Geçtiğimiz günler CHP'deki basın toplantısının ardından yaptığım değerlendirmede Melih Yıldız ile ilgili “Esen'in yok olan şansı, CHP Grup Başkanlığı ile rakipleri arasında öne çıkma pozisyonunu ve psikolojisini sağlamlaştırması beklenirken sanıyorum kulislerde yoğun olarak konuşulan yakın dostu Doruk Bulut'un Belediye Başkan Adaylığı olasılığı aklını kurt gibi kemirmeye başlamış bile” diye yazmıştım.
Tespitlerime Yıldız'dan değil ama Doruk Bulut'tan bir yanıt geldi: “Benim adayım sonuna kadar can dostum…” şeklinde. Bulut'un destek iddiasını daha ileriye taşıyan cümlesini kamuoyuna dilerse kendisi açıklar, benim için bu beyanı şimdilik yeterli.
CHP Belediye Başkan Adaylığı, belirtilen şartlarına, uyan herkesin gönlünde yatabilir, bu uğurda mücadele de edebilirler. Tıpkı bu hususta en uygun kimin olacağına yönelik herkesin kendisine ait bir düşünce ve de çabaya sahip olma hakkı gibi.
10 ay sonra yapılacak seçimde Cumhur İttifakının adayı büyük ölçüde belli ve üstelik yönetimdeyse ona rakip olacak olanın netliğe kavuşması daha acil, zorunlu bir durumdur.
CHP'nin işi zaten yeterince zor, kolaylamak yerine, bu durumun şiddetini arttırmaya gerek yok.
13 Ağustos'taki ilçe kongresinden sonra CHP Silivri'nin odaklanması gereken en önemli konu budur. CHP'nin adayı kadar kuracağı kadro da son derece hassas bir mesele olup, irade, zaman ve çok da emek istiyor.
CHP'de birilerinin aday yapılmasından ziyade, kazanılan bir hakkın teslim edilmesi söz konusu.
Siyaset sahnesinde yer alıp, üstelik uzun seneler burada bulunup, olumsuz anlamda 'sizi çok şaşırtmayı' başarmayan insanların sayısı düşündüğünüzden de azdır. Melih Yıldız bu değerlerden biridir. Bunu gölgelemek yerine ortaya çıkarmak, mücadele ettiği saffa, birlikte yol yürüdüğü arkadaşlarına da artı kazandırmaya devam edecektir.
