1975 yılıydı. Amerika'da yaşayan Türk iş adamı Ahmet Ertegün'ün önemli bir ismi vardı. Ray Charles gibi bir devi müzik dünyasına kazandırmıştı. Led Zeppelin'e ve daha birçok 'rock' grubuna destek olmuştu.
Atlantis adlı büyük müzik şirketi gün geçtikçe devasa bir hal alıyor ve sektörde bir numara oluyordu.
Ama Türkiye'nin eski Amerika Büyükelçisi olan babası Nasuhi Ertegün'ün de hakkını yememek lazım. Öldüğünde cenazesi Amerika'nın meşhur zırhlısı 'Mıssourı' ile bir ayda İstanbul'a gelmişti. Sanırım 1947 yılıydı.
Yetmişli yıllarda Amerika futbolda, onların deyimi ile 'soccer' da ilerlemek ve dünyada isim sahibi olmak istiyordu.
Müzikten biraz kopan Ahmet Ertegün ve arkadaşları New York'da Cosmos kulübünü kurdular.
Takımı bir yıldızlar topluluğu haline getirip ilgi çekmek istediler.
Alman Milli takımının kaptanı Franz Beckenbauer'i Amerika'ya getirdiler. Güney Amerika'nın birkaç yıldızını daha aldılar.
Kaleci ararken o dönemler şarkıcı Ajda Pekkan ile aşkı dillere destan olan Galatasaray kalecisi Yasin Özdenak'a göz diktiler. Biraz uğraşlardan sonra Yasin Özdenak Cosmos kalecisi oldu.
Sonra gittiler İtalya Milli takımı santrforu Chınaglıa ile anlaştılar.
Bunlar yetmedi Avrupa'dan birkaç yıldız daha aldılar.
Ama onları tatmin etmeyen bir şey vardı. Gözlerinde hep bir eksik duruyordu.
1970 dünya kupasının Brezilyalı dünya starı Pele artık futbol yaşamının sonlarına gelmişti. Ancak önlerinde büyük bir engel vardı; Brezilya hükümeti. Çünkü Brezilya Devlet Başkanı Pele'ye ülke çıkış yasağı koymuş ve böyle bir yıldızın ülke dışına gitmesini istememişti. Santos takımıyla küçük yaşlardan beri iç içe olan Pele yurt dışında oynayamazdı.
Ertegün yakın dost olduğu Amerika Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ı araya soktu. Kissinger Brezilya'ya kısa bir uçuş yaptı ve hükümetten izni kopardı.
Dünya ayağa kalktı. Pele artık Amerika'daydı. Amerika'da futbolun gelişmesine katkıda bulunacaktı.
Pele bunun için para almadı. Beş kuruş almadan iki yıl futbol oynadı ve futbol hayatını 1977 'de bitirdi.
RONALDO NE YAPTI?
Portekizli Ronaldo Juventus'ta oynadıktan sonra Manchester United'e dönmüştü. Orada eski günlerine dönmek istiyordu. Kasım ayının başında Manchester United'ın hocası Hollandalı Ter Haag ile anlaşmazlığa düştü.
Kulüple oturup karşılıklı olarak sözleşme feshine gitti.
Artık boştaydı. Dünya Kupası geliyordu. Takımı yoktu. Derken devreye eski kulübü Real Madrid girdi. Tesislerini Ronaldo'ya açtı.
O aralar Suudi Arabistan'ın Al-Nassr kulübü Ronaldo'ya inanılmaz paralar sunmaya başladı. Bu teklif kendisine sorulduğunda şu yanıtı verdi: Ben para için iş yapmam. Öyle bir şey yok...
Dünya kupası başladı. Ronaldo Portekiz Milli takımında yedek olarak sahaya çıktı.
Maçlar geçti. Santos ile arasında bir kırgınlık, bir kızgınlık ortaya çıktı.
Orada yine transfer soruları yöneltildi. Ronaldo'nun yanıtı aynı oldu: Böyle bir transfer yok!
İşte Ronaldo bu kadar inkardan sonra tuttu Suudi Arabistan'nın başkenti Riyad'a gitti ve 220 milyon doları cebine koydu.
Şimdi diyeceksiniz ki, para yüksek, başkası olsa ne yapar.
Size Pele örneği verdim. Daha bunun gibi başkaları da var.
Büyük futbolcu, daha doğrusu büyük büyük sporcu işte böyle olunuyor.
Hoşça kalın…