Bereketi kaçtı...

Balkon insanı olduğum için dayandım dayandım hava gündüz eksi on derecenin altına düşünce ısıtıcı arayışına girdim, gerçi çizmelerle bereyle balkonda oturmanın keyfi de bir başka, üzerini değiştirmeden ertesi gün işe gidiyorsun mesela, bir defasında uyuya kalınca donarak öldüğümü sanmışlar!
Farklı bir şey bakıyorum, kriterlerim; çok ısıtacak, az yakacak, dekoratif olacak. (Barok bizim balkon!)
Sağa sola bakıyorum her evde olan şeyler var, bir hafta sonu saroz tarafına balığa gittim kim sorarsa sabahlayacağım,arkadaş güneş batınca hava bir soğudu öyle böyle değil, kılık kıyafetim yerinde ama üşüyorum, aklımdan kapağı otele mi atsam diye geçirirken, denizin dibine kadar bir 4x4 geldi, göbekli kel bir ağbi indi içinden;
- Var mı birader balık?
- İki mırmır, bir tane melanur
- Rast gelsin.
- Size de ağbi...
Ağbi oltaları çıkardı yemledi attı jipin içine bindi, çağırır falan diye bekledim ama nafile!
Arkadaş öyle balıkçılık mı olur?!
Ben orada hipotermiye girmek üzereyim, elin adamı sıcacık arabanın içinde! İçimden içimden amel defterim dolana kadar sövdüm ayıcığa, bir taraftan da inşallah balık yakalayamaz diye dua ediyorum, bir de kem baktım nazar yaptım mı ben buna, gözler renkli ya balıklı göle olta atsa yakalayamaz, o derece!
Etkisiz hale geldiğinden haberi yok tabi, teybi de açtı son ses, arada çıkıyor yemleri kontrol ediyor, ben titriyorum , camlar buğulu olduğu için jipin içi görünmüyor yalan olmasın bir ara kadın kahkahası duyar gibi oldum!
Eyvah dedim meranın bereketi kaçıyor!
Hemen oltaları topladım, arabanın lastiğine doğru tükürdüm, otelin yolunu tuttum...
Kış ayları olduğu için kimse yok, bir oda verdiler bana içeriye bir girdim sıcacık, aşağıda balık lokantası da var, salona kurmuşlar mı peçkayı, sabaha karşı dörde kadar oturduk lafladık, gece yarısından sonra 4x4lü ağbi geldi yalan olmasın dedim ama duyduğum doğruymuş, ben ona tiksinerek baktım, o bana eziksin oğlum bu da mı gol değil gibisinden baktı sonra ben ona istesem jipin kralını alırım denizin içine girerim der gibi baktım...
Sohbet etmeye devam ederken,odaları nasıl ısıtıyorsunuz diye soracağım tuttu meğer sanki sorayım diye bekliyorlarmış, tak kataloglar çıktı bir yerden, ısıtıcının özellikleri anlatıldı, ücreti de makul, yirmi dört saatte üç lira yaktığını öğrenince; tamam dedim, buldum ısıtıcıyı!
Hafta başı aldım hemen termostatını ayarladım, gelene gidene de özelliklerini anlatıyor bir nevi tavsiye ediyorum, benim balkon oldu Seyşel adaları, şımardım, lükse alıştım hemen, şortla gezmek mi istersin, terliksiz yere basmalar mı?
Hayatın hengamesi içinde ısıtıcıyı unuttum ben tabi, hesabı da önceden yaptığım için rahatım anlayacağınız, bir ay sonra faturalar geldi;
Doğalgaz :290 TL
Elektrik: 260 TL!!!
Şimdi jip parası biriktiriyorum!