Beraber büyüdük biz bu yollarda

80'li yıllarda rakiptik.

Sonra transfer olarak geldik.

Oyunculuk, yöneticilik, hocalık derken bir dönem kulübün anahtarı bile bizdeydi.

Amacımız takım 1994'te amatöre düştüğünde neler yaşandığını tekrarlayarak birilerini üzmek değil, dolayısıyla kişisel boyutu ile değil de toplumsal boyutu ile değerlendirilirse faydalı olabilir.98206af6-36c8-4f82-b0dd-85490f613bea

Turgay abi başkan, Mimar Sinan ve ben genel kaptandık. Oyuncu grubu ise bize göre Silivri'nin belki de ilk ve tek Altın Jenerasyonuydu…

Çoğu altyapısından gelen yetenekli, becerili, eğitimli, temsil kabiliyeti yüksek, kulübün değerlerini bilen eskisini yaşlısını tanıyan, gencini destekleyen müthiş bir kadroydu. Sezon bittiği halde her Salı, Perşembe idman saatlerinde sadece ortada sıçan oynamak için bile toplanan 20-25 kişilik bir ekiptik.

Bağlar sağlamdı.

Takım düştüğünde ayağa kaldıracak 25-30 kişi vardı.

Ne şanslıymışız!!!

Sonrakiler amatörde bile hep transfer yapmak zorunda kaldılar!!!

O zaman takımın iskeletini oluşturan ekip bu bakımdan ayrıca önemli ve değerlidir…

Hepsi okumuş çocuklar. Kimi spor hayatında, kimi iş hayatında çok başarılı babalar olarak hayatlarına devam ediyorlar.

İlkini geçen yıl oynamıştık. Önceki akşam yine Babalar ve Çocukları hali saha maçımız vardı. Tekrar toplandık.

Kimi dışarıdan kimi karşıdan gelmişti, babalar ve çocuklar sahada, kızlar ve hanımlar kenarda tam bir “Biz büyük bir aileyiz” tablosu oluştu. Çocuklar sadece boylarıyla değil yetenekleriyle de babalarını geçmiş, babaların son durumu evlere şenlik ama yine de geçen yılın rövanşını aldık…

Maçın skorundan çok hikâyesi önemli.

Maç bitti ama hikâyesi hala devam ediyor. Şakalar espriler, sallamalar müthiş samimiyet aynen eskisi gibiydi. Çok kişinin kulakları çınlamıştır. İlginç olan ise herkes Fenerbahçeliymiş bir tek Aslı farklı çıktı onu da Zafer Maşalacı, Atakan'a havale etti. Terasta mangal yaptığında bizi Fener formasıyla karşılayacaklar.!!!

Esasında bizi oluşturan ortak noktamız Silivrispor geçmişimiz.

O günler iyi günlermiş, iyi ki denk gelmişiz.

Maç bahane sohbet kaynaşma şahane. Geliştirerek devam ettirmek niyetindeyiz.

Attığınız goller kaldırdığınız kupalar zamanla unutulur. Kalıcı olan arkadaşlık duygusu ve takımdaşlık kültürüdür.

Aileler üzerindeki etkisini çocuklara katkısını görmek istiyorsanız bekleriz efendim…

 

  1. Zafer Maşalacı Zafer Maşalacı

    Taş DuvarBizler ateş parçalarıydık ama rüzgarda savrulurduk. Ya kıvılcım gibi rüzgarla uçar gider sonra söner ya da etrafımızı yakar tutuştururduk. Ateş gibiydik! Eğer etrafımızda sağlam bir taş duvar olmasaydı. Ateşi bir arada tutan sağlam bir taş duvar. O duvarın bir taşı rahmetli Necati Öney'di, bir taşı rahmetli İlyas Yılmazer'di. Bir taşı da sendin, hala sensin. Senin kariyerinde, konumunda olan bir çok profesyonel selam vermezken, sen elini omzuna koydun bu ateş parçalarının.Emeğin için teşekkürler. İyi varsın Cemil abi.

YORUM YAP