Ferhan Tezcan

Bir Arda meselesi...

1960'lı yıllardı. Galatasaray güçlü kadrosuyla ligde başarılı sonuçlar alıyor, aralarından Mehmet adlı bir genç sivriliyordu.

Mehmet, sonradan ''Büyük Mehmet'' diye anılacaktı, 1970'li yılların ortalarına doğru kulübü ile anlaşmazlığa düşecekti.
Bu anlaşmazlık bir türlü çözülememiş ve B. Mehmet'e Fenerbahçe yolu gözükmüştü. O yılarca Galatasaray forması ile başarıdan başarıya koşan B. Mehmet Fenerbahçe'de bir yıl kadar oynadı. Ama hiç benimsemedi. Yani Fenerbahçe formasını ne kendine yakıştırdı ne de hakkını ''gönülden'' verebildi. Futbolu bıraktıktan sonra da ne Galatasaray ne de Fenerbahçe kulübünün ''kapısından'' geçti. Hiçbir kulüpte görev almadı. Ve Beyazıd'da bir köşeye çekilip yıllarca orada kaldı. Büyük Mehmet'ın bu yıllar süren küskünlüğü hala devam ediyor ve köşesinden, kırgınlğından kimse onu sıyıramadı.
B. Mehmet gibi futbolda ''gönül kırılmaları, kalp zedelenmeleri'' ile baş etmeye çalışmış ama bunda başarıya ulaşamamış birçok yıldız vardır. Futbolda müthiş yetenek ve beceriye sahip ancak bunu ''yüreğine geçirememiş” futbolcuları hatırlamamak mümkün mü?
Beşiktaş'da bir dönem müthiş bir yıldız olarak parlayan Yusuf Tunaoğlu inanılmaz bir oyuncuydu. Çalım atmaya başladı mı, tribünde parmakla saymaya başlardınız. ''Bir- iki - üç -dört -beş''. Şaka değil. İşte Yusuf böyle bir oyuncuydu. Ama o da gönül adamıydı. Beşiktaş'tan başka bir takımda değil oynamak, kapısından geçmezdi. Duyguluydu. O da bir süre sonra küstü. Beşiktaş'da hiç görev almadı. Sonra da bir halı saha maçından sonra hayata veda etti.

ARDA KAYBETMEYE DEĞER Mİ?
2 binli yıllarda Türkiye'de bir Arda ''rüzgarı'' esmeye başlamıştı. Galatasaray alt yapısından yetişen ve kısa sürede ''A'' takımına yükselen Arda dünya futbolunun da radarına girmiş ve İspanyol futbolunun içinde yer almıştı. Atletico Madrid'te ''muhteşem'' maçlar çıkarıyor ve Şampiyonlar ligi, İspanya ligi dahil olmak üzere birçok değerli kupanın sahibi oluyordu. Sonra yolu 41 milyon euroya Barcelona'ya düşmüştü. Barcelona'da oynadığı futbolcuları bile anlatmak güç isterdi.
Pique, Inıesta, Busquets, Messi, Suarez ve Neymar. Bu oyuncular ile Arda takım arkadaşı olmuş, onlarla özel hayatını bile paylaşmaya başlamıştı.
Ama işte o özel hayatı paylaşan bazı Türkler de vardı. Onlarda İstanbul'dan koşarak Barcelona'ya gidiyor ve Arda'ya evinde '' nefes '' aldırmıyorlardı.
Arda o '' hengame '' içinde futboldan kopmaya başladı. Sakatlıklarına umutsuzluklar ve vurdum duymazlıklar da eklenince bir ''kaos'' ortamı doğdu.
Sonunda hocası Valverde tarafından istenmeyince Türkiye'ye geldi. O dönem bonservisi çok yüksek olduğu için Galatasaray'la adı geçmiyordu.
Başakşehir'de futbol oynamaya başladı. Hocası Fatih Terim ile eski bir olaydan beri arası yoktu. Yani Galatasaray kapısı kapalıydı.

İSTEMEYEN MUSTAFA CENGİZ Mİ?
Galatasaray'ın bu sene yaptığı Başakşehir maçında hocası Fatih Terim'in elini öpmüş ve barış çubuğunu yakmıştı. 32 yaşına gelmişti. Bir yaşına basan çocuğu ''Baba babam'' diyordu. Arda'da duygusaldı. Zaten başına ne geldiyse '' kendisini kullanmaya'' kalkanların başından gelmişti.
Ricaları ve hatta istekleri '' kırmak '' istemiyor ve elinden geldiğince yardım ediyordu. O da başını belaya sokuyor ve ceza mahkemelerinde yargılanmaya kadar gidiyordu. Buna bir ''dur'' demenin zamanı gelmişti. Dedi de. Fatih Terim onu kadrosunda görmek istiyor ve evine davet ediyordu. Arda Galatasaray'a geldiği yıl '' bedava '' oynayacağını açıklamıştı. Ancak Mustafa Cengiz futboldan hiç anlamadığı için bu tip değerlere '' kıymet' vermiyor olabilirdi. İlk açıklamasında ''gündemde yok ''' demiş, Fatih Terim'den karşılığını almıştı.
İkinci kez kendisini Abdürrahim Albayrak, Yusuf Günay gibi yöneticilerle toplantıya çağırmışlardı. Başkan aynı ifadeyi kullanıyor ve Terim'i Arda konusunda geri çeviriyordu. Terim'in Çaykur Rizespor maçından sonra başkana '' sitemkar'' konuşmaları işin içinde bir sıkıntı olduğunu gösteriyordu.
Başkan ne de olsa'' kamu yönetimi '' okumuştu. Kamuyu yöneten bir Fatih Terim'i mi yönetemeyecekti.
Ama Cengiz futboldan neyin nereye gideceğini bilmediği için bu konunun da zamanla nereye yönlendirileceğini göremeyecekti.

YORUM YAP