Sevginar Sali

Biliyorum diyen en çok yanılır...

Kadınlar Günü dolayısıyla kendime bir günlük kafa izni veriyorum, bugün; Pazartesi görüşmek üzere...
Tabi bu arada beynime sığmayan parlak fikirlerimin bir kısmını size emanet etmek zorundayım, omuzlarıma ağır geliyor bu yük : ))
Mücadele etmekten vazgeçmeyin ama bunu yaparken kendinizi bitirmek yerine, bir şeyler katın… Hayatınızın çeşitli dönemlerinde olay ve kişilere atfettiğiniz önem artış veya azalış seyrine girebilir. Bu yaşamın doğasında var… Asla bitmeyecek diye düşündüklerinizin tükenişini, kati suretle yapmam dediklerinizin gün gelir içinde bulursunuz kendinizi… Dünyanın sonu saydığınız noktadan hayatınızın yenilendiğine şahitlik edersiniz, ‘öldüm, bittim, mahvoldum' dediğiniz yerlerden yeni bir size/yaşama doğarsınız!
Hayatın sürprizleri bitmez; güçlü ve onları karşılamaya daima hazırlıklı olun…
Dün bir ziyaret gerçekleştirdim. Çok uzun zaman ismen bildiğim, gazete ve mesleki açıdan tanıdığım Silivri'nin önde gelen isimlerinden biriyle yıllardır ihmal edilen, (belki de tam vaktinde orasını tam bilemiyorum) bir sohbet gerçekleştirdik. Oturup karşılıklı konuşmadığınız kimse için “Tanıyorum” dememek gerektiğini utanarak iliklerime kadar hissettim. Evet, ismen, mesleki açıdan ve biraz da ailevi olarak bildiğimi kabul ettiğim birini neredeyse hiç tanımadığımı fark ettim. Hani o kelli felli özlü sözlerde ifade edilir ya “Biliyorum diyen en çok yanılır”… Yüz yüze konuşmadığınız kimseyi tanıyamazsınız… Mesleki açıdan bizim barındırdığımız tehlike daha da ileri boyutta; tanıdığımızı sandığımız insanları bir de kamuoyuna o veya bu vesile ile lanse edip, belli rollere uygunluğunu değerlendiriyoruz… Ah çok hadsiz işlere kalkıştığımın suçluluk duygusuyla düştüğüm hatalarla yüzleşmekle kalmıyor sizin aynı yanlışların içinde olmamanız için en azından uyarı görevimi yerine getirmek istiyorum…
Mesleki başarı işiniz/alanınızda iyi olmanız ile sınırlı ve de artık mümkün değil… Onun yanında en az birkaç alanda daha kendinizi iyi yetiştirmiş olmanız lazım. Bir inşaat mühendisinin, tarihçiyle yarışacak bilgisi, siyasi vizyon çizecek becerisi müteahhitliğinde ciddi bir fark yaratır. Bir siyasetçinin toplumun sosyolojisi ve psikolojisini okuma yeteneğinin kazandırdığı yükseliş gibi vb…
Kıymetli kabuğumun içinde dünya ve insanları tanımak için az mesafe kat etmedim ama dışarıda ve insanlar arasında var olan gerçekler olmaksızın noksanlık fazla…
Birçok insan Hürhaber'i yıllarca sessiz sakin okurken nasıl bir haz aldıklarını onları tanıdıkça anlıyorum…
Medyatik olmama seçiminize saygı duyuyor : ) her şey için teşekkür ediyorum…

GÜNÜN SÖZÜ
Hayatta, başımıza ne gelirse gelsin, sorumlusu biziz. Her şey bunu kabul etmekle başlıyor. Yok öyle bahane bulmak, mazeret üretmek, topu başkasına atıp kaçmak, suçlamak, yargılamak... Biriyle mi tartışıyorsunuz, bir sorun mu yaşıyorsunuz, bir çıkmazda mısınız, önce sorumlunun kendiniz olduğunu kabul edeceksiniz. “Şu an yaşadığım neyse, sorumlusu yüzde 100 benim” diyeceksiniz.
İşte o yaşadığınız sorun, beyninizdeki bir hatıra, bir kayıtla ilgili...
Ve o kayıtlar, devamlı kendini tekrarlıyor. Oysa sıfırlansa, o kayıt kaybolsa, o problemleri yaşamayacaksınız. İşte onları ‘temizlemek' için neler yapabileceğinizi öğretiyorum size. Ama kimseyi zorlamıyorum. Denemesi bedava.
“Özür dilerim, yaşadığım her neyse, benim yüzümden oluyor, beni affet” diyorsunuz, “Bilinçaltımdaki hangi hatıradan dolayı bunu yaşadığımı bilmiyorum ama bana bunları yaşattığın için teşekkür ederim ve affımı dilerim...”
Hatalarınızla aşk yaşıyorsunuz! Direnmemeniz gerekiyor. Çünkü direnirseniz, tekrarlar. Kabul edeceksiniz. Ve gittikçe sakinleşeceksiniz. İşler yoluna girecek.
Hatıralarımıza, içimizdeki hatalara. Onları sevdiğimizi söylüyoruz. Bu başlangıcı. Tabii başka yollar da var. Ama en basiti bu ve bunu herkes uygulayabilir.
O kadar basit ki. Siz bilirsiniz, isterseniz inanmayın. Dileyen denesin ve hayatındaki değişiklikleri gözlesin. Sadece üç cümle: “Seni seviyorum, teşekkür ediyorum, beni affet...”
...dünyada herkes kendi temizliğini yaparsa dünya daha yaşanılacak bir yer olur.
*Dr. Hew Len

Kendinizle barışın, dünya barışına katkı sunun : ))

YORUM YAP