Mart ayı ile birlikte gelişmeler hız kazanmaya başladı. İBB adaylarının biri geliyor, diğeri gidiyor. Genel başkanlar Silivri’ye ayrı bir önem verdiklerini göstermek istiyorlar. Bakan ve milletvekillerini saymak bile gerekmiyor. Aday tanıtım toplantıları ve gövde gösterileri gırla gidiyor. 30 Mart’a kadar sürecek bu hengame dilerim Nisan’da yerini durgunluğa, dinginliğe terk eder. Mümkün olduğu kadar çok etkinliği takip edip, gözlemlerimi sizlerle paylaşmak niyetindeyim.
***
Yokluğumda esnaf odası seçimi galibi Nuray Koçer olmuş. Makama değil, hizmete talibiz diye yola çıkan Koçer ve ekibini tebrik ediyor, esnafımıza hayırlı olsun diyorum. Tecrübeli Nuray Koçer aynı zamanda taze bir kan olarak görüldü. Sempatik tavırları ve girişkenliğiyle esnaf adına iyi şeyler yapacağıma eminim. Genel Kurul günü Silivri’de olmayacağımı söylediğimde Necati Özkök’ün sevincini hoş bir anı olarak saklayacağım. İlk defa kafama uyan bir oda yönetimi iş başına geldi. İyi ve olumlu icraatlarında köşeme her zaman konuk etmeye hazırım. Allah yardımcıları olsun.
***
Perşembe günü Sarıgül fırtınası esti. Bu fırtınaya vesile olan Sarıgül’ün kendisi mi, Işıklar’a verilen destek mi anlamakta zorlandım. Programın SİAD üyeleriyle olan kısmında bulundum. Yasak savma kabulünden aceleye getirilen bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Arkamda TUSİAD varken, Silivri SİAD ile boşa zaman harcamayayım görüntüsü sergiledi. En vurucu sözleri "Örnek aldığım iki lider var. Turgut Özal ve Erdal İnönü.” Duyduğuma inanmakta zorlandım. İkinci defa tekrarlanınca emin oldum. Böyle bir adayı CHP mümkünü yok kabul etmez. Şimdilik kabul etmiş gözüküyor. İ.B.B Başkanlığında, CHP Genel Başkanlığı da, Başbakanlık da boş hayaller.
Muhterem Trabzon Gecesinde misafir olarak siyasete damardan girince protesto edilmiş. Çok kızdığı için bir vatandaşı yumruklamış. "Bize her yer Trabzon” anlayışındaki bir kitleye karşı, "Bize her yer Şişli” mantığı ne kadar geçerli olur? Holdingler, cemaatler, vb. güçler desteğindeki Sarıgül’ü yıkmaya Süreyya Önder yeter de artar bile. Neyse yumruk yemeden konuyu kapatmak en iyisi.
Akşamki aday tanıtım toplantısına kalmayışı isabet olmuş. Dört dörtlük organizasyonu bozabilirdi. Bir arkadaşımla "Gözlemci olarak mı geldiniz” takılmalarıyla birlikte arkalarda yerimizi aldık. En ufak tepki ve ters davranışla karşılaşmadığımı belirtmeliyim. Mega Salon masa düzeninden, oturma düzenine çevrilmişti ve tamamı doluydu. Heyecan ve coşku görsellikle tamamlanınca söyleyecek söz kalmıyor. Mümin Hoca ilçe başkanından çok başöğretmen edasıyla salona ve Silivri’ye siyaset dersi verdi desem abartmış olmam.
Meclis üyesi adaylarının tanıtımı her birine verilen değerin ve önemin göstergesiydi. Işıkların teklemeden, tıklamadan, es vermeden yaptığı konuşma hitabet konusunda aldığı mesafeyi ispatlıyor. Bazı özellikler doğuştan oluyor, eksiklikler eğitimle giderilmeye çalışılsa da yeterli olmuyor. Işıklar konuşurken sözlerinden daha çok salondakilere ve arkasında sırlanmış meclis üyesi tablosuna dikkat ettim. İlk sıradan son sıradaki adaya kadar hepsi gururla duruyorlardı. Bu duyguyu geçirebilmek kolay bir iş değil. Ak Parti Liste kesinleştikten sonra aday tanıtım toplantısı yapsa bütün adaylarını eksiksiz sahneye çıkarabilir miydi? Bu sorunun cevabı verilse seçim kazanma niyetine girilmiş olurdu.
***
Yemin törenine, bulundukları yerde anında anket çalışması yapabilen kalabalık bir ekiple gittim. Denizli ve ilçelerinde tam bir MHP havası hakim olmuş. Fakat çok ilginç ilçede MHP, Büyükşehirde Ak Parti’ye oy vereceğim diyenler çoğunlukta. "Hiç kimseye söylemiyoruz ama büyükşehir adayı yanlış isim, yanlış tercih” diyen samimi Ülkücüler canla başla çalışmaya devam ediyor. Ak Parti MHP çekişmesine sahip olacak Denizli’de ibre MHP’den yana. Başbakan’ın Denizli mitingi büyükşehiri kazanacak hamleydi. Ak Parti vekillerine bakanlarına güveniyor ama ilçelerde yanlış adaylarla seçime gidiliyor.
***
Akşam geç saatte Terbiyeli’ye geldiğimizde siyasetin Ak Parti kanadı tam kadro oradaydı. Pardon aday haricinde. O da eksik sayılmaz. Ya ayrı çalışıyordur, ya da yatmaya gitmiştir. Merak edip sormadım. Asıl sitemim mekan sahibi Akgün’e; bilgi eksikliğimi Hürhaber’le giderme niyetiyle cumartesi günkü gazeteyi istediğim halde cevap alamadım. Sorumlu müdür gerekçe gösterme zahmetine girmedi. Tüm aksi adam yakıştırmalarına rağmen bana yakışmayan bir nezaketle tokalaşıp ayrıldım. Sevildiğini bil Akgün. Buradan duyuruyorum; Hürhaber bulundurmayan işletmelere ikinci bir defa müşteri olmam!
Trabzon’suz, Şişli’siz kalın, Silivri’siz kalmayın.
Önemli Not: Seçim çalışmaları çerçevesinde sesli anonslar nedeniyle dershane ve okullardaki eğitimde sıkıntılar yaşanmakta. Parti yöneticilerimizin ve yetkili makamların dikkatini çekmek isterim. Siyasi Partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurları tamamda evlatlarımızda geleceğimizin teminatı. Bugün onlara saygı göstermezsek, gelecekte nasıl saygı bekleriz.