. 2016'nın tüm olumsuzluklarına rağmen büyümesini sürdüren gayrimenkul sektörü, 2017'nin ilk yarısında da maliyetlerdeki artışa ve döviz kurlarındaki dalgalanmalara göğüs gererek büyüme ivmesini sürdürdü. Devam eden gayrimenkul yatırımları, Türk ekonomisine ivme kazandırmaya devam etti. Sektör temsilcilerinin kampanyalar oluşturması, hükümetimizin sektörün önünü açan kararlar alması satışlarda artışa katkı sağlamıştır ve sağlamaya da devam edecektir. Gayrimenkul fiyatlarındaki reel artış ile ekonomik büyüme arasında doğrudan bir ilişki olması, sektörün hem büyüme hem de istihdama katkısı lokomotif sektör özelliğini uzun yıllar daha devam ettireceğini gösteriyor. Sektörümüz bir önceki yılın üzerinde satışa ulaşacağını ortaya koyarak 1,5 milyon hedefine yaklaşacak gibi görünüyor.
İyi haftalar...

YORUM YAP