“Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur”

“Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur”

3.10.2023 11:15:46

“Aynı şeyi tekrarlamanızdan, bir şey üretememenizden ve yol kat edememenizden dolayı Silivri'deki CHP'nin muhalefet anlayışını tam da bu sözle ifade etmek istiyorum; “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” diyen Başkan Volkan Yılmaz, “Şuan Silivri Belediyesinin en büyük sorunu sizin yarattığınız mahkeme kararının olmasına rağmen ısrarla sattınız arsalar. Silivri Belediyesinin memurlarını, meclis üyelerini bu hukuk garabetinin içine soktuğunuz satışlarınız ortada dururken, arsa satmayı bile beceremeyenler, sattıkları arsalarla Belediyeyi milyarlarca (eski parayla katrilyonlarca) borcun altına sokanlar bana gelip “Değirmenköy'deki arsa çok kıymetli, bunu satamazsınız” diyor” ifadeleri ile tepkisini ortaya koydu.

Değirmenköy'deki küçük sanayi arsasının satışı üzerinden gerilen iktidar ile muhalefet arasında ikinci meclis raundunda iktidar muhalefete fena yüklendi.
YILMAZ: BELEDİYEYİ 4.5 YILDA BORCUNU GÜNÜ GÜNÜNE ÖDEYEN YAPIYA KAVUŞTURDUK
AK Partili Mustafa Çolakoğlu'nun gündeme getirmesi üzerine CHP'nin de üzerinde ısrarla durduğu Değirmenköy'deki Küçük Sanayi Arsasının satışını mecliste ikinci kez gündemine alan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz şöyle konuştu: “Belediyeler, Emlak Komisyonculuğu yapılan, arsaları biriktirecek yerler değil. Belediyeler iş ve işlemlerinde kullanılmak üzere arsa üretir, bunları ihale yöntemiyle satarlar ve vatandaşlara hizmet ederler.
Göreve geldiğimizde delik deşik bir bütçe vardı. Kamuya ve müteahhitlere dağ kadar borç vardı. Maaş, sigorta ve ikramiyeler ödenmemişti. Bunları anlatmaktan yoruldum. Her gün borç alabilme adına kredi kovalayan, İller Bankası kredilerini alan bir belediyeden 4.5 yıl sonunda bırakın İller Bankası kredisini, hiçbir bankadan tek kuruş kredi almayan ve faiz ödemeyen bir belediyeye dönüştük. Bununla beraber ekonomik yapısını hızla düzelten, her yıl bütçe fazlası veren, denk bütçenin üzerine çıkan, işçisine, memuruna, müteahhidine, devletine borcu olmayan, günü gününe borcunu ödeyen bir yapıya kavuşturduk. Salgın, deprem ve enflasyona rağmen bunu yapabildik.
“MAAŞ ÖDEMELERİNDE 204 MİLYON AÇIK VAR”
9 Ay boyunca İller Bankası'ndan Silivri Belediyesine gelen pay ve bizim personel giderlerimiz ve vergileri şöyle; İller Bankası'ndan 182 milyon 532 bin lira geldi. Bizim 9 ayda ödediğimiz maaş, sigorta, vergilerin toplamı 354 milyon 363 bin lira.
9 Ay boyunca 131 personelimiz emekli oldu, 32 milyon 428 bin lira kıdem tazminatı ödendi, emeklilik ikramiyesi hakkı kazanıldı. İkramiyeleri de günü gününe ödüyoruz. 9 Ayda 204 milyon 259 bin lira İller Bankası'ndan gelen ve bizim maaşlar ve tazminatlar için ödediğimiz fark ekside. Yani Belediyenin maaş ödemelerinde 204 milyon açık var. Yıllık ortalamaya vurduğumuzda bu 272 milyon lira oluyor. Benim sırf maaşları ödeyebilmem için bu kadar para bulmam lazım. Silivri Belediyesi gelirlerini biliyorsunuz; İller Bankası payı, Emlak Vergisi gelirleri, ruhsat harçları, kira gelirleri v.s. İller Bankası payı ile ödediğimiz maaşlar arasında bir yılda 272 milyon açık veriyoruz.
“SİZİN SATTIĞINIZ ARSALAR ÇÖP MÜYDÜ?”
Bunun içerisinde yakıt, çöp toplama hizmeti, asfalt, kaldırım yok. Silivri Belediyesi bütçe fazlası veriyorsa bunu bir şekilde karşılıyor ve üzerine çıkıp devasa hizmetler sunuyor. “Niye arsalar satılıyor?''un cevabı esasında burada gizli. “Bu arsa çok değerli, satamazsınız” eleştirisi yapılıyor. Sizin 10 yılda sattığınız arsalar çöp müydü, değersiz miydi?
“NASIL KREDİ KULLANMADIYSAK, YER SATMAYI DA UYGUN GÖRMEDİK”
Sizin döneminizde satılan arsa miktarı 215 dönüm. Biz de 4.5 yılda 18 dönüm arsa sattık. İhtiyaç olmadığı sürece, nasıl kredi kullanmadıysak, yer satmayı da çok uygun görmedik. Değerlenmesini istedik, ama ihtiyaç olduğunda maaşları ödemek ve hizmet yapabilmek için satışa çıkardık.
“HUKUKA UYGUN BİR ŞEKİLDE SATMAYI BİLE BECEREMEDİNİZ”
Peki, siz 215 dönümlük yeri hukuka uygun bir şekilde satabildiniz mi? Onu da beceremediniz. Şuan Silivri Belediyesinin en büyük sorunu sizin yarattığınız mahkeme kararının olmasına rağmen ısrarla sattınız arsalar. Silivri Belediyesinin memurlarını, meclis üyelerini bu hukuk garabetinin içine soktuğunuz satışlarınız ortada duruyor. Yapmış olduğunuz parsellerde mahkeme kararlarını hiçe saydınız. Bırakın bizi dinlemeyin, hukuk size “satamazsınız” demiş. Belediyenize yazı yollamış. Sümen altı etmişsiniz.
“SATTIĞINIZ ARSALARIN BUGÜN TEKABÜL ETTİĞİ RAKAMLAR…”
Bir örnek vereyim, 215 dönümün neye tekabül ettiğini anlayın. 227 bin liraya bir arsa satmışsınız, vatandaş mahkemeyi kazanmış. Şuan temyizde. Temyize giden hesap 2 milyon lira. Şimdi oradan da gelecek bir kapak hesabı daha, etti 2.5 milyon lira.
Burada bir başka hesap var; 3 tane arsayı 1 milyon 60 bin liraya satmışsınız kapak hesabı 18 Milyon 666 bin lira. Bu borçları Silivri Belediyesi ödeyecek. Temyize yolladık. Hesaplarımıza haciz geliyor. Haczi nasıl durduruyoruz? Sizin beğenmediğiniz, ‘kasada para mı tutulur' dediğiniz o paraları teminat gösterip, teminat mektubu alıp blokeye koyup, bu hacizleri durduruyoruz. Borçlarınızın haciz yoluyla Belediyeden tahsilini engellemek için kasada o parayı tutuyoruz.
“SORUMSUZ SATIŞLARINIZ ÜZERİNDEN ARAÇ ALAMADIM”
150 araç almayı planlıyordum, araç kiralamayacaktım ama kasadaki paranın belli miktarda olmaması durumunda gelen hacizlerin tahsili ve Belediyenin gireceği durumu göz önüne alarak araç satın alamadım, kiraladım. Sizin sorumsuz satışlarınız yüzünden…
Şimdi arsa satmayı bile beceremeyenler, sattıkları arsalarla Belediyeyi milyarlarca (eski parayla katrilyonlarca) borcun altına sokanlar bana gelip “Değirmenköy'deki arsa çok kıymetli, bunu satamazsınız” diyor.”
“DEĞİRMENKÖY'DEKİ ÇOK KIYMETLİ DEDİĞİNİZ ARSA, BİZİM DEĞİL, MALİYE HAZİNESİNE AİT”
Satış tartışmaların odağındaki arsa ile ilgili bilgi vermeye devam eden Yılmaz, “Göreve geldiğimizde ineklerin, keçilerin otladığı, 50 milyon liraya bitiremeyeceğiniz profesyonel maçların oynanacağı dev spor kompleksinin ve dinlenme tesisinin hemen güneyindeki arsa burası.
Değirmenköy,Fezvipaşa Mahallesi 134 Ara 1 Parsel = 9.525.54 m2 yüzölçümlü taşınmazın tapusu Maliye Hazinesi adına kayıtlıyken 05.01.2023 tarihinde 14.288.310,00 TL bedelle satın alınarak parsel Silivri Belediyesi adına tescil oldu.
“Değirmenköy'ün çok kıymetli arsası” dediğiniz yer, zaten bizim değil, Maliye Hazinesine ait. İhale veya başka yolla bu arsanın satışının önünde hiçbir engel yoktu.
134 ada 1 parsel 16.08.2023 tarihinde ifraz edilerek;
-134 ada 4 parsel 7.885,54 m2 ve
-134 ada 3 parsel (Küçük Sanayi Sitesi esnafının bulunduğu alan) 1.640,00 m2 olarak 2'ye ayrılmış Silivri Belediyesi adına tescil olundu.
Adına Küçük Sanayi Sitesi denen, ne Silivri'ye, ne Silivri Belediyesine, ne de esnafımıza ve sanatkarımıza yakışmayan bir tesis var. Belde Belediyesi zamanında yapılmış. Yaklaşık 35-40 yıl ve depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı çıkan bir yapı.
“YASA BUNU EMREDİYOR”
“Değirmenköy'ün Küçük Sanayi Sitesine ihtiyacı var” dendi. 13 dükkânın olduğu bir site. Sanayi esnafımızla iki defa görüştük. Onların talepleri, sanayi sitesinin korunması ve işlerine devam etmeleri noktasında oldu. Biz de kendilerine sanayi sitesi yapılsa bile ihale yöntemi dışında hiç kimseye keyfi uygulamayla dükkân tahsis edilmeyeceği, kiraya verilemeyeceği ya da satılamayacağını ifade ettik. Yasa bunu emrediyor. Burasını ifraz etti, yani ikiye böldük. 14 milyon küsur liraya aldığımız yeri, 1.640,00 m2'sini Silivri Belediyesinin envanterindetutarak, satmayacağız dedik.
“KİMSEYE TAHSİS EDİLMEYECEK”
7.785,54 m2 olan yeri de Silivri Belediyesinin iş, işlemleri ve hizmetlerinde kullanılmak üzere yasalar çerçevesinde açık ve açık arttırmalı ihale yöntemiyle satışının kararını oy birliğiyle aldık. Siz “hayır”, Cumhur İttifakı “evet” dedi. Bu arsa önümüzdeki günlerde, (4 Ekim 2023 Çarşamba günü)satılacak.
Vay efendim “Peşkeş çekiliyor, fabrikaya satılacak” gibi dedikodular, hiç kimseye bir şey getirmez. İhale tarihi belli. Türkiye Cumhuriyetinin her vatandaşının, her şirketinin, bu ihaleye girme, açık arttırma usulüyle bu ihaleye teklif verme hakkı var. Dolayısıyla bu arsa kimseye tahsis edilmeyecek. Silivri Belediyesinin bu arsayı ihale dışında bir şahsa veya fabrikaya satması mümkün değil.
“DEĞİRMENKÖY'ÜN İHTİYACI OLAN SANAYİ SİTESİNİ YAPACAĞIZ”
Değirmenköy'ün ihtiyacı olan sanayi sitesini, arsanın bir bölümüne yapacağız. Satıştan elde ettiğimiz gelirle bu sanayi sitesini yapacağız.
Şöyle düşünün Silivri Belediyesinin elinde arsa yoktu, 14 milyon lirayı kasamızdan para çıkardık. Şuan 1.640 m2 yer 20 milyon lira eder. Üzerine yapacağımız yapılarla beraber Belediye envanterine yaklaşık 75 milyon değerinde dükkanları kazandıracağız. 7.5 dönüm arazide alacağımız gelir de var” dedi.
“ONLAR DA SATILABİLİR, BU DA SATILABİLİR”
CHP'lilerin eleştirilerine cevap veren Yılmaz, “ “Cumhur İttifakı'nı, Volkan Yılmaz'ı eleştirecek bir şey bulduk”, eleştirin de neyi eleştiriyorsunuz? Değirmenköy'ün göbeğindeki arsa satılamazmış! Etiler'in göbeğindeki Meslek Okulu İstanbul'un en değerli arsasını Ekrem bey satarken neredeydiniz? Üsküdar'da İGDAŞ'ın binası satışa çıktı, Merter'de ek hizmet binasını satışa çıkardınız. Onlar da satılabilir, bu da satılabilir.
“İBB TARİHİNDEKİ TOPLAM BORÇTAN DAHA FAZLA BORCU 4.5 YILDA YAPTINIZ”
İBB'nin hemen hemen bütün satış dosyalarına onay verdik. Siz İBB'nin toplam tarihindeki borçtan daha fazla borcu 4.5 yıl içerisinde yaptınız. Rekor kırdınız. Borçlanamaz duruma getirdiniz. Satış konusunda şikayet etmenize gerek yok.
Yalnız siyaset yapacaksınız diye, bir sis perdesi oluşturacağız diye komik duruma düşünüyorsunuz. Değirmenköy'deki vatandaşımız biliyor ki bu 4.5 yılda Kapalı Pazarından parklarına, stadyumundan sosyal hizmetlerine yapıyoruz. Belediyemizin ek hizmet binasını da yıkıp sağlık ocaklarını, muhtarlık binalarını, mahalle evimizi, kütüphanemizi Değirmenköy'ümüze kazandırmayı düşünüyoruz.
Ortak keder, ortak sevince göre bu ülkede yaşıyoruz. “Bu ülkenin, İstanbul'un gelirleriyle İstanbul'a yatırım yapacaksın, Hakkari'ye yatırım yapmayacaksın” diye kimse ortaya çıkamaz. “Değirmenköy'de toplanan vergilerle oraya hizmet yapacaksın, Danamandıra'ya yapmayacaksın” demek doğru bir yaklaşık olmaz. Ortak sevinci ve kederi taşıyan ve bir bütün halinde belediyeyi kucaklayan bir yönetimiz. Onun için yaptığınız eleştiriler doğru değil. Vatandaş nezdinde de kabul görmüyor. Bunu da biliyorsunuz. Gerek yaptığınız toplantılarda vatandaşın katılımından, gerek siz konuşurken vatandaşın Galatasaray maçını seyretmesinden anlamış olmanız gerekiyor.
Kamuoyunda bilinen gerçekler var. 4.5 Yılda bizim ne olduğumuz, her şeyin ne olduğunu açık görüyor. Artık kimsenin hamasi söylemlerle, klasik ideolojik nutuklarla hareket etme niyeti yok. Bunu ben sahadan çok net görüyorum” diye konuştu.
“BENİM OĞLUM BİNA OKUR, DÖNER DÖNER YİNE OKUR”
CHP'lilerin muhalefet anlayışını eleştiren Yılmaz, “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” diye bir söz var. Osmanlı döneminde medrese eğitimi Arapça yapılırdı. Arapça'daemsele bine olarak adlandırılırdı. Bu dersi geçmeyen kişi, medresede başlayamıyordu. Bir mesafe alamayan, üzerine bir şey koyamayan, bir şey üretemeyen insanlar için söylenen bir söz. Aynı şeyi tekrarlamanızdan ve bir şey üretememenizden ve yol kat edememenizden dolayı Silivri'deki CHP'nin muhalefet anlayışını tam da bu sözle ifade etmek istiyorum; “Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” diyerek tepkisini ortaya koydu.
KONUYLA İLGİLİ DİYALOGLAR ŞÖYLE SÜRDÜ
CHP Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu: “Yer satıldı, Belediyeler yer satar, yer de alır, yerler de kazandırılır. Köy tüzel kişilikleri kapatıldıktan sonra köylere ait olan meydanlar, bölgeler hepsi Silivri Belediyesine kazandırıldı. Yaklaşık 200 dönümün üzerinde yer de biz Silivri Belediyesine kazandırdık.”
Başkan Yılmaz: “Bizim dönemimizde daha fazla kazandırıldı.”
Balcıoğlu: “Kazandırmadınız dediniz ya 200 dönüm kazandırdık. “
Başkan Yılmaz: “Öyle bir şey söylemedim, sattıklarınızdan bahsettim. Sizin de imzanız var, gidip mahkemede ifade verdiniz. 215 dönümden geriye dönen parseller konusu çözülemediğinde Silivri Belediyesinin milyarlarca borcu olacak. Belki de İstanbul'un en borçlu belediyesi biz olacağız. Bu konuda da çözüm önerisi olan yok! Herkes kaderine razı olmuş bekliyor, ama burada günahsız devlet memurları var. O gün Mali Hizmetler Müdürlüğüne vekaleten bakan 11 tane satışa imza atan arkadaşımız var. Bu 11 satıştan sorumlu. Hiçbir suçu yok ama bu işleri sumen altına atanlar çözüm üretmeyi planlamıyor. Nutuk almaya gelince yine bu arkadaşlar kahvehanelerde nutuk atıyor. Adama sormazlar mı, “Sen elindeki parselleri, arsaları satarken hukuku tanımamışsın, şimdi burada hukuka uygun bir satış yapılırken, gidip vatandaşı tahrik etme, yanlış bilgilendirme yoluna gidiyorsun. Bu doğru mu?” Buradan yapılacak siyasetin hiç birimize faydası yok. Bir yere varamayız. Siz Küçük Sanayi Sitesi esnafının yanındaysanız Selimpaşa'da, Gümüşyaka'da, Çanta'da, Değirmenköy'de, Büyükçavuşlu'da esnafa kaç tane dükkan yaptınız? Yedi tane beldede bir tane dükkan yapmayan CHP'li arkadaşlarım şimdi gitmişler “Değirmenköy Küçük Sanayi Sitesi esnafının yanındayız, dükkanlarını yıktırmayız veya yeni dükkan yapılmada bu yer yıktırmayız” diyor! Komik duruma düşünüyorsunuz. Gümüşyaka'da ayrılan imarlı küçük sanayi sitesi yeri var. Oraya yapsaydınız. Yalnız Değirmenköy'de mi küçük sanayi esnafı var? Selimpaşa'daki kaportacının günahı ne?
13 tane ile başlıyoruz. Merak etmeyin, yapacağım. Siz konuşursunuz ben yaparım. Siz yerinizde saymaya, biz de hizmete, icraata devam edeceğiz.
Melih Yıldız: Geçen ay bu konuyla ilgili ret gerekçemizi açıklarken ne söylediysek Değirmenköy mahallemizde hemşerilerimizle yaptığımız istişare toplantısında da aynılarını söyledik. Vatandaşın tepkisini dinlemek, fikrini almak muhalefet meclis üyeleri olarak en demokratik hakkımız. Dolayısıyla bizi burada orada toplantı yapmakla eleştiriyorsunuz ama bu bizim açımızdan doğru olandır. Mustafa kardeşimi Değirmenköy'den arayan hemşerilerimizin ona telefonda söylediklerini merak ediyorum. Vatandaşın söylediklerini ifade etmedi. Evet, “Belediyeler arsa üretir, ihale yöntemiyle satar” dediniz. İBB'nin arsa satışını gündeme getirdiğinde hepsine “ret” verdiniz. Bazılarında imarını değiştirerek sırf satışı engellemek içi ”ret” verdiniz. İSKİ'nin hisseli satışları getirdiğinde “ret” verdiniz. İSKİ zam talebi için İBB meclisine geldiğinde “Ekrem bey özür dilesin, ondan sonra veririz” dediniz. Şimdi bize yer satmakla ilgili nutuk atıyorsunuz! Aynı tutumu İBB meclisinde de sergileyin lütfen.
Vatandaşın tepkisi sizin nezdinizse o şekilde olabilir. Seçimlerde göreceksiniz. Aynı tutumumuz, irademiz ve aynı düşüncemiz bu yerle ilgili devam ediyor. Belediyenin envanterinde kalmalı. Bu satıştan vazgeçin. Bu yer Değirmenköylü hemşerilerimizin kullanımı için Belediye inisiyatifinde kalmalı.
Volkan Yılmaz: Demek ki anlatamamışız.
Süheyl Kırkıcı: Hazinenin olan bir yer ya da Belediyenin olan bir yer, aslında yine o yöre halkınındır. Başka bir devletten gelen tapulu mal mı aldı? Asıl oradaki halkın yeri, Belediyenin tapulu malı ya da Hazinenin tapulu malı olarak sınırlı olmaması. Orası kamunun yeri. Planlı olan yerde Hazine yer satacağı zaman bir değil, on defa düşünmeli. Silivri Belediyesinin düşünmesi gerektiği gibi… Orası kamu hizmeti için tasarlanmış ve satışı düşünülmeyen bir yer. Tapu ya da mülkiyet kime ait olursa olsun. Değirmenköy sürekli gelişmekte olan bir yer. Bugün esnaf sayısı 13 ile sınırlı olabilir, çoğalacağını öngörmek gerekmez mi? Kamu yöneticiliği bunu görmek ve önlem almayı gerektirir. Siz bu gibi konular konuşulduğunda
İBB'den bahsediyorsunuz. İBB'nin benzer durumlarda yaptığı satışların da tartışılarak yapıldığını belki görmemekteyiz. Tartışılsa belki bunlar da kamunun elinde kalacak. Silivri Belediyesi “emlakçı” mı?
Volkan Yılmaz: Lütfen mantık çerçevesinde konuşun. Silivri Belediyesinin 1 m2 arsası yokken 1.640 m2 Küçük Sanayi Sitesi imarlı arsasını kazandırdı.
Süheyl Kırkıcı: Tamam o komşu büyük parseli ayırıp satmayı düşündüğünüz yer…
Volkan Yılmaz: Sizin derdiniz ne biliyor musunuz? Silivri Belediyesi diz çöksün, maaş ödeyemesin, çöpleri toplayamasın… Bir şeyi tavsiye edenlerinin arkaya bakması lazım. Yalnız konuşmak için konuşuyorsunuz.
Süheyl Kırkıcı: 18 arsanın 17'sinin satış kararına destek verdik. Öyle bir niyetimiz olsa hepsine “ret” oyu verirdik. Bütün kararlarımızda yüzde 95'i aşan oy birliği çıkmakta. Farklı düşüncemiz olsa bunu da farklı değerlendirirdik. Siz burada yalnızca siyaset yapmaya çalışıyorsunuz.
Volkan Yılmaz: Sizin baktığınız açıdan öyle görünebilir çünkü tek açıdan bakıyorsunuz. Şehre de o açıdan baktığınız için halk sizi 2019 yılında kenara yolladı.
Süheyl Kırkıcı: Esnafın gelişme potansiyelini dikkate alarak bu arsanın satılmamasının daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Kamu yöneticiliği bunu gerektirir. Siz satmaya devam edebilirsiniz tabi.
Volkan Yılmaz: Saygı duyarız. Teşekkür ederiz.
Sultan Aşkın: Süheyl bey sordu: “Bu kimin malı, kamunun malı değil mi?” dedi. Peki, sizin sattığınız yerler kimin malıydı? Vatandaşın öz ve öz malıydı. Vatandaştan “park, yol, spor, sağlık tesisi yapacağım” diyerek aldığınız alanlar nerede? İnsanlardan o şekilde alıp Belediye parseli haline getirip sattınız. İnsanların öz malını sattınız. Ki sattığınız bu yerlerin bedelini biz ödemek zorunda kalacağız. Belediyemizi emlakçilikle itham ettiniz, eğer biz emlakçıysak siz ala ala emlakçısınız.
Volkan Yılmaz: Biz çırağız!
Sultan Aşkın: Çırağız evet, m2'leri düşününce öyleyiz. Satarken de satış şartımızdan biri küçük sanayi sitesi olarak değerlendirilmesi. Alan kişi de Küçük Sanayi Sitesi yapacak. Yine esnafımız kullanacak. Belediyenin işi müteahhitlik değil ki arkadaşlar.
Volkan Yılmaz: Biz bir de imarı değiştirip konut yapmıyoruz.
Sultan Aşkın: Esas siyaseti siz yapıyorsunuz (CHP'ye yönelik). Sanki imarı değiştiriyoruz da insanları küçük sanayiden mahrum ediyoruz gibi bir tavır içindesiniz. O yüzden esas siyaseti yapan CHP Grubu.
Sami Barlas: Çok merak ediyorum, geçmiş 10 yılda, yerin Milli Emlak'a ait olmasına rağmen, kanunsuz bir şekilde o vatandaşlarımızdan kira aldınız mı almadınız mı?
Volkan Yılmaz: Kira aldılar.
Sami Barlas: Bu parayı kanunsuz aldınız.
Volkan Yılmaz: Biz dört yıldır kira almıyoruz.
Sami Barlas: Oradaki esnafımız hem ecrimisil ödedi, hem de Belediye olarak kira aldınız. Almadınız mı? Bu nasıl esnafın yanında olmak?!
Volkan Yılmaz: Konulara o kadar uzaklar ki. Göreve geldiğimizde esnaf geldi ve dedi ki “Biz hem ecrimisil hem kira ödüyoruz. Bizim yerlerimizin sahibi kim? Belediye mi yoksa Milli Emlak mı?” Biz de Milli Emlak Daire başkanına usulü sorduk. Onların yazısına göre her ne kadar binaları Belde Belediyesi yapmış olsa da arsaları Milli Emlak'a ait olduğundan “kira almamalısınız” dendi. Biz 4 yıldır kira almıyoruz. Melih bey her şeyi yanlış biliyor ve iddia ediyorsunuz. İnatçılığı bırakın. Bizim kira almamamız gerekiyordu ve almadık. “Esnafın yanındayız” diyorsunuz adamlardan kira topladınız.

 

 

YORUM YAP