Bu yazıyı yazdığım sırada Beşiktaş, Belçikalı rakibi Genk'den ciddi bir yenilgi almıştı. Yani sonra takım mağlup oldu da bu yazıyı yazdın demeyin. Doğrusu haftalardır yazmak istediğim yazı konularından biriydi Beşiktaş.
Hatta ve hatta haftalar öncesi bu Beşiktaş'ta birileri Fikret Orman –Şenol Güneş kavga etsinler diye neredeyse ‘yağmur duasına' çıkacaklar demiştim. Ama uzun süredir kaynayan suların olduğu, ancak kimsenin bunu yüzüstüne çıkarmadığı malum.
Beşiktaş'ta para sıkıntısı olduğunu biliyoruz. Çünkü Türkiye'de para sıkıntısı denince akla Galatasaray geliyor. Ancak bankadan alınan kredilerle 35 milyon Euro tutan futbolcu alacakları ödendi. Kasada o sırada 5 milyon Euro vardı ve o parayla ancak iki futbolcunun maaşı ödenebilirdi.
Başkan Fikret Orman ve Şenol Güneş birlikte çıktıkları basın toplantısında aralarında para sorunu olmadığını belirttiler. Orman ve Şenol Güneş'in bir gün bile gelip kendisinden para istemediğini söyledi.
Doğrudur.
Şenol Güneş, çünkü sadece futbolcu değil, ilim –bilim adamıdır.
Yani eğitmendir –öğretmendir.
İstemez.
Neyse konumuza yani Genk'in Beşiktaş'ı farklı mağlup ettiği gecemize dönelim. Seyirciden Medel ve Gökhan Gönül dışındakilere büyük protesto vardı.
Takımıyla coşan Beşiktaş taraftarı bu kez hem oyuncuları yuhaladı hem de yönetime tepki gösterdi!!! Taraftarın “Yönetim bu takım senin eserin” ve “Fikret Orman gol” sözleri unutulacak gibi değildi. Ancak Şenol Güneş inanılmaz şekilde olumlu destek aldı. Mesaj gideceği yere gitti.
Şimdi Türk Futbolu UEFA'dan gelecek ceza korkularıyla yaşamını sürdürüyor. Aman bir lira harcadın, yok sattın da yenisini aldın, yok ona niye verdin de bana vermedinler ile geçen bir süreç var.
Beşiktaş'ta, Fenerbahçe'de, Galatasaray'ın başından geçenlerden dolayı büyük korku içinde. Neyse dönelim Beşiktaş'a.
Beşiktaş'taki kopukluk önce Mario Gomez'in gidişiyle başlamıştı. Onu Abubakar izledi. Sonra Talisca bardağı taşıran oldu. Beşiktaş taraftarı da, toplumu da kendisini coşturacak oyuncu arıyor. Eğer Vagner Love eski gücünde olsaydı bunu başarabilirdi. Ancak nerdeyse benim yaşıma yaklaştı. (Ben 63 yaşındayım, bu arada)
Bazen de kendi kendine gülerek dolaşıyor.
Şimdi gelelim sonuca.
Yönetim ne kadar destek verirse versin, taraftar ne kadar çok severse sevsin Şenol Güneş'in Beşiktaş'tan sıkıldığı kesin. Zaten eski futbolcusu Gutı Hernandez ile Genk maçı sonrası ekrana çıkması kafaları kurcaladı. Yönetim Real Madrid alt yapısında büyük işler yapan Guti'yi boş vaatlerle Türkiye'ye getirmedi.
Ben her zaman Şenol Güneş'i Milli Takımın başında düşündüm. Yani İsveç maçı sonrası Lucescu ülkesine, Güneş Milli Takımın başına olabilir. Hiç olmazsa benim gibi Milli Takım hastaları da adam” gibi bir Milli Takım görme şansını yakalayabilir.
Hayırlı hafta sonları
Hoşça kalın...
