Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, siyaset stratejisinin yabancısı olmadığını kanıtladı. Bir şiiri ezbere bilmek ile dinleyen herkesi etkileyebilmek arasındaki boşlukta bana göre.
Hakkını vermek lazım CHP Silivri içlin çok doğru, dürüst bir ilçe başkan adayı buldu ama kendisini ateşe atma konusunda ikna edemedi.
Geçenlerde bir misafirim vardı. "Hüseyin Turan özünde çok iyi bir insan" dedi. Aksini iddia eden pek insan görmedim.
Ama iktidar döneminde Turan bile bunu unuttu. Unutturdular. Çünkü kimsenin gözünde bir insan olarak değil isteklerin gerçekleşme, taleplerin karşılık bulma odağıydı. İktidar insan oluşunu unutturmuştu! Kendisi de dahil olmak herkese. Başkanken, insan, baba, eş, amca, kardeş, sıradan vatandaş oluşunu herkes unuttu! En yakınındakilerin unuttuğunu en uzağındakilerden hatırlamaları beklemek haksızlık olur!
Sonra 29 Mart seçimlerinin ardından ani bir iktidar freni ile Turan bir insan oluşunu hatırladı. Hızla seyreden bir araçta ani fren yapılınca şans meleğiniz de yanınızda yoksa olabilecekleri tahmin etmek için ehliyeti bırakın sürücü bile olmanıza gerek yok.
Turan'ın ödediği bedel de hepimizin malumu.
Sıra Işıklar'da… O artık eş, dost, akraba, babadan ziyade Silivri'nin Belediye Başkanı. İşin acı tarafı kişi bu iktidar duygusunun kimliğini kaplamasından sadistçe bir zevk alınması. "Başkanım ben. Güç bende" tarzında o koltuğuna oturan herkesin içinde yükselen sesi biz duymasak da beyni bu doğrultuda artık çalışıyor, komutlar böyle veriliyor. Ya siz Silivri ile ilgili söz sahibi olacak ve bu sözünüzü dinleteceksiniz ya da Silivrililerin elinde oyuncak olacaksınız! Ya kendi fikrinizi dinleteceksiniz ya da Silivri'de her kafadan çıkan sesle kendinizi kaybedeceksiniz!
Bir de fenomenimiz var onu eksik bırakmayalım. Üç dönem bu iktidar gücünü elinde tutan, kaybettiğine ısrarla inanmayıp geri kazanma duygusunun pençesinde kıvranan, kıvrandıran bir Selami Değirmenci… Ona üç kat hoşgörü ve anlayışla yaklaşmalıyız aslında.
Silivri'de siyasetin önemli bir kavşağı aynı zamanda. Hangi partiden olursanız olun ya Selamicisinizdir ya da onun karşıtı. Bizim ilçe siyaseti bu kurguyla gelişim gösteriyor. Bunun bir diğer varyasyonu 'yerli' ve 'yabancı' tanımları. Değirmenci'ye karşı bir şey değil söylediğim. O sadece Silivrililerin yumuşak karnını çok iyi bilip, belki de hakkı olduğu şekilde de tecrübesi ile yön verme şansını kullanıyor. Hayatın bumerang etkisini kaale almadığından kendi kendine ettiğini göremiyor. Değirmenci'ye bir noktadan sonra kızmak veya eleştirmek de zor. Çünkü ne onunla ne de onsuz olmuyor Silivri siyaseti. Ama şu da bir gerçek ki; kendinden başkasına bir zararı gerçekte yok, o ne kadar istese de olmuyor! Hadi koşulları çok zorladı ve olsa bile kendisine verdiğinin yanında lafı bile olmaz!
Şimdi bu gerçekler karşısında Silivri'de birine "Siyasette elini taşın altına koy" demek bana göre çok zor. Benim aklıma bakarsanız Silivri'de siyaset yapan bir tane insan kalmaz. Bu çemberin içine girip alabilecekleri kadar yara alıp, acıya alışanlarla yola devam etmeye mecbur görünüyoruz. Bu kadar yara alıp, canı yanan insanların hırçınlığından kurtuluş yok anlaşılan.
Yaraların nedeni bizsek kapanması için elimizden geleni yapalım. Siyaseti bizim, halk için yapanlara ancak yardımımız olabiliyor ancak. Bu dünyanın düzeni ne acayip. Bilimin açıklamakta yetersiz kaldıklarında asıl dünyanın sırrı halen çözülmemiş durumda.
Halktan çok kendisini önemseyen siyasetçilere halkın yararı dokunmaz! Onların zararı da bu halka işlemez zaten. Ancak kendilerini yiyip, bitirir!
Hakan Sefa'dan nereye geldik! Büyü bozulur diye korkuyorum demiştim… Haklı çıktım ve bundan hiç mutlu değilim. CHP'nin seçilmişleri Hakan Sefa derken, Sefa "Bora Sezen" dedi.
CHP'nin içinde temiz kalmakla yetinmeyip, ideallerini özenle koruyan genç bir isim. Kurtlar sofrasında masumlara oynuyor CHP.
CHP, klişeleri, zincirleri, klasikleri kırmaya kararlı görünüyor. Hadi hayırlısı!
Birkaç ay önce AKP'nin ilçe başkanlığında değişimi değerlendirirken; soğuk bir şaka diye adlandırdığım bir durumu yazmıştım… Metin Karakaş AKP, Selami Değirmenci CHP ilçe başkanı… Otobanlarda tabelalar olur hani önce sapakları ifade eder sonra nihai varacağımız yeri… Yolun sonundaki tercihler bana göre belli… Epey çıkışı da geçtik, otobanda geri dönüş olmaz!
Bir öncekinden kesin daha güzel bir bayram olacak! Sağlıklı, mutlu ve güzel günlere Silivri!