Silivrispor hafta sonu kendi saha ve seyircisi önünde Bodrum Belediyespor ile hayatının maçını yaptı. Güzel bir maç denemesi bile izlemesi eziyet vermedi en azından.
Maç öyle hızlı başladı ki henüz 20. saniyede penaltı kazandık. Gole çevirebilsek maça 1-0 önde başlamış olacaktık.
Kaçtı, 15. dakikada altı pas üstünden net pozisyonu üsten dışarı attık. 27. dakikada sağ çaprazdan müsait pozisyonu ise Bodrum kalecisi kornere çeldi.
Oyunda gözle görülür bir üstünlüğümüz yoktu ama iyi pozisyonlar buluyor ama atamıyorduk. Biraz şanslı, biraz becerikli olsak ilk yarım saat içinde 3-0 önde olmamız garantiydi. Sonra futbolun yazılı olmayan ama kesinlikle de değişmeyen kuralı işledi yani atamayana atarlar kuralı.
Basit bir pozisyonda penaltıdan gelen golle geriye düştük.
Neyse ki devre biterken şans bize güldü.
Rakip 10 kişi kaldı.
Frikikten enfes bir golle beraberliği yakaladık.
Bizim için maç yeniden başlamış oldu.
İkinci yarı bizim için daha kolay geçecek diye beklerken ani gelişen Bodrum atağında kalecimiz ile karşı karşıya kalındığı pozisyonda topu ıskalamaları ile 47. dakikada tekrar geriye düşebilirdik.
Rakip eksik kalmasına rağmen oyunda bariz bir üstünlüğümüz yoktu ama yine maçı çevirecek pozisyonlar bulduk. Fatih'le, İsmail ile, Adem ile yakaladığımız uygun pozisyonlarda ya ağır kaldık, ya da kötü vurduk, ya da kaleci kurtardı.
Maç bittiğinde en güçlü rakiplerimizden Bodrum'u elimizden de kaçırmış olduk.
Olmak ya da olmamak ile ilgili kaygınız yoksa bu gidişat, sıkıntılı görülebilir.
Fakat Başkan 500 bin TL şampiyonluk primi açıklamış her türlü desteği motivasyonu sağlamışsa bu tempo, bu görüntü yetmez.
Ekonomik sorunu olmadığı bilinen lider takım içerde 10 kişi kalan rakiplerine 55-60 dakikada gol atamazsa bir yerde bir eksiklik var demektir.
Düzce ve Bodrum maçlarını tekrar tekrar izleyin ve tuttuğunuz takım Silivrispor değil de, Fenerbahçe, Galatasaray veya Beşiktaş olmuş olsaydı sizler faturayı kime keserdiniz?
İşte bu üstte belirttiğim empatiyi de siz yapın artık ki belki beni anlarsınız…
Henüz kaybedilmiş bir şey yok.
Bir an evvel bu takımın 10 kişi kalan rakibe karşı öne geçtiğinde, geriye düştüğünde de nasıl oynaması gerekiyor buna da karar vermek lazım...
