Sevginar Sali

Bir Özür Bir Teşekkür


Öztekler konusundaki toplantıyı Değirmenci, tek başına düzenleyince 'ön plana çıkıyor' sancısı sardığından bazılarını, bu kez anlaşılan örgütün başkanı, belediyeninkiyle yan yana gelerek gerek görülen açıklamayı yaptı.

Selami Değirmenci her ne kadar çizik atmış olursa olsun hala karizmatik lider kimliğini muhafaza ediyor. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum; Değirmenci karizmasına tüm çizikleri temelde kendi attı, bir başkası değil. Özcan Işıklar, sahip olduğu bilgi ve tecrübeyle söz konusu karizmanın altında ezilmesine, ne sahip oldukları ne de Değirmenci'ninkiler, neden oluşturmamalı.
Işıklar ile Değirmenci birbirlerini rakip olarak gördükleri ve öyle hareket ettikleri noktada kaybeder. Birbirlerine o kadar ihtiyaçları var ki, muhtaçlık bile diyebiliriz bu duruma.

Işıklar, heyecanını gizleyemedi, gizlemedi de… Değirmenci ile yan yana tüm gardını indirerek gelemiyor henüz. Geçmiş olayların kötü mirası! Bunun aksine evsahibi, misafirini incitecek, küçük düşürecek bir şey yapmaktan özenle kaçınıyor.
Ben, Hamoğlu mevzusunda toplantıda yeni bir şey duymadığım için, açıkçası bu meselenin iktidar tarafından neden bu kadar abartıldığını anlamakta güçlük çektim. Ama Işıklar ve Değirmenci bir araya gelmek için fırsat kolluyorsa, durumu iyi değerlendirdikleri söylenebilir.
Metin Karakaş'a yüklenmek için yer arıyorlar diye düşünmeye başlıyorum. Işıklar ve Değirmenci aralarındaki buzları eritmek için Karakaş'ı adeta günah keçisi ilan etti. Kurban edilecek başka daha uygun biri bulunamazdı zaten!
AKP Grup Sözcüsü ilk kez iktidara karşı hiçbir zaman olmadığı kadar belki de masum bir hareket içindeyken, bu kadar ağır bir yüklenmeyi hak etmedi bence. Karakaş hakkında tarafsızlığımı yitirdiğimden değil, sadece öyle bir yüklenildi ki kendisine mecburen savunmak zorunda hissediyorum.

Işıklar ve Değirmenci ikilisinin basın toplantısında anlattıklarını dinledikten sonra soru cevap bölümünde söz alarak, "Sayın Işıklar, kendinize ve projeden sorumlu yetkili için birer rezidans almayıp, Silivri Belediyesi'ne yapılan bağışı kazandırdığınız için teşekkür ediyorum" demek geldi içimden.

Rezidansları birinci derece akrabaları olmayan birilerinin üzerine yaparlardı ya da tapu devrini daha geç gerçekleştirirlerdi! Hamoğlu'na da Silivri'ye yaptığı seçkin yatırımlardan dolayı teşekkür ederdik. Bunun üstüne daha ne istenir ki! Bir şey söylesek taş oluruz maazallah, adımız "yatırımcıları Silivri'den kaçırtan hainlere" çıkardı!

Basın toplantısında yapmayı düşündüğüm hareketin nasıl algılanacağı endişesi ağır bastı itiraf ediyorum. Ama daha fazla sessiz kalamayacağım. Hamoğlu 2-3 daire verseydi yapmayı planladığı muhteşem rezidanstan hayatta Silivri Belediyesi'ne onların on misli değerindeki tarlaları bağışlamazdı.   

Işıklar'ın ve belediye yetkililerimizin bugün ödediği bedel nedir peki? Alışılmış çarka çomak sokmanın cezası! Işıklar'ın meşhur durum tespiti ile "Kişilerin zenginleştiği, belediyenin fakirleştiği" çarkına çomak sokmak! Bunun için kendisine teşekkür etmek yerine, yerin dibine sokmaya çalışıyoruz! Çünkü yağmayı, rantı kanıksadık! Biz yanlışları düzeltmeyi önemsemeyi bırakın, düzelteni cezalandırmaya çalışıyoruz. Işıklar ve yönetiminin yaptığı doğruyu savunmanın nasıl anlaşılacağı endişesiyle takdir etmekten bile çekiniyoruz. Yani ben çekiniyorum. Bunun için bir basın mensubu olarak, yörel yöneticilerimizden özür diliyorum!

Ben Başkan Işıklar ve ekibinden bu konu hakkında özür dilerken, Karakaş’ın da bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum. Onun kasten ve istemeden neden olduğu olayları CHP'de bozgunun, birleşmeye neden olmasını sağladı. AKP'nin Grup Sözcüsü, kendini yıpratmayı göze alarak CHP'nin birlik ve beraberliğini kamuoyuna tartışılmaz, net bir biçimde sunulmasına neden oldu. Bunun için Karakaş'a yüklenmeyi bırakın, teşekkür de etmezsiniz ama ben sizin için edeyim.
Karakaş, Selami Değirmenci'nin siyasi profilini izleyerek, takip ederek bu konuda yoğunlaşarak siyasi olguluğua erişti. Bunun için nasıl ki Değirmenci'den vazgeçemiyor, her yaptığını önemsiyorsak Karakaş için de aynı durum geçerli. Benim gönlüm daha fazla hırpalanmasına el vermiyor. Hem Karakaş tek, iki kişinin birden saldırması ayrıca şık değil.
"Teker teker gelin”in önüne halkımızın koyduğu kaideyi ben yazmayayım!

Silivri siyasetinin nabzı ve bunu belirleyen olaylar o kadar net, berrak ki! Keşke ülke gündemimizde yaşananların da böyle açık olmasını dilemek geçti içimden.

YORUM YAP