Sevginar Sali

Bir eksik Silivri’nin Belediye Başkanları

Kent Konseyi'nin Kentin Şahitleri programının son konuğu geçmiş dönem Belediye Başkanlarımızdan Hüseyin Turan oldu. Selami Değirmenci'nin katıldığı bölümü şehir dışında olduğum için çok istememe rağmen takip edememiştim.
Dün akşam Değirmenci, Turan ve Volkan Yılmaz'ı bir arada izlemek ise inanıyorum epey zevkli oldu tüm katılımcılar için…
Basın mensubu olarak iktidarının son yıllarına denk gelmiş olmakla beraber, Değirmenci'nin; Hüseyin Turan'a karşı muhalefetinin yakıcılığına oldukça yakından şahitlik ettik. Hürhaber'in ise Turan'ın muhalif basına yönelik yapabileceklerinin uygulama tahtası olduğunu halen çok kişi hatırlıyordur, tabi ki ben de unutmadım.
Herkese ve geriye bakıyorum da “Zaman her şeyin ilacı” diye boşuna dememişler.
Turan'ın anlatımlarında Silivri'de sıradan bir insanken, en önemli kişisi haline gelip, görev bitiminde eskisi kadar olmasa da pek çokları gibi yaşamaya devam etmenizin gerekliliği karşısında çekilen güçlüğü dinledim, hele satır aralarında. Bir dönem de yapsanız o, ikide de, Selami Değirmenci örneğindeki gibi üçte de değişen bir şey yok; bu işin bir sonu var. Siz ise yeni başlayan şeylere kendinizi hazır etmelisiniz. Artık bir başınıza, makam ordusu ve yetki silahınız olmaksızın sırtladığınız sorumluluğun devam eden yükleri ile beraber. Yetki sınırlı süreli, sorumluluk bu zamanı epey aşan boyutta.
Hüseyin Turan içtenlikle yaşadıklarını paylaşırken, aldığı dersleri de aktardı.
Hüseyin Turan-Namık Öndeş-Metin Karakaş üçlüsü, çok evveli bilmiyorum ama, iktidarı kaybettikten sonra birbirinin yüzünü görmek istemeyenlerin aksine aralarındaki bağı muhafaza etmekle, edebilmekle dikkat çekiyor.
2004 seçimlerinde adaylığı kesinleştikten sonra seçim ziyaretleri esnasında Selami Değirmenci ve ekibini Beyaz Saray'da okey oynarken gördüklerinde rakibinin “Boşuna dolaşıyorsunuz seçimi biz kazanacağız” demesiyle moralinin ne kadar bozulduğunu anlatan Turan, dönemin AK Parti İlçe Başkanı Tülay Kaynarca'nın desteği ile çalışmalara devam edebildiğini itiraf etti. Seçimlerde okey oynayanlara karşı elde edilen galibiyeti AK Parti adına Adil Sirkecioğlu'nun, “Biz de okey oynayarak kaybettik” şeklinde tarifi salondakileri acı bir gerçek ve tarihin tekerrürü kaşsınızda gülümsetti. Aynı zamanda da kimsenin hatalarından başkasına ders çıkmadığı gerçeğiyle de yüzleşmiş olduk.
Ahmet Maşalacı da oradaydı… Ahmet Abi'nin aktif siyaset dönemlerini özlüyorum… AK Partinin henüz demokrasi ve hoşgörüye tahammülünün olduğu zamanlarda aslında her şey ne kadar iyiymiş ve biz bunu anlamak için kaybetmek zorundaymışız!
Maşalacı sözünü sakınmaz, bodoslama dalar ama yıllar onu da başkalaştırmış biraz. Bütün belediye başkanlarımızın hakkını teslim etti. En çalışkanın Volkan Yılmaz olduğunu vurgulayarak, “Yanlış anlaşılmasın bir işimiz bulunmuyor. Randevu bile verdiği yok” diye konuştu.
Görevi sona ermiş kişilerin noksanlıklarını yüzüne vurmanın alemi yok, tıpkı çalışan ve görevdeki kişinin şevkini kırmamak gerektiği gibi. Tabi ki eleştiriler, öneriler olacak. Ama beğenmediğiniz şeyi değiştirmenin yolu da belli, yordamı da, vakti, saati de.
En acısı da hiçbir konuda doğru düzgün emek sarf etmeyen, çabanın ç'si, niteliğin n'sinden uzak kimselerin yaratmaya çalıştığı yaygara.
Yapana destek olmanın yetişmediği zamanlardayız artık, bozana da dur demeyi bileceğiz.
Silivri'nin doğalgaza kavuşmasının siyasal gaz uçurumundan dönüş serüvenini, siyasi gücün belediye başkanlarının bireysel çabası olmaksızın çok da bir işe dün de bugün de yaramayacağını tecrübe edenden dinledik.
Keşke programda Özcan Işıklar da bulunsaydı! (Işıklar, Hüseyin Turan'ı arayıp, şehir dışında bulunduğu için katılamadığını, uygun olsa aralarında bulunmak isteyeceğini ifade etmiş...)
AK Parti teşkilatı da keşke partili belediye başkanının yanında olsaydı!
Kent Konseyine emekleri ve program için, Volkan Yılmaz'a hoşgörüsü için tebrikler…

YORUM YAP