Bitişler asla başlangıçlar kadar kolay olmaz! Biz “bitti” deriz ama ne kabullenmesi ne de gerçekleşmesi söylendiği kadar kolay, basit olmaz.
AK Parti'nin Belediye Başkan Aday Adaylarından Hüseyin Turan'ın sloganı olarak “Biz bitti demeden bitmez”i okuyup, duyuyorsunuz gündemdeki gelişmeler çerçevesinde bu günlerde… Turan bir de kendi adına ve belediye başkanlığı kariyeri bakımından “Yeniden başlıyoruz” gibi güzel bir iddia sürdü ortaya. Allah yardımcısı olsun!
AK Parti'nin Pazartesi günü sona eren belediye başkan aday adaylığı başvuruları ile ilgili süre Cuma gününe kadar uzatıldı. Cuma günü enteresan şeyler olacak gibi hissediyorum. Eğer AK Parti aklındaki aday henüz başvuru yapmadıysa, Cuma günü gelen bir ‘talimatla' apar topar dosyalar teslim edilir.
Bu arada Sami Barlas, başvuru işlemlerini gerçekleştirdi, Cuma günü usulen bir dosya teslim programı düzenlenecek ilçe merkezinde. Barlas'ın belediye başkan aday adaylığı çok büyük bir sürpriz olmadı bana kalırsa. Adı ‘yerli aday' çevrelerinde özellikle ve mevcut yönetim tarafından ağırlıkla telaffuz edilmekteydi. Barlas'ın siyasi kimliği ötesinde kişiliği genel anlamda saygı ile karşılanıp, sevilir. Anlayışlı, hoşgörülü, partinin emekçilerinden biri olmasıyla birlikte her türlü siyasi ihtirastan, makam/mevki beklentisinden uzak siyasete alıştığımızın ötesinde halka hizmet odaklı yaklaşımını yıllardır terk etmedi.
Aday adaylığı en çok kendisi için sürpriz oldu tahmin ediyorum : ))
Sami Barlas'ı tebrik ediyor Hakkında hayırlısını diliyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Yol Yapımı Sırasında Keçi Çobanı Yörük İle Mühendislerin Başından Geçenler
Ödemiş'te yol yapımımı için uğraşan mühendisler Kel Dağda öyle bir yere gelmişler ki tıkanmışlar, yolu nereden devam ettirecekleri konusunda kararsız kalmışlar. Oralarda keçi otlatan bir Yörük bir haftadır hiç çalışma yapılmamasını merak etmiş ve Karayolları ekibinin yanına varmış;
-“Hayrola hemşerim. Bir haftadan kelli iş yürütmüyorsunuz?”
-“Yok çoban kardeş. Yolu nerden devam edeceğimiz konusunda teknik araştırma yapıyoruz. Toprak ve kaya örnekleri gönderdik. Tahlillerden sonra planı işleteceğiz.”
Yörük yüzünde alaycı bir gülümseme ile,
-“Bundan kolay ne var? Toz kireç varsa, ben size hallederim!”
Tahlil sonuçlarını beklemekten canları sıkılan mühendisler eğlence bulmanın sevinciyle,
-“Olmaz mı elbette var. Peki ne yapacağız?”
-“Şimdi bu kireç çuvalını benim eşeğe yüklücez. Dabanındanda delecez. Eşeğe deh' dedinnen. Hayvan en sağlam, en güzel güzargahı bilir ordan gider. Eşek sağlam olmayan yere basmaz. Kireç ardından döküldükçe sizde yolu o ize göre yaparsınız!”
Mühendisler Yörüğe kireç çuvalını vermiş ve onun çuvalı eşeğe yükleyip, dehlemesini eğlenerek izlemişler. Lakin 3 gün sonra istedikleri tahlil sonuçları geldiğinde şaşırıp, kalmışlar. Çünkü sonuç Yörüğün eşeğinin izinin aynı istikametini vermiş.
Birkaç gün sonra Yörüğün keçi sürüsünü telaşlı telaşlı sürdüğünü görmüşler.
-“Çoban emmi nedir bu telaş?”
-“3-4 saate varmaz şiddetli yağmur gelecek. Biran evvel kotaraya varmak dilerim. Sizin de çadırlar aynı yerdeyse onları hemen sökün aha şu yan bayıra kurun. Telef olmayın.”
Mühendisler gülmüş.
-“Sen telaş etme emmi. Biz Meteorolojiden rapor aldık. Bir hafta yağış yok.”
Yörük aynı telaşla hareket ederken,
-“Benden söylemesi arkadaşlar. Gayrısını siz bilirsiniz”
Gerçekten de 4 saat sonra öyle bir yağmur kopmuş ki? Seller sular olmuş, mühendisler canlarını zor kurtarmış. Çadırları, malzemelerini sel götürmüş.
Sabah olduğunda ölümden dönen iki mühendis ortak kısacık istifa dilekçesi yazarak, vermişler; “Eşeğin yol mühendisi, keçi çobanı Yörüğün meteoroloji mühendisi olduğu yerde bize lüzum yoktur!”
*Teşekkürler Hüseyin Kuru : )