Hoş, kır saçlı, kır bıyıklı, yanık tenli, kısa boylu, gömleğinin düğmeleri neredeyse göbeğine kadar açık, eli tespihli taksi şoförü “ şelaleye götüreyim ben sizi” demeseydi Manavgat Şelalesi’ni görmek aklımıza bile gelmeyecekti...
Bunda; yarım saatte bir yanımıza gelip, sanki daha önce hiç karşılaşmamış gibi bizi oyunlara davet eden, kulağı üç küpeli, dövmeli, animatör delikanlının da payı var tabii!
Haberin devamı 05.05.2011 tarihli HÜRHABER gazetesinde…