Esra Tatar

Beni Oku

Bu ilk kâğıdı kalemi elime alışım değil elbette ama sanki daha heyecanlı tutuyorum kalemi. Aynı anda o kadar çok şey düşünüyorum ki. Tabi siz şimdi sıkılıp ‘aman bana ne’ deyip bir sonraki sayfaya geçebilirsiniz. Olsun, ben bunu demeyeceğini umduğum kişiler için birkaç kelam edeyim.
Yaşanılan yer Silivri olunca siyaset de buna doğru orantılı oluyor ister istemez. Siyaset ve ben. Eskiden öyle uzaktı ki. Hiç içine giremeyeceğimi düşündüğüm, kendime yakıştırmadığım bir dal… Şöyle ki birinci sınıfa giden bir öğrenciye fizik anlatılması gibi bir şey. ‘O kadar da değil’ demeyin. Cidden o kadar. Hayat işte sizler gibi beni de aldı çemberine sonra yavaşça bıraktı yerel medyanın göbeğine.
Yerel Medya…
Hiç bilmezdim ki böyle bir şey olsun. Bütün gazetecilik ulusalla olurmuş gibi. Meğer ne kadar sığmışım. Hiç mi merak etmemişim, araştırmamışım. Zor işmiş yalnız. ‘Kolay olanı var mı?’ diye sormayın, henüz o kadar iş deneyimim olmadı.
Şimdi size ne anlatayım seçimleri mi? Ya da ister misiniz ‘yerel seçimlere 2 yıl kaldı, Silivri’de kim alır?’ deyim. O mu aday olacak, bu mu, kim kimi koltuğundan edecek?  E bir sürü kişi bunu yapmıyor mu?
Tamam tamam rahat olun ben bunu yapmayacağım. Durun en iyisi ben size elma, armut almaya çıkan, ama çıkmışken; ‘yanıma vekillerimi de alayım iki teşekkür eder gelirim’ diyen değerli büyüklerim, sayın abilerim, ablalarımdan bahsedeyim.
O nasıl bir iştir yahuu?
İnanın ben sadece işimi yapmama rağmen utandım. Affınıza sığınarak söylüyorum, birazcık da kaba oluyorum ama ‘yuuuh’ dedim içimden. Böyle de uzattım hatta. Ne yapıyor bu insanlar, böyle mi siyaset yapılıyor?
Sokaktaki adama da kendini tanıtma, sesleniş biçimi vardır değil mi? ‘Geeel babaam geeell’ buyurun cenaze namazına… bu ne be kardeşim?
Yok yok olmaz, bir gün samimiyetle laubaliliğin arasındaki farkı fark ettiğimizde belki? Buna ben de inanmadım ama olsun ya bir umut işte.
Haddim mi, değil mi bilmiyorum. Ama insanların oturdukları makama göre hareket etmelerini bir küçükleri olarak öğütlüyorum. Bu yazdıklarımdan kim ne anlar bilemem. Zaten önemli olan anlamaları değil. Ben sadece insanların aklında soru işareti ve acabalar oluşsun istedim.
 Ne dersiniz sizce oluşmuş mudur?

YORUM YAP