1984 yılıydı. Galatasaray'ın başında Hırvat teknik direktör İviç vardı. Sezon bitmiş Fransa'daki Avrupa Şampiyonasına gitmişti. Sarı-kırmızılı takım onun istekleri doğrultusunda transferlerini de yapmıştı. Kulübün başkanı Prof. Ali Uras, yardımcıları da Faruk Süren, Alp Yalman ve rahmetli Selçuk Uygur'du. İviç şampiyona sonrası İstanbul'a döndü. Sanmayın ki takımın son durumunu görüşmek için. Alp Yalman'ın yazıhanesinde “Ben Benfıca'ya gidiyorum” dedi ve gitti. Ligin başlamasına az bir zaman vardı ve Galatasaray biranda hocasız kalmıştı. O arada Alman milli takımı İspanya yenilgisi sonrası hocası Jupp Derwall'den ayrılmıştı. Derwall İsviçre'de ''inzivaya'' çekilmişti. Galatasaray bir umut Almanya'ya koştu. Alp Yalman ve Faruk Süren'in birlikte olduğu ikili Frankfurt'ta Derwall ile buluştular. Derwall önce artık çalışmayacağını söyledi ve Yalman ile Süren'den süre istedi. Aradan üç gün geçti-geçmedi yanıtını da verdi : ''Geliyorum''. Derwall'in gelişi Türkiye'yi ayağa kaldırdı. 4 bini aşkın taraftar Yeşilköy havalimanını ''kıyamet yerine'' çevirmişti. Derwall dört yıla yakın bir süre Türkiye'de kaldı. Ülkemizi Avrupa'da layığı ile temsil etti. Ve daha sonra ülkesine dönüp bu dünyadan göçüp gitti.
YILDIRIM ADVOCAT'I GETİRDİ
Fenerbahçe'nin eski başkanı Aziz Yıldırımın da başına bunun gibi bir olay gelmişti. Hocasını işten ayırdıktan sonra Hollandalı Advocat'ı bulmuş ve takımın başına getirmişti. Şimdi ise Fenerbahçe'de günler süren bir teknik direktör arayışı var. Lucescu'dan başlayıp Erol Bulut'a, Erol Bulut'tan başlayıp Altay'ın hocası Yalçın Koşukavak'a kadar uzanan bir arayış maratonu. Başkan Ali Koç ve yanındaki Selahattin Baki iyi bir hocayla anlaşma zemini arıyorlar. Bu arayış haftalardır yürüyüp gidiyor. Ama bir sonuç çıkmıyor. Emre Belözoğlu diyorlar, sonra Emre, Futbol Federasyonu'ndan ceza alacağını fark edip ,''geri vites''' yapıyor. Mırcea Lucescu, Ali Koç'u tanıdığı için ''yüksek bütçeler'' istiyor, ardından oğlu Razvan'ı da araya sokuyor. Erol Bulut, Fenerbahçe'nin içindeki ''kargaşayı'' bildiği için pek yanaşmıyor. Tayfun Korkut 'un sesi çıkmıyor. Sonra da takımı ''toplayacak'' hoca aranıp Şenol Çorlu “deniyor”. Bu “keşmekeşe” kim nokta koyacak o da belli değil. Evet, koyması gereken Ali Koç ama ''sessizliğe'' bürünmüş durumda. Koç, uğruna statta locasından 2,5 metre aşağıya atlayıp hesap sormaya gidecek kadar da yüreklidir. Ama o da kurduğu ''Tüsiad'' kılıklı yönetiminin ''vebalini'' çekiyor. Bakalım Fenerbahçe'nin hoca arayış serüveni ne kadar sürecek ve nereye kadar gidecek.
LİG TATİLİ NE ZAMAN BİTECEK?
Perşembe günü Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu tarafından açıklanan Süper Ligin ertelenmesi kararı kulüplerimizi rahatlattı. Çünkü kulüplerin içinde de ülkesinden ve ailesinden ayrı olan yabancı oyuncular var. UEFA Haziran ayında yapılması planlanan Avrupa Şampiyonasını 2021 'e erteledi. Avrupa ve Şampiyonlar ligi maçlarının tarihi de belli değil. Nihat Özdemir'e göre Süper Lig en geç 27 Haziran'da bitirilecek. Evet,''coronavirüs'' kaosu bütün dünyayı sarmış durumda. Ancak işin tuhaf tarafı ''virüsün'' çıktığı Çin'de günde ''sıfıra'' düşerken, İtalya başta olmak üzere Avrupa tam bir ''felaket'' içinde. Türkiye'de şimdi Futbol Federasyonu ile futbolun biran önce düzene girmesi için çalışmaya başlaması bekleniyor.
DENİZLİSPOR'DA HOCAYA BÜYÜK TEPKİ
Denizlispor Süper Ligde kısmen rahatlamış durumda ama Teknik Direktör Bülent Uygun'a Yeşil-siyahlı futbolculardan büyük tepki olduğu duyuldu. Hatta oyunculardan bir bölümünün ki bunu başını da Rodallega'nın çektiği söyleniyor, yönetime giderek Bülent Uygun'u şikâyet etmeleri ve ''çalışmak istemiyoruz'' demeleri. Bülent Uygun'nun suçunun ''coronavirüs'' ile ilgili ve futbolcuları da kapsayan bir demecinin olduğu belirtiliyor. Eee hastalık zamanı. Herkesin siniri bozuk. Belli ki özellikle Denizlispor'da yabancı oyuncular sinirlerini iyice bozmuşlar. Sakin olalım arkadaşlar.