23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın sabahki çelenk törenine Kaymakam katılmadı, okul programını Özcan Işıklar protesto etti.
Hükümetin geçen yıl yürürlüğe soktuğu düzenleme çerçevesinde İlçe Milli Eğitim Müdürü dışında Atatürk anıtına kimse çelenk koyamadığı için Kaymakam Bey ‘Çelenk koymadığım törende ne işim var’ diye düşünmüştür muhtemelen.
Işıklar ne düşündü peki okul programına katılmazken?! Düzenleme komitesinde Silivri Belediyesi var, organizasyonda var, çocuklara dağıtılan hediyeler Silivri Belediyesi’nden…
Aslında belediye var da başkanı yok programda… Kutlamaların statlarda yapılmasının yasaklanmasını, dar çerçeveye çekilmesini protesto ettiğini söylüyor Işıklar. Atatürk ve cumhuriyet değerlerinin önemsizleştirme çabası olarak gördüğü kutlamadaki kısıtlamaya tepkisini ortaya koyduğunu ifade ediyor.
Çelenk töreninde Kaymakamın olmayışına, okul programına çocuğunun gösterisini izlemek için gelen velinin gözleri belediye başkanını aradıysa neden bulamadığı konusuna açıklık getirelim istedik.
Açıkçası kısıtlamaların yersizliği kadar, bizim ilçe bürokratların tepkisini anlamlandırmakta kamuoyu açısından güçlükler meydana gelebilir. Yeni koşulların yeni tepkiler doğurması doğal ama bunların anlatılması ve anlamlandırılması da çok önemli.
Neye karşı çıktığımız kadar ne şekilde karşı çıktığımız ve tepki gösterdiğimize de bakmak lazım. Kaymakamımız da belediye başkanımız da pek ala törenlerde yer alabilirdi. Resmi törende eksik kalan kısmını tamamlamak adına alternatifler geliştirilebilirdi.
Atatürk anıtı önünde kaymakamın, okul kutlamasında belediye başkanının eksikliği hissedildi. Tepkilerin yokluk ile değil varlık ve farkındalık ile yansıtılması daha doğru bir yöntem oluşturabilirdi.
Tabi bu benim fikrim, yaşananların bana düşündürdüğü. Kaymakam beyin de belediye başkanının da kendilerine göre gerekçeleri haklı ve yerinde olarak değerlendirilebilir.
GÜNÜN SÖZÜ
Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, "ne yapalım, kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.
Şems-i Tebrizi